Putin Wagner'den yediği darbeyi atlatabilecek mi?
Wagner Grubu'na bağlı isyancı paralı askerlerin zırhlı araçları 24 Haziran'da Moskova'ya doğru ilerlerken Rusya diken üstündeydi ve dünya şaşkınlıkla olan biteni izliyordu.
Wagner'in şefi ve catering kralı Yevgeny Prigozhin liderliğindeki birkaç bin kişiden oluşan savaşçılar, Rus ordu komutasına sırt çevirmiş ve ülkenin güneybatısındaki büyük bir şehir olan Rostov'u zahmetsizce ele geçirdikten sonra ülkenin başkentine doğru hızla ilerlemeye başlamıştı.
Devlet Başkanı Vladimir Putin ulusal televizyonda isyancıları "hainler" olarak nitelendirdi. Prigozhin ise askeri bir darbe başlattığını reddetti ve isyanını "adalet yürüyüşü" olarak adlandırdı. Birkaç askeri uçağı düşürmeyi başaran isyancıları durduracak hiçbir şey yok gibi görünüyordu. Putin kendi yarattığı bir isyancı tarafından devrilmek üzere miydi? Kızıl Meydan'da silahlı çatışmalar mı patlak verecekti?
Akşam saatlerinde, Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko'nun Kremlin ve Prigozhin arasında bir anlaşmaya aracılık etmesinin ardından Putin'e yönelik yakın tehdit ortadan kalktı. Savaş ağası, adamlarına geri çekilme emri verdi ve görünüşe göre Belarus'a sürgüne gitmeyi kabul etti.
Ancak 6 Temmuz'da Lukaşenko bir açıklama daha yaptı: Prigozhin Rusya'nın St. Petersburg kentine geri dönmüştü. Putin ve Wagner şefi arasındaki anlaşmanın detayları belirsiz olsa da, Prigozhin ve isyancılarının -en azından şimdilik- herhangi bir cezadan kurtulmuş gibi görünmesi Rus liderliğine sorun yaratabilir. Hatta Kremlin'in 10 Temmuz'da yaptığı açıklamaya göre Putin isyandan sonra Prigozhin ile görüştü.
Peki, isyan Putin'in Rusya üzerindeki demir pençesini ne kadar gevşetti? Yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarı elinde tuttuğu kaba kuvvetini yeniden kazanabilir mi? Yoksa Prigozhin'in isyanı eski KGB ajanının görevden alınmasına zemin hazırlamış olabilir mi? Ve Putin sonrası Rusya neye benzeyebilir?
Kısa cevap: Analistler, Putin'in isyan girişimi ve verdiği uysal yanıt nedeniyle muhtemelen onarılamaz bir şekilde zayıfladığını söylüyor. Her ne kadar yakın bir silahlı isyanla karşı karşıya kalmasa da, ilk bulgular isyanın şimdiye kadar Putin'in yanında yer alan Rus elit kesiminin desteğini kaybetmesine yol açabileceğini gösteriyor. Yine de Rusya Devlet Başkanı'nın yerine geçebilecek kişilerin Putin'e temelde daha liberal bir alternatif sunması pek olası görünmüyor.
"Putin o kadar güçlü değil"
Tarihçiler Rusya'da subayların daha önceki isyanlarının sistemin çöküşünü hızlandırdığını belirtmişlerdir. 1917 yılında General Lavr Kornilov, I. Dünya Savaşı'nın son günlerinde o zamanki başkent St. Petersburg'a yürümüş ve aynı yıl Bolşevikler iktidarı ele geçirmişti. 1991'deki bir başka darbe girişimini kısa bir süre sonra Sovyetler Birliği'nin çöküşü izlemişti.
Elbette modern Rusya bir asır öncesinden, hatta 32 yıl öncesinden çok farklı bir yer. Ancak, tartışmalı bir şekilde, hala hassas ve kırılgan.
Putin yakın zamana kadar bir yandan orduyu, iş dünyasının önde gelenlerini, istihbaratçıları ve diğer çıkar gruplarını yönetirken diğer yandan da onlara belli bir özerklik tanıyarak -tıpkı bir kral ve lordları gibi- hassas bir dansı sürdürmeyi başarmıştı.
