Pakistan Talibanı lideri Müftü Nur Veli Mesud ile özel röportaj
Mepa News, Pakistan Talibanı (TTP) lideri Müftü Nur Veli Mesud ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Mepa News, Pakistan Talibanı lideri Müftü Nur Veli Mesud ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Mesud röportajda bölgede son durumu, TTP'nin siyasi ve fikri pozisyonunu ve Pakistan'a dair diğer merak edilen soruları yanıtladı.
Röportajda yer alan ifadeler Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yeniden yapılanma süreci
- 2014 yılındaki Pakistan ordusunun Zarbi Azb operasyonu sizi nasıl etkiledi? Bu harekatın ardından Pakistan Talibanı nasıl toparlandı?
Pakistan Talibanı Hareketi'nin mübarek cihadının, başlangıcından bu yana gerilla tarzı bir savaş olarak sürdüğü açıktır. Bu doğrultuda bu tarz operasyonlar gerilla hareketlerine zarar veremez, hatta bazen harekete fayda dahi sağlarlar. Zira geniş çaplı harekatlar düzenlendiğinde, insanlar hükümetin mezalimini görürler ve insanlar nezdinde orduya yönelik nefret artar. Bunun bir neticesi olarak genç kimseler silahlanır ve hareketin bir parçası haline gelirler.
Bugün, Hayber Pahtunhva ve Belucistan'da ordunun varlığına karşı nefret de böylesi askeri operasyonların bir sonucudur.
Pakistan Talibanı Hareketi'nin mücahitleri, İslami milletlerinin evlatlarıdır. Hükümet her ne kadar operasyon düzenlerse düzenlesin, mücahitlerin bu İslami milletteki tesiri silinemez. Zarb-i Azb'da ve diğer askeri harekatlarda bize yönelen olumsuz tesirler, hususi destek ve mücahitlerin devam eden çabaları sayesinde elhamdulillah büyük ölçüde silinmiş durumda.
- 2019 yılı ve sonrasında ciddi bir yeniden yapılanma sürecine gittiniz. Bu nasıl başarıldı? Yeni birleşmeler oldu mu? Sahada Pakistan Talibanı'nın mevcut yapısı ve gücü ne durumda?
Cihadi gruplar sürekli olarak Pakistan Talibanı Hareketi'ne katılıyor ve elhamdulillah, mücahitlerin sayısı binlerden müteşekkil. Onlara liderlerinden, lider yardımcısından ve müsbet alimlerden oluşan bir heyet öncülük ediyor. Bu heyetin nezareti altında ayrıca iki adet merkezi askeri komisyon, çeşitli bakanlıklar, çeşitli vilayet ve organizasyon yapıları, çok sayıda kurum, Daru'l Kada (mahkeme yapılanması) -ki bunun içerisinde marafia ve tamiz (ilk ve ikinci derece mahkemeler)-, merkezi Daru'l İfta (fetva yapılanması) ve bu gibi kuruluşlar mevcut.
TTP neden savaşıyor?
- Niçin savaşıyorsunuz? Savaşınız sadece kabile bölgeleri ile mi sınırlı yoksa tüm Pakistan'ı kapsıyor mu? İdeolojiniz ve metodolojiniz nedir? Afgan Talibanı ile bağlantınız ne boyutta?
Bizim savaşımız Allah'ın kelimesini yüceltmek içindir. Bu hareket yalnızca kabilelerle sınırlı değildir. Aksine Pakistan Talibanı Hareketi tüm Pakistan'ı kapsayan bir yapılanmadır, her bölgeden mücahitler içermektedir, kabile bölgeleri de dahil olmak üzere ülkenin tamamında saldırılarına devam etmektedir. Menhecimiz Ehli Sünnet ve'l Cemaat menhecidir. Harp doktrinimize gelince, savaşımızın Allah'ın kelimesini yüceltmek (ilâ-i kelimetullah) için olduğunu söylemiştik.
Afgan Talibanı ile olan ilişkimiz bir amir ve memur ilişkisidir.
- Pakistan bir İslam Cumhuriyeti olarak biliniyor. Pakistan Talibanı'nın böyle bir devlete karşı savaşa girmesi ise medyada "terör" olarak nitelendiriliyor. Siz Pakistan devletine karşı savaşınızı hangi meşru zemine oturtuyorsunuz?
Cihadımıza, ülkedeki 500 Diyobendi alimin fetvası ışığında başladık. Çağımızdaki cihadi hareketler arasında yalnızca Pakistan Talibanı Hareketi bu farka sahiptir ki böylesine çok sayıda büyük alim onun cihadı için bir fetvaya imza atmıştır.
Afganistan meselesi
- ABD öncülüğündeki Batı koalisyonu 20 yıllık savaşın ardından Afganistan'dan çekildi. Sizin Pakistan Talibanı olarak bu savaştaki rolünüz neydi? Bu zaferden kendinize bir pay çıkartıyor musunuz?
