Pakistan Talibanı: Terörist değiliz, özgürlüğümüz ve haklarımız için savaşıyoruz

Pakistan Talibanı (TTP), son dönemde haklarında yapılan analiz ve raporlara yönelik bir açıklamada bulundu.

Hareketin sözcüsü Muhammed Horasani tarafından sosyal medya üzerinden servis edilen açıklamada, "Birleşik Devletler Barış Enstitüsü" (USIP) tarafından yayınlanan TTP raporuna tepki gösterildi.

USIP tarafından Mayıs ayı ortasında yayınlanan raporda TTP'nin yeniden dirilme sürecinde olduğu ifade edilmiş ve TTP'nin bir "terör örgütü olduğu" ifade edilmişti.

"Özgürlük için savaşıyoruz"

Açıklamada TTP, eylemlerinin yalnızca Pakistan içerisiyle sınırlı olduğunu ifade ederek, dünyadaki diğer milletlere bir tehdit oluşturmadıklarını savundu.

Raporu kınadıklarını belirten TTP, hareketin ABD ve Pakistan'ın 11 Eylül sonrası gerçekleştirdikleri zulümlere karşı ortaya çıktığını, bu iki devletin özellikle Pakistan'daki Peştunlara ve dünyadaki diğer Müslümanlara savaş açtığını vurguladı.

Bölge halkının ağır ihlallere maruz kaldığı, kadın, çocuk ve yaşlıların öldürüldüğü, bölgenin dininin ve geleneklerinin hiçe sayıldığı belirtilen açıklamada, TTP'nin bu ihlallere karşı bir reaksiyon olarak ortaya çıktığının altı çizildi.

Açıklamada "Dünyadaki diğer milletler kendi hakları ve özgürlükleri için savaşınca terörist olmazken biz neden terörist ilan ediliyoruz?" ifadesiyle bölgede devam eden bir adaletsizlik olduğu, TTP'nin bu adaletsizliğe karşı, bölge halkının hak ve özgürlükleri için savaştığı savunuldu.

TTP yeniden güç kazanıyor

2014 yılının ardından ABD ve Pakistan'ın Zarb-i Azb Operasyonu sonrası Pakistan sınırından büyük ölçüde çıkarılan TTP ve yabancı güçler, uzun süre eski gücüne kavuşamadı. Yabancı savaşçılardan müteşekkil gruplar halen bölgeye dönemezken, birçoğu Afganistan içlerinde faaliyet göstermeye başladı.

TTP saldırıları, özellikle 2018 yılından sonra artmaya başlarken, 2020 yılı hem siyasi hem de askeri açıdan TTP için yeniden yükseliş yılı oldu.

2020 yılı içerisinde TTP, kabile bölgelerindeki saldırılarını artırırken, grubun tek bir çatı altında birleştirilmesi için ciddi çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalara, Müftü Ebu Mansur Asım (Nur Veli Mesud) liderliğindeki TTP'nin merkezi yapılanması öncülük etti.

Son süreçle beraber TTP, Zarb-i Azb öncesinde dahi ulaşamadığı bir siyasi genişliğe ulaşmış oldu. 2014'ten önce TTP'den ayrı olan yapıların da ana gruba katılması, bölgede yapının yeniden güçleneceği tahminlerine yol açıyor.

TTP saldırılarının şiddetlenmesiyle, Pakistan hükümeti güçlerinin özellikle Afganistan sınırındaki bölgelerde kontrolü kaybedebileceği ifade ediliyor.

Kaynak: Mepa News