Pakistan'daki Şii ve Sünni aşiretler neden çatışıyor?

Pakistan'daki Şii ve Sünni aşiretler neden çatışıyor?

Çarşamba günü Kurram'da geçici bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varılana kadar çatışmalarda en az 46 kişi öldü ve 200 kişi yaralandı.

Pakistan'ın Kurram bölgesinde rakip kabileler arasında bir haftadır devam eden ve en az 46 kişinin ölümüne, yaklaşık 200 kişinin de yaralanmasına yol açan çatışmalar, yetkililer ile kabile büyükleri arasında yapılan toplantının ardından durdu.

Kurram bölgesinin merkezi Paraçinar'da sivil ve güvenlik yetkililerinin yanı sıra aşiret ileri gelenlerinin bir araya geldiği büyük bir toplantı düzenlendi. Çarşamba günü saatlerce süren toplantının ardından tüm taraflar 5 Ekim'e kadar ateşkes kararı aldı.

Kurram komiser yardımcısı Cavidullah Mehsud, o tarihten bu yana herhangi bir can kaybı yaşanmadığını ve hükümetin çatışmayı sona erdirecek bir çözüme ulaşacağından emin olduğunu söyledi.

Mehsud Al Jazeera'ye verdiği demeçte, "Bu ne yazık ki bölgede geçmişte de çatışmalara yol açan ve devam eden bir arazi anlaşmazlığı, ancak bu kez buna bir son verebileceğimizden eminiz" dedi.

Peki Kurram nerede, orada ne oldu, olaylar nasıl tırmandı ve sırada ne var?

Kurram nerede?

Kuzeybatıdaki Hayber Pakhtunhva eyaletinde Afganistan ile uzun bir sınırı paylaşan dağlık bir bölge olan Kurram, yüzde 42'sinden fazlası Şii inancına mensup yaklaşık 700.000 kişiye ev sahipliği yapıyor.

Afganistan'ın başkenti Kabil'e Pakistan'daki herhangi bir büyük şehirden daha yakın olan bölge aynı zamanda Afganistan'ın Host, Paktiya, Logar ve Nangarhar vilayetleriyle de sınır komşusu.

Bölgede Şii ve Sünni gruplar arasında geçmişte birçok kez çatışmalar yaşanmıştı.

Yerel yetkililer ve aşiret liderlerine göre mevcut çatışmanın kökleri Şii çoğunluk ile Sünni aşiretler arasında süregelen toprak anlaşmazlığına dayanmaktadır. Geçen yıl benzer bir olay daha alevlenmiş ve en az 20 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.

Son olayda ise arazi anlaşmazlıklarıın neden olduğu gerginlik Şii milislerin Sünni aşiretlere saldırmasıyla patlak vermişti.

Pakistan İnsan Hakları Komisyonu (HRCP) hükümeti, "şiddetin sıradan vatandaşlara ağır bir bedel ödettiği" bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olmaya çağırdı.

Yapılan çağrıda, "HRCP, Hayber Pahtunhva eyalet hükümetini, sağlanan ateşkesin devam etmesini sağlamaya çağırıyor. İster toprakla ilgili olsun ister mezhep çatışmasından kaynaklansın, tüm anlaşmazlıklar eyalet yönetimi tarafından tüm paydaşların temsil edildiği müzakereler yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmelidir" denildi.

Son çatışmalara ne sebep oldu?

Yerel barış komitesi üyesi ve bu hafta toplantılar düzenleyen şuranın bir üyesi olan Mahmud Ali Can, çatışmanın Şii çoğunluklu bir aşiret olan Malihil ile Sünni çoğunluklu bir aşiret olan Madgi Kalay arasında Paraçinar şehrinin 15 kilometre ngüneyinde yer alan Boşehra köyündeki bir arazi yüzünden çıktığını söyledi.

Can, "Bu arazi aslında Şii aşiretine ait olan ve tarım amacıyla Sünni aşiretine kiraladıkları bir tarım arazisiydi. Kira sözleşmesinin bu Temmuz ayında sona ermesi gerekiyordu, ancak zamanı geldiğinde araziyi geri vermeyi reddettiler ve bu da çatışmalara yol açtı" dedi.

Can, hem Şii hem de Sünni aşiretlerin üyelerinden oluşan yerel barış komitesinin derhal durumu yatıştırmaya çalıştığını ve hükümetten müdahale etmesini istediğini söylüyor. Ancak hükümetin yanıt vermekte geciktiğini belirtiyor.

Can ayrıca, "Devlet başlangıçta hiç ortada yoktu ve bu da çok fazla çatışmaya yol açtı. Bölgede yoğun askeri ve milis personel bulunmasına rağmen müdahale etmediler ya da güç veya polis göndermediler.” diye ekledi.

Bölge polis yetkilisi Nisar Ahmad Han ise hükümetin tepkisiz kaldığı iddialarını reddederek çatışmalar başlar başlamaz devletin hızla harekete geçtiğini söyledi. Ancak insan gücü eksikliğinin ve zorlu arazinin hükümetin müdahalesini yavaşlattığını da kabul etti.