Şu bir gerçek ki mevcut cihad, Pakistan Talibanı Hareketi'nin özünden, yani kabilelerden organize edilmiştir. Pakistan Talibanı Hareketi, kabileler arasında cihadi bir çevre teşkil etmiştir.
Kendilerini feda ederek Müslümanların moralini artıran binlerce kabile genci ve dava adamı mevcuttu.
Böylece Müslümanlar, kafirlerin yenilmez olmadığını, bilakis mağlup edilebileceklerini, buna imkan olduğunu gördüler.
Mübalağa olmadan söylüyorum ki, bu tekamül sürecinde Pakistan Talibanı Hareketi'nin rolü merkezi ve köklü bir roldür.
- Afganistan'da Taliban'ın zaferinin Pakistan Talibanı'na ve varlık gösterdiğiniz bölgelere yönelik yansımaları neler oldu? Taliban'ın zaferinin bundan sonraki süreçte size katkı sağlayacağını düşünüyor musunuz?
Afganistan'daki zafer yalnızca bölgemize olumlu etkide bulunmakla kalmadı. Bu zaferin tüm İslam alemine olumlu etkileri oldu.
Evet, Emirlik'in zaferinin bizlere önemli ölçüde fayda sağladığı bir gerçek. Bölgelerimizdeki gençler arasında cihad ruhu öne çıktı ve harekete yeni mücahitlerin katılımı arttı.
Durand Hattı
- Afganistan ile Pakistan' arasındaki sınır olarak kabul edilen Durand Hattı'na bakışınız nedir? Bunu meşru bir sınır olarak kabul ediyor musunuz? İslamabad yönetimine galebe çaldığınız takdirde bu sınırı ortadan kaldırmak gibi bir düşünceniz var mı?
Durand Hattı, sûni ve zalim bir hattır. Bir millet olarak Peştunlar bu zalim hattı ve bölünmeyi asla kabul etmeyecektir.
(Sınırın feshi) Bu henüz zamanı gelmemiş bir meseledir. Bu iş için halen yolumuz var. Yolculuğumuz gayesine ulaştığında, söz konusu planlar hakkında o vakit düşüneceğiz.
Ateşkes görüşmeleri
- Pakistan yönetimi ile ateşkes meselesi sıklıkla gündeme geliyor. Ateşkes görüşmeleri sırasında grubunuzun üst düzey isimlerinden biri olan Ömer Halid Horasani Paktika'daki bir saldırıda öldürülmüş, bölgede yeniden çatışmalar çıkmıştı.
Ateşkes görüşmelerinde son durumu bize anlatır mısınız?
Müzakereler halihazırda durmuş vaziyette. Bizler ateşkese saygı gösterdik ancak Pakistan ordusu böyle yapmadı. Tıpkı geçmişte olduğu gibi ne ateşkese ne de mutabakata saygı duydu. Kardeşlerimize yönelik baskınlarına devam etti, onları tutukladı ve şehit etti. Evlerini yıktı, bunun üzerine kardeşlerimiz de müdafaa ve intikam için eyleme geçti.
- Yakın zamanda Pakistan'da bir hükümet değişimi oldu. İmran Han'ın yerine başbakanlığa Şahbaz Şerif geldi. Bu durum sahayı etkiledi mi? İmran Han'ın uzun vadede yeniden iktidara gelmesi ve Pakistan ordusu ile istihbaratının etkisini kısıtlamayı başarması halinde, bunun ülkeyi ve bölgeyi etkileyebileceği kanaatinde misiniz?
Bizim asıl savaşımız orduya karşıdır. Siyasal iktidarlar ordunun tesiri altındadır ve onların kölesidirler. İktidarların değişmesinin bizler üzerinde bir tesiri yok. İmran Han'ın yahut başka bir liderin, Pakistan üzerindeki ordu ve istihbarat teşkilatı etkisini ortadan kaldırabileceğini yahut bu etkiyi zayıflatabileceğini düşünmüyorum.
- Veziristan ve Svat Vadisi gibi geçmişte Pakistan Talibanı'nın kalelerinden olarak addedilen bölgelerde varlığınız ne durumda? Bu bölgeleri yeniden kontrol altına almak gibi bir stratejiniz bulunuyor mu?
Bizim gücümüz kabilelerdedir. Yani genel olarak Malakand Bölgesi'nde ve Hayber Pahtunhva'nın tümündedir.
- 2014 öncesinde Pakistan içlerinde birçok kritik saldırı gerçekleştirdiniz. Yeni dönemde de Karaçi, Peşaver ve İslamabad gibi şehirlerde askeri hedeflere yönelik bu gibi geniş çaplı saldırılar düzenleme stratejiniz bulunuyor mu?
2014 yılından önce düzenlediğimiz saldırıları tam olarak bugün de sistemli bir şekilde düzenleyebiliriz. Ancak bazı taktikler dolayısıyla, savaşımızın tarzını biraz değiştirdik. İnşallah bu savaşı sürdürdüğümüz tutum ve tavrın müşterek bir maslahatı bulunmaktadır.