Rusya ve İran'ın İdlib'deki sivillere karşı drone savaşı
"Son zamanlarda bu hava araçları sivillere ve çiftçilere saldırmaya, onların geçim kaynaklarına erişimlerini engellemeye başladı."
Hadia Al Mansour | New Arab | Tercüme: Mepa News
Rusya ve İran'ın drone savaşı yaklaşık üç yıl önce Suriye'nin kuzeybatı semalarında başladı. O dönemde muhalif grupların kontrolündeki bölge daha önce hiç bu tür bir tehdide tanık olmamıştı ve insansız hava araçları daha ziyade Heyet Tahriru'ş Şam (HTŞ) ve diğer rejim karşıtı grupların liderlerini hedef alıyordu.
Ancak son zamanlarda bu ölümcül hava silahları tünelleri ve askeri tesisleri hedef almaktan sivillere ve çiftçilere saldırmaya, onların temas hatlarına yakın topraklarına ve geçim kaynaklarına erişimlerini engellemeye başladı.
Saldırılar, Türkiye ile Rusya arasında 2020'de imzalanan ve cephe hattının değişmeyeceğine dair güvence veren ateşkes anlaşmasına tabi bölgelerde gerçekleşiyor.
Ukrayna savaşını takip edenlere göre, Moskova ve Suriyeli müttefikleri Suriye'de FPV kamikaze drone'ları (bir tür tek kullanımlık quadcopter) kullanıyor. Bu da teknolojinin Ukrayna savaşından Suriye'ye aktarıldığının açık bir işareti.
İnsansız hava araçlarının düşürülmesi
Suriye rejim güçleri 2020'den bu yana Suriye'nin güneyinde insansız hava araçları konuşlandırıyor, dolayısıyla artık tüm askeri birlikler bu silahları kullanma konusunda deneyimli.
Uzaktan kumandalı katiller neredeyse her gün kuzeybatı Suriye semalarında uçarken ve sivillerin normal yaşamlarına devam etmelerini engellerken, köylerdeki yerel halk onlarla mücadele etmenin etkili bir yolunu buldu: Av tüfekleri.
Halep'in güneydoğusundaki Neyrab köyünde yaşayan Ali el Kayyal, New Arab'a yaptığı açıklamada, köyün üzerinde uçan bir insansız hava aracını av tüfeğiyle vurarak imha etmeyi başardığını söyledi.
Bu başarısının, köydeki diğer avcıları da insansız hava araçlarını izlemek ve daha yerel hedefleri vurmadan önce onları vurmak için dönüşümlü vardiyalar halinde çalışan ekipler kurmaya teşvik ettiğini ifade etti.
Sivil ve askeri hedefler arasında ayrım yapmayan insansız hava araçları köylüleri, özellikle de çiftçileri, arabalarını ve