Ahmed Han, "Sınırlı kapasitemiz var ve Kurram dağlık arazisi nedeniyle ulaşılması zor, geniş bir bölge. Çatışmaların yaşandığı yerlere ulaşmak için çoğu zaman saatlerce yürümek zorunda kalıyoruz. Ayrıca Afganistan sınırı oldukça korunaksız olduğu için pek çok kişinin elinde farklı silahlar var ve bu da işleri daha da zorlaştırıyor.” dedi.

Ancak kendisi, TTP'nin ya da Şii toplumunu dini kimlikleri nedeniyle hedef alan başka bir silahlı grubun olaya karıştığını kesin bir dille reddetti.

Ahmed Han, "Çatışmaların çoğunun yaşandığı Boşehra köyü, savunma yapanlar için stratejik bir avantaja sahipti ve erişim sağlamaya çalışan herkes kolayca hedef alınıyordu. Bu durumda daha fazla kayıp veren Mali Hil aşireti oldu" dedi.

Bu tür çatışmalar neden sürekli yaşanıyor?

Aşiret büyüğü Can, mevcut gerilimin temelinde bir arazi anlaşmazlığı olsa da, bölgenin uzun mezhep çatışmaları geçmişinin her iki taraftan da "bazı unsurların" dini harekete geçmek için bir araç olarak kullanmasına izin verdiğini söyledi.

"Kurram bölgesinde çeşitli kabileler arasında [Hint alt kıtasının 1947'de] bölünmesinden öncesinden beri devam eden büyük arazi anlaşmazlıkları var. Ne zaman bir şey tetiklense, buna uygun bir şekilde mezhepsel bir bakış açısı kazandırılıyor, ki durum böyle değil" diye ekledi.

Son yetmiş yılda birçok önemli mezhepsel şiddet olayı yaşandı ancak en ciddi çatışma 2007 yılında Şii ve Sünni aşiretler arasında neredeyse dört yıl süren çatışmalarla patlak verdi. Bu dönemde birçok köy ateşe verilmiş ve binlerce insan bölgeyi terk ederek ülkenin başka yerlerine göç etmek zorunda kalmıştır.

O dönemde Federal Olarak Yönetilen Aşiret Bölgeleri'nin (FATA) bir parçası olan Kurram'ın ülkenin geri kalanıyla bağlantısı kesilmişti. 2011 yılında Pakistan ordusu, yerel kabile büyüklerinin de yardımıyla nihayet çatışmalara son vermeyi başardı. Hükümet verilerine göre çatışmalarda yaklaşık 2.000 kişi ölürken 5.000'den fazla kişinin de yaralandığı rapor edilmişti.

Polis şefi Han, bölgenin pek çok yerinde Şii ve Sünni toplulukların barış içinde bir arada yaşadığını ifade ederken Aşure törenlerine atıfta bulundu.

"Kısa bir süre önce Kurram'ın farklı bölgelerinde Aşura törenleri düzenledik. Birçok bölgede Sünni aşiretler yas tutan Şiilerin güvenliğini sağladı" dedi.

Komiser yardımcısı Mehsud, hükümetin ateşkesi Mali Hil ve Madgi Kalay kabileleri arasındaki toprak anlaşmazlığını çözmek için kullanmayı umduğunu söyledi.

Mehsud, "Arazi anlaşmazlığı çözüm yollarımız var ve bu ateşkes tüm paydaşları bir araya getirerek bunu kalıcı olarak sona erdirmemizi sağlayacak" dedi.

Mevcut durum nedir?

Çatışmalar Kurram'a giden yolların çoğunun kapanmasına neden oldu ve ambulansların bile kimliği belirsiz kişiler tarafından hedef alındığına dair haberler gündeme geldi.

Paraçinar'daki okullar kapalı kalırken, pazarlarda çok az hareketlilik görüldü. Kendisi de bir tüccar olan Can, yolların kapanmasının gıda ve diğer gerekli maddelerde kıtlığa yol açtığını ve acil bir durumda kasabadan ayrılmak isteyenlerin işini zorlaştırdığını söyledi.

"Ateşkesin ardından hayatın normale dönmesini umuyoruz. Şu anda insanlar sadece konvoylar halinde seyahat ediyor ve Kurram'dan çıkan yolları polis ve milis güçleri koruyor" dedi.

Can ayrıca çatışmaların internetin kapanmasına neden olduğunu, ancak telefon görüşmelerinin yapılabildiğini sözlerine ekledi.

Hükümet yetkilisi Mehsud, çatışmalara ara verilmesinin ardından bölgede tedirgin edici bir sakinlik olduğunu söyledi ancak bölgenin kısa süre içinde normal hareketliliğine dönmesini umduğunu ifade etti.

Mehsud, "Doğal olarak şu anda bir korku havası var ve insanlar evlerinden dışarı adım atmakta isteksizler. Ancak son iki günde bir nebze normallik gördük ve işler düzelecektir" dedi.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera

x.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.