Pakistan yönetimi ülkenin en büyük kadın medresesi Camia Hafsa'nın müdürü Ümmü Hasan'ı hapsetti

Pakistan yönetimi ülkenin en büyük kadın medresesi Camia Hafsa'nın müdürü Ümmü Hasan'ı hapsetti

Pakistan'ın en büyük kadın medresesi olan Camia Hafsa'nın müdürü Ümmü Hasan'ın İslamabad yönetimi tarafından gözaltına alındığı bildirildi.

Pakistan'da İslamabad yönetiminin medrese ve dini kuruluşlara yönelik baskıları sürüyor.

Pakistanlı kaynakların aktardığı bilgilere göre, ülkenin en büyük kadın medresesi olan Camia Hafsa'nın müdürü Ümmü Hasan, İslamabad yönetimi tarafından gözaltına alındı.

Ümmü Hasan'ın 19 Şubat akşamı İslamabad yönetimi tarafından "hükümete karşı provokasyon" ve "terörizm" iddialarıyla gözaltına alındığı ifade edildi.

Ümmü Hasan'ın gözaltına alınması, İslamabad'da bulunan bir medresenin yönetim tarafından yıkılmasına karşı açıklamalarda bulunmasının ardından geldi.

Gözaltının ardından Camia Hafsa öğrencileri İslamabad'da protesto gösterileri düzenledi. Öğrencilere müdahalede bulunan polis güçleri bölgede yolları kapatarak geçişlere engel oldu. Öğrenciler Ümmü Hasan'ın serbest bırakılmasını talep etti.

Pakistan'ın en büyük kadın medresesi olan Camia Hafsa, Lal Mescid'e bağlı olarak faaliyet gösteriyor ve mescidin bitişiğinde yer alıyor. Ümmü Hasan aynı zamanda Lal Mescid'in başında bulunan Mevlana Abdulaziz Gazi'nin eşi.

Lal Mescid Katliamı

Pakistan devleti ve ordusunun ülkedeki medreselere yönelik verdiği savaşın en büyük örneği olarak bilinen Lal Mescidi baskını 2007 yılının Temmuz ayında Pervez Müşerref'in emriyle başlatıldı.

Medrese baskınında çok sayıda kız ve erkek öğrenci Pakistan ordusu tarafından açılan ateş neticesinde hayatını kaybetmişti.

ABD ile sıkı ilişkiler içerisinde bulunan Pakistan yönetiminin katliamı hafızalara kazınacaktı.

Katliama giden süreç

Başkent İslamabad'daki Lal Mescid ve bitişiğindeki Diyobendi medreseleri, bir süredir Pakistan yönetiminin "ABD ile ittifakına ve İslam karşıtı uygulamalarına" tepkinin merkezi haline gelmiş durumdaydı.

Sovyetler Birliği'ne karşı savaş sırasında da Afganistan'a savaşmaya gidenlerin uğrak yerlerinden olan cami, devam eden yıllarda da kimliğini korudu.

İlerleyen süreçte Pakistan devletinin ABD ile sıkı ilişkilere sahip olması ve bu durumun ülkedeki İslami çevrelerce eleştirilmesi büyük bir kırılmaya yol açacaktı. Lal Mescid de bu kırılmadan etkilenecekti.

1998 yılında mescidin ve çevresindeki medreselerin kurucusu Mevlana Muhammed Abdullah Gazi, faili meçhul bir suikastla öldürüldü. Bu, bölgedeki gerilimi daha da artırdı. Özellikle 2001 yılından sonra Pakistan yönetiminin ABD'nin "teröre karşı savaş" ilanına desteği ve ABD safında yer alması, tansiyonu yükseltecekti.

2006-2007 yılında Lal Mescid'in ve öğrencilerin bölgedeki İslam karşıtı uygulamaları fiilen düzeltmeye yönelik hareketlerinin ardından, Müşerref yönetimi katliama girişecekti.

Lal Mescid'in "Pakistan idaresine karşı faaliyetleri" ve yaşanan gerginlik, nihayetinde Müşerref'in Pakistanı'na bağlı güçlerin medreseyi kuşatmasına yol açtı.

3 Temmuz 2007 tarihinde yaklaşık 6 bin Pakistan askeri, Lal Mescid'i ve çevresindeki medreseleri tamamen kuşattı. Kuşatılan yerler arasında, dünyanın kadınlar için kurulmuş en büyük eğitim merkezlerinden olan Camia Hafsa da yer alıyordu. Kuşatma esnasında medresede 6 binden fazla kadın öğrenci eğitim görmekteydi.

Bir haftadan uzun süren çatışmalarda Pakistan ordusu, medreseye karşı hafif ve ağır silahlarla patlayıcılar kullandı. Medresenin dış duvarları yıkıldıktan sonra, nihai baskın 10 Temmuz tarihinde başladı.

lalmescid.jpg

Saldırı altındaki Lal Mescid

Pakistan askerleri, hafif şekilde silahlanmış öğrencilerle çatışarak Lal Mescid kompleksini ele geçirdi. Kadın ve erkek medrese öğrencileri Pakistan askerlerine karşı direnmiş olsa da, ağır silahlı ordu güçleri karşısında tutunamadı.

Kuşatmada, aralarında kadınların da olduğu yüzlerce öğrenci yaşamını yitirdi, çok sayıda öğrenci tutuklandı ve kayboldu. Lal Mescid ise büyük oranda yıkıldı.

Lal Mescid'de yaşananlar, Pakistan'ın İslam toplumunda, özellikle kabile kuşağındaki cihat yanlılarında büyük bir tepkiye yol açtı.

lalmescid1.jpg

3 Temmuz 2007, medrese talebeleri baskında yaralanan bir kız çocuğunu taşıyor

Lal Mescidi Kuşatması'nın ardından kabile bölgelerinde Pakistan ordusuna yönelik saldırılar şiddetlendi. Özellikle artan canlı bomba saldırılarında ağır kayıplar yaşayan Pakistan ordusu da kabile bölgelerinde daha geniş kapsamlı operasyonlar düzenlemeye başladı.

Bölgedeki süreç zamanla, kabile bölgesini tamamıyla içine alan bir çatışma ortamına dönüşecekti.

Aradan geçen yıllara rağmen bugün Lal Mescid ve medreselerinde eğitim devam ediyor. Medrese talebelerinin cihat yanlısı gruplara desteğinin de sürdüğü ifade ediliyor.

Pakistan'ın medreselerle savaşı

Pakistan'da resmi olarak kayıtlı 20 binin üzerinde medrese bulunuyor. Buna ek olarak binlerce kayıtsız medrese bulunduğu da biliniyor. Bazı medreseler geniş yapı komplekslerinden oluşurken bazıları sadece tek bir odadan meydana geliyor.

Pakistan'ın medreselerle verdiği savaşın en büyük örneği, 2007 yılında Lal Mescid'e yönelik saldırıydı. Lal Mescid saldırısı, ülkede hafızalarda hiçbir zaman tazeliğini yitirmeyecek şekilde yer etmiş bulunuyor.

Milyonlarca medrese öğrencisinin bulunduğu Pakistan'da güvenlik servisleri ve istihbarat bu medreselerde üzerinde sıkı bir gözleme sahip. Pakistan, medreseleri kontrol altına almaya çalışsa da yakın bir gelecekte bunun mümkün olmayacağı düşünülüyor. Bölgedeki birçok medrese, devletin alacağı önlemlerden etkilenmeyecek derecede köklü bir yapı teşkil ediyor.

Kaynak: Mepa News

x.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.