Rusya Kırım'daki su sorunu nedeniyle Ukrayna'ya saldırabilir

Değişen iklim şartları ve artan kuraklık nedeniyle, Rus işgali altındaki Kırım’da son yıllarda su sorunu daha fazla hissedilmeye başlandı. Ukrayna Gelecek Enstitüsü uzmanı Andreas Umland, işgal edilen yarımadanın kuraklık şartları altında bir tatlı su kaynağı olmadan uzun süre dayanamayacağı görüşünde. Uzmana göre Rusya, Kırım’daki su yetersizliğini Ukrayna’ya saldırma bahanesi olarak kullanabilir.

"Rusya bahane ederek saldırabilir"

QHA'nın haberine göre, konu ile ilgili konuşan siyaset bilimcisi, Ukrayna Gelecek Enstitüsü uzmanı Andreas Umland, “Bu sorun gittikçe daha da büyüyor. Korkarım ki bir noktada Kremlin’deki biri, bu sorunun çözülmesi gerektiğini düşünebilir. Teknolojik yollarla bu sorunu çözemiyor veya çözmek istemedikleri için başka bir yol Dnipro nehrine kadar Kuzey Kırım Kanalına el koymaktır. Bu büyük savaş anlamına gelir.” şeklinde konuştu.

Daha önce, “Kuzey Kırım Kanalını ele geçirmek amacıyla Rusya’nın olası bir saldırı hazırladığı” yönünde gelen bilgiler çerçevesinde Ukraynalı askerlerin ve kolluk kuvvetlerinin Herson ve Mıkolayiv bölgesindeki altyapı tesislerinin korumasını güçlendirdiği bildirilmişti.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Yardımcısı Vasıl Bodnar ise, ülkesinin, Rusya’nın Kırım’dan askeri saldırı başlatması riskinin farkında olduğunu ve uluslararası toplumun dikkatini her zaman Kremlin tarafından gelen gerçek tehditlere dikkat çektiğini ifade etti.

Kuzey Kırım Su Kanalı'nın haritası:

(Yüksek çözünürlük için haritaya tıklayın.)

Apostrof haber ajansına konuşan Vasıl Bodnar, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıya geçebileceğinin risklerini öngördüklerini belirterek, “Askeri uzmanlar, tabii ki Kırım’dan gelebilecek tehdidin ne kadar gerçek olduğunu biliyor. Burada, Karadeniz’in tüm kıyısı boyunca indirme operasyonunu gerçekleştirme olanağına sahip Rusya’nın Karadeniz Filosunun potansiyelini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Rusya’nın Kırım’a, belki de Transdinyester’e kadar kara koridoru açma planlarından vazgeçtiğini sanmıyorum. Özellikle Kırım’daki suyun gitgide azaldığını göz önünde bulundurursak… Ayrıca Donbas tarafından gelebilecek askeri tehdidi kimse gündemden çıkarmadı.” dedi.

Ukrayna’nın her zaman uluslararası toplumunun dikkatini, Rusya’dan gelebilecek gerçek tehditlere çektiğini belirten Bakan Yardımcısı, “Öncelikle bu bilgiyi Normandiya Formatına katılan devletlere; Almanya, Fransa, ABD ve NATO’daki diğer ortaklarımıza bildiriyoruz. Rus askeri tehdidi gerçektir ve ona birlikte karşı koymamız gerekiyor.” ifadesini kaydetti.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak için kullanabileceği bahaneleri de yorumlayan Bodnar, “Putin’in ne düşündüğünü ve askerlerine sıradaki saldırganlığa hazırlık yapma talimatı verip vermediğini bilmiyoruz. Fazla spekülasyon yapmayacağım ancak Ukrayna’ya karşı saldırmak için Kırım’daki su sorunu bahanesi kullanılabilir veya Rusya’daki yönetimin yeniden yapılandırılması sırasında yapılan ihlalleri gizlemek ve seçmenlerin desteğini almak için saldırıya geçebilirler.”  dedi.

Konuyla ilgili Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son dönemde halkın desteğini kaybettiğini hatırlatarak; desteği artırmak için su sorunu bahanesini kullanabileceğini ve Ukrayna’ya saldırıya geçebileceğini aktarmıştı.

Rusya şikayet etti

Rusya Federasyonu, Kırım’ın işgalinden dolayı Ukrayna’nın yarımadaya su tedarikini kesmesine karşı Birleşmiş Milletler'e (BM) başvuruda bulunmuştu. Kremlin yönetiminin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’e konu ile ilgili dilekçe gönderdiği belirtilmişti.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, Ukrayna’nın Rusya’ya işgal edilen Kırım’daki su sorununu çözmeye yardım etmeyeceğini ifade etmişti. Bakan Kuleba, “İşgalci devlet Rusya’ya sorunlarını çözme konusunda yardım etmeyi düşünmüyoruz. Uluslararası hukuka göre, işgal edilen yarımadadaki durumdan tamamen işgalci devletin sorumlu olduğunu vurguluyorum.” ifadesini kullanmıştı.

Kırım işgalinden sonra su tedariki kesildi

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor. Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.