Prigozhin'in isyanı bu dengeyi bozdu.
Rus ekonomist ve Chicago Üniversitesi profesörü Konstantin Sonin "isyan Putin'in iktidarının sanıldığı kadar güçlü olmadığını gösterdi" diyor ve ekliyor: "Diğer siyasi aktörler hem Wagner'in hareketlerine hem de Putin'in konuşmasına yanıt vermekte oldukça yavaş kaldı. Eğer Prigozhin daha kararlı olsaydı, elitlerin Putin'e karşı harekete geçmesi mümkün olabilirdi."
Rus elitlerinin bir kısmının Putin'i tahttan indireceğine dair spekülasyonlar -ve belki de Batı'daki bazılarının hüsnükuruntusu- geçen yılki Ukrayna işgalinden bu yana ortalıkta dolaşıyor. Batı'nın sert yaptırımları Rusya'yı küresel ekonominin büyük bölümünden dışladı. Bu yıl iki üst düzey Rus iş adamı arasındaki sızdırılan bir telefon görüşmesi, pek çok kişinin Putin'in savaşının kendilerine ne kadar pahalıya mal olduğu konusunda hususen mutsuz olduğunu gösterdi.
Rusya'nın Ukrayna'da işlediği iddia edilen savaş suçları arttıkça ve Putin Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) tarafından suçlandıkça, diğerleri de suç ortağı olarak görülmekten çekinecektir.
Analistlere göre Prigozhin'in isyanı, yeterli nüfuza sahip oyuncuların kendilerini savunma kapasitelerinin olduğunu ve bunu da yapacaklarını gösteriyor. Silahlı bir isyanın tamamen bastırılmayıp müzakere edilmiş bir çözüme ulaşılması, başkalarının da aynı şeyi deneme ihtimalini ortaya çıkarıyor.
Crisis Group analisti Oleg Ignatov, "Elitler Putin'in gelecekte böyle bir durumu önlemek için ne yaptığını henüz anlamış değil" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Onların bakış açısına göre Putin'in krize verdiği yanıt şu ana kadar zayıf görünüyor."
Kremlin'deki çatlaklar
Darbenin başarısızlığa uğramasının hemen ardından Rusya'daki pek çok yerel lider Putin'e desteklerini teyit eden mesajlar yayınlarken, başkanın kendisi de orduyu bir iç savaşı önlediği için övdü. Ancak ordunun tam olarak ne yaptığı belli değil.
Ancak Kremlin, Rusya yönetiminin Putin'in arkasında birleştiği konusunda ısrarcı olsa da, kanıtlar bu söylemde çatlaklar olduğunu ortaya koyuyor.
Siyaset bilimci Aleksandar Djokic, "Putin'in desteğine en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde elit kesimin kayıtsız tepkisinin çok şey anlattığına inanıyorum" ifadesini kullandı. "Rusya'nın 83 bölgesinin 10'undan fazlasının valisi Putin'i desteklemek için açıkça konuşmadı."
Djokic, Moskova Valisi Sergey Sobyanin ve Rusya Başbakanı Mikhail Mişustin'in isyan sırasında tamamen sessiz kaldıklarına dikkat çekti.
Djokic, "Vladimir Potanin ve Putin'e çok yakın olan Arkady Rotenberg gibi oligarkların isyan sırasında derhal ülkeden kaçtıklarını gördük" dedi. Potanin 23 milyar dolarlık değeriyle Rusya'nın en zengin ikinci adamı, inşaat sektöründen servet edinen Rotenberg ise Putin'in eski judo partneri.
Djokic, "Putin'in elitlerinden rasyonel ve teknokrat kesimlerinin Rusya'daki demokrasi eksikliği ve insan hakları ihlalleri ya da Ukrayna'daki savaş suçları nedeniyle hayal kırıklığına uğramadıklarını anlamalıyız. Artık Putin'in yanında güvenli bir geleceğe sahip olamayacaklarından korkuyorlar" diye ekledi. "Prigozhin'in eylemi bu duyguyu daha da pekiştirmiş olabilir."
Bu çerçevede, tarihçi Andrey Zubov'un Vertska adlı internet sitesine verdiği son mülakatta belirttiği gibi, bazıları Moskova'da bir iktidar değişikliğinin yaklaştığını ve bunun haftalar olmasa bile aylar içinde gerçekleşebileceğini öngörüyor.
