'Ortak tutum alma platformu' G-7 zirvesi işlevini yitirdi
1975’ten beri toplanan G7 Zirvesi ilk kez sonuç deklarasyonu yayımlanmadan tamamlandı.
Fransa'nın Biarritz kentinde düzenlenen ve dün sona eren G7 Zirvesi’nin Almanya’daki yankıları sürüyor.
1975’ten beri toplanan G7 Zirvesi ilk kez sonuç deklarasyonu yayımlanmadan tamamlanırken, üç günlük zirveyi Almanya açısından değerlendiren yorumcular, dışa yansıyan sıcak görüntülere ve birliktelik pozlarına rağmen katılımcı ülkeler arasındaki çelişkilerin giderilmediğini ve İran’a ekonomik yaptırımlar, Çin’le ticaret savaşları ve Brexit gibi konular üzerinde uzlaşma sağlanmadığını ön plana çıkarıyor.
Nitekim Augsburger Allgemeine gazetesindeki yorumda, eskiden Batılı sanayisi gelişmiş devletlerin ortak tutum alma platformu olarak kurulan G7’nin bu işlevini yitirdiği ve ABD ile diğer üyeler arasındaki uçurumun giderek açıldığı belirtiliyor. Frankfurter Allgemeine gazetesindeki yorumda da, dünyanın önde gelen yedi sanayileşmiş ülkesinin güvenlik, iklim ve ticaret gibi konularda ortak payda bulamadıkları ifade edilerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası ilişkilerde çok taraflılık kavramını reddetmesi nedeniyle, G7’yi de sadece ikili ilişkilerin masaya yatırıldığı bir kurum olarak gördüğü iddia ediliyor.
Macron'un uluslararası konumda ağırlığını hissettirmesi
Alman yorumcuların vurguladığı bir diğer konu ise, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un uluslararası siyasete giderek daha fazla ağırlığını koyması. Yapılan yorumlarda, Macron’un Trump’ı gereksiz yere kızdırmamak için sonuç deklarasyonu hazırlanmasından baştan vezgeçerek, çok akıllı bir strateji izlediği, ayrıca İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’i sürpriz bir şekilde Biarritz’e davet ederek, İran tartışmalarına yeni bir ivme kazandırdığı öne sürülüyor. Yıllardır AB’nin lideri görevini de üstlenen Başbakan Angela Merkel döneminin sonuna yaklaşılmasıyla açılacak boşluğu Macron’un dolduracağı ifade edilirken, Fuldaer gazetesi Fransa Cumhurbaşkanını şimdiden ‘Hür dünyanın lideri' olarak tanımlıyor.
ABD ile Almanya ilişkisi
Bu arada Alman kamuoyunda zirveyle bağlantılı en çok merak edilen konulardan biri, Trump ile Merkel arasındaki buluşmaydı. Geçmişte benzer toplantılarda Merkel’e soğuk ve kısmen diplomasi kurallarını zorlayan bir şekilde davranan Trump’ın, zirve sırasındaki buluşmada bu kez sıcak davranması ve Merkel’i övmesi dikkat çekti. İkili görüşme sonrasında Merkel için, “Mükemmel bir kadın” diyen Trump, yakında Almanya'yı ziyaret edeceğini de ifade etti. 2017’de Başkan olduğundan bu yana, iki kez Fransa’ya giden, ama Almanya’ya hiç gelmeyen Trump, “Benim damarlarımda Alman kanı akıyor. Çok yakında ziyaret edebilirim” dedi. Merkel ise, Trump’ı birkaç kez Almanya’ya davet ettiğini hatırlattı. Trump‘ın baba tarafından Alman olan dedesi ve büyük annesi, Rheinland Pfalz eyaletindeki Kallstadt’tan ABD'ye göç eden Almanlardan.
Başkan Trump’ın şimdiye dek Berlin’de Merkel'le görüşmek için herhangi bir girişimde bulunmaması Almanya’da eleştirilen bir konu. Yapılan analizlerde, son yıllarda ikili ilişkilerde yaşanan gerilimin bu tavır nedeniyle daha da büyüdüğü belirtilirken, aynı zamanda Berlin'in Washington'daki etkisinin de azaldığı öne sürülüyor. Almanya ve ABD arasında siyasi ve ekonomi alanlarında farklı anlaşmazlıklar var. Berlin‘in, İran’la ilişkilerde Washington’dan ayrı bir çizgi izlemesi, Almanya‘nın NATO’nun savunma harcamalarına yönelik ihtiyaçları karşılamadığı yönündeki suçlamalar ve Almanya ile Rusya arasındaki ikinci Baltık Denizi doğalgaz boru hattı projesi Trump yönetimi tarafından sıklıkla eleştirel bir şekilde gündeme getirilen başlıklar.