Raşid Dostum'un Türkiye'deki sürgün hayatı bitiyor
Siyasi muhaliflerine tecavüz emri vermekle suçlanan Abdürraşid Dostum, 6 ay kaldığı Türkiye'den ülkesine geri dönüyor.
Özbek kökenli Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı General Abdürraşid Dostum 6 ay kaldığı Türkiye'den, ülkesine geri dönüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dört gün önce Raşid Dostum'u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etmişti. Dostum'un bu görüşmede Türkiye'nin arabuluculuğunda bir takım güvenceler alarak, ülkesine dönme kararı aldığı aktarıldı.
Kırım Haber Ajansı'nda yer alan habere göre Afganistan Milli İslami Hareketi sözcüsü Beşir Ahmet Tayyanc, 18 Kasım'da yaptığı açıklamada General Dostum'un Afganistan'a geri dönmek için hazırlıklara başladığını bildirdi.
General Dostum, Türkiye'ye sağlık problemleri nedeniyle geldiğini iddia etmişti. Ancak Afganistan'daki Özbek siyasi rakibi olan Ahmet İşçi ile yaşadığı işkence ve tecavüz polemiğinin onun Türkiye'ye gelmesindeki asıl etken olduğu belirtiliyor. Ahmet İşçi, kendisine General Dostum'un korumaları tarafından işkence edildiğini iddia ederek soruşturma açılması talebinde bulunmuştu.
Bununla birlikte Afganistan'da Dostum'a karşı açılan soruşturma devam ediyor. Ahmet İşçi'ye tecavüz eden General Dostum'un 7 koruması geçtiğimiz günlerde 8'er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
DOSTUM'UN KANLI İNFAZLARI
2002 yılında Avrupa'da dolaşan bir kaset, Amerikan askerleri ve Özbek General Dostum'un 21. yüzyılın en vahşi katilamlarından birine nasıl imza attıklarını gözler önüne seriyordu. Kaset, Mezar-ı Şerif'te binlerce kişinin kurşuna dizildiğini, onlara nasıl işkence edildiğini, gruplar halinde çöle götürülerek toplu mezarlara gömüldüğünü belgeliyordu. Zin Kalesi ve Şibirgan Cezaevi'ndeki bu vahşet sırasında 3 bin ile 4 bin arasında esirin öldürüldüğü belirtiliyordu. Afganistan işgali sırasında konteynerların içinde Kunduz'dan Mezar-ı Şerif'e getirilen binlerce esir, bizzat ABD ve İngiliz askerlerin gözetiminde katledilip toplu mezarlara gömülmüştü. Amerikan, İngiliz ve Dostum'a bağlı güçlerin Kunduz'da yaptığı katliamlardan sonra Cenk Kalesi'ne getirilen 800'e yakın esir de dünyanın gözleri önünde vahşi bir katliama maruz kalmıştı.