Ancak diğer analistler, Rus elitleri arasındaki potansiyel meydan okuyucuların, Putin'e karşı ayrıcalıklarını henüz riske atmadan önce dikkate almaları gereken daha karmaşık bir dizi hesaplamaları olduğunu savunuyor.
Yeni bir darbe girişimi yakın mı?
Zengin ve nüfuzlu Ruslar arasında, Putin'in onların çıkarlarını hala koruyup koruyamayacağına dair endişeler ve Putin'e yönelik hayal kırıklığı bir gerçek.
Spectator'da yazan güvenlik uzmanı Mark Galeotti, çoğu Sovyet imparatorluğunun çöküşünden acı duyan eski KGB subaylarından oluşan Putin'in yakın çevresinin aksine, genç neslin Putinizmle herhangi bir ideoloji nedeniyle değil, ilerlemenin en kolay yolu olduğu için birlikte olduğunu olduğunu söyledi. Şimdi ise bunlar bekledikleri kazancı elde edemiyorlar.
Ignatov, "Putin, isyanı sistemik sorunlardan ziyade Prigozhin'in kendi kişiliğiyle açıklanan münferit bir olay olarak sunmaya çalışıyor" dedi.
Ancak çok az kişi bu hikayeye inanıyor olsa da Ignatov "bu iktidarının tehdit altında olduğu anlamına gelmiyor" diye ekledi.
Siyaset bilimci Ilya Matveev'in Riddle Russia'da belirttiği gibi, henüz pek çok kişi kişisel olarak yaptırıma maruz kalmadı. Batı'nın yaptırımlarına maruz kalanlar içinse, isimlerini kara listeden silmenin net bir yolu yok ve bu da anlaşmazlıklara engel oluyor.
Putin'i en az isyan girişimi kadar endişelendirecek olan şeyin Wagner savaşçılarının Rostov'daki askeri karargahın kontrolünü kolaylıkla ele geçirmesi olduğunu söyleyen analistler, bunun Prigozhin'in ordu içinde sempatizanları olduğunu gösterebileceğini belirtiyor. New York Times'ın ABD istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberine göre Rus güvenlik birimlerinin en azından bir kısmı isyan planından haberdardı. Havacılık ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Sergei Surovikin'in günlerdir ortalıkta görünmediği ve gözaltına alındığı bildirildi.
Ignatov "Görünen o ki birileri biliyordu ama hiçbir şey yapmadı [ve] birileri de bilmiyordu, gözlemledi ve hiçbir şey yapmadı" dedi. "Prigozhin'in elit kesim içinde geniş bağlantıları vardı. Hoşnutsuzluğunu ve planlarını pek çok kişiyle tartışabilirdi. Bence ordu ve FSB liderliğinin bir kısmı habersiz olamazdı."
Yine de, o dönemde Kremlin'in doğrudan kontrolü dışındaki en önemli silahlı grup olan Wagner'e de katılım olmadı. Galeotti'ye göre başka paramiliter güçler olsa da -Rus uzay ajansı Roscosmos'un bile bir tane var- bunlar karşılaştırılamaz.
Al Jazeera'ye konuşan Galeotti, "Putin yakın bir silahlı tehditle karşı karşıya değil, bunun gerektireceği sayıya ve operasyon özgürlüğüne sahip tek güç Ramazan Kadirov'un gücü. Bunlar, Çeçenlerin yaygın korkusu nedeniyle Moskova'ya Wagner'in sahip olduğu türden bir kolaylıkla ulaşamayacaklar" dedi. "Putin için asıl tehdit ordunun kendisine karşı dönmesi değil, gelecekteki bir krizde onu desteklememeleri."
Seçkinler arasındaki bu tür bir bölünme, diğer eski Sovyet ülkelerinde "renkli devrimler" olarak adlandırılan ve protestocuların baskıcı devlet güvenliğine nasıl karşı koyabildiklerini gösteren ortak bir faktör olmuştur.
Peki ya Putin'in kitleler arasındaki cazibesi?
Sonin, "Wagner'in kontrol ettiği ya da Moskova'ya yürürken geçtiği şehirlerdeki insanların sessizliği, Wagner'in davasına zımni bir destek olduğunu gösteriyor" dedi. "Belki de Putin'in liderliğinden duyulan memnuniyetsizliği de."
Putin yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda olsa da, Ukrayna'daki savaş ve Rusya'nın buradaki mücadelesi, daha önce onu destekleyen pek çok kişi için bir kırılma noktası olabilir.
Ignatov, "Rus toplumunda savaşı düzeltebilecek ve Rus vatandaşlarının ordularına ve ülkelerine duydukları gururu yeniden tesis edebilecek güçlü, karizmatik ve otoriter bir lidere yönelik bir talep var" dedi. "Bu talep Putin'in şu anda karşılayamayacağı bir talep ve bu onun için giderek daha büyük bir sorun haline gelecek."
Putin sonrası Rusya mı?
Kiev için savaşan aşırı sağcı Rus milisler de dahil olmak üzere Ukrayna'nın giderek artan sınır ötesi saldırıları, otoritesini anarşik 1990'lardan sonra kanun ve düzeni yeniden tesis etmek üzerine kuran Putin döneminde Rusların hissettiği güvenlik duygusunu tedirgin etti.
Ukrayna'daki savaş Putin'in destekçileri tarafından varoluşsal olarak görüldüğünden, Rus ordusu savaş alanında ciddi bir bozguna uğrarsa ne olur?
Djokic, "Putin'in yeni bir Minsk Anlaşması imzalayarak savaştan çıkış yolu bulamayacağı anlaşılırsa, Ukrayna ordusu Kırım'a yaklaşır ve Kırım'ı etkili bir şekilde kuşatma altına alabilirse, bunun Rusya'nın siyasi istikrarı açısından ciddi sonuçları olabilir" dedi. Minsk Anlaşmaları 2014 yılında Donbass'ta Ukrayna ve Rusya destekli milisler arasındaki savaşı sona erdirmek amacıyla imzalanmıştı.
Djokic "Bu, elitlerin yeni bir seferberlik dalgasını ve savaşın tırmanışını durdurması için mükemmel bir dönüm noktası olacaktır" diye ekledi. Putin'i izole etme ve "gerçek barış görüşmeleri arama çabalarını hızlandırabilir."
Djokic, ekonomik bir çöküşün de Rus elitini böyle bir tepki vermeye zorlayabileceğini söyledi.
Daha az net olan ise Putin'in iktidarının sona ermesinin, bu ne zaman olursa olsun, Rusya'nın siyasi yönünü temelden değiştirip değiştirmeyeceği.
Zubov gibi bazıları, seçkinler Putin'e karşı döndüğünde bunun savaşın sona ermesine ve belki de Rusya'nın liberalleşmesine yol açacağını öngörüyor.
Diğerleri ise iktidarı ele geçirebilecek olanların kanatlarını açmak için fırsat kollayan gizli güvercinler olduğu konusunda daha az ikna olmuş durumda. Prigozhin kendisini Putin'den bile daha şahin olarak konumlandırdı ve savaşın yeterince sert yürütülmediğinden şikayet etti. Daha da agresif, militarist bir grup iktidarı ele geçirebilir mi?
Ignatov, "Liberaller çoğunlukla Rusya dışında, dağınık durumdalar ve ülkedeki olaylar üzerinde çok sınırlı bir etkiye sahipler" ifadesini kullandı. "Ülkede olanlar kazanacak. Güvenlik güçleri ve teknokratlardan oluşan yeni bir koalisyon ya da güvenlik güçleri ve radikal savaş yanlılarından oluşan bir koalisyon hayal edebiliriz."
Yine de bir sonraki olası Rus liderler Ukrayna'ya ve Batı ile olan anlaşmazlığa karşı daha pragmatik olabilir.
Sonin, "Liberal bir grubun tek başına galip gelebileceğini düşünmüyorum" şeklinde konuştu ve ekledi: "Ancak yeni bir liderin dayanacağı geniş bir koalisyon kurması ve liberal, izolasyonist olmayan, piyasa yanlısı güçlere önemli tavizler vermesi gerekecektir."
Niko Vorobyov tarafından kaleme alınan ve Al Jazeera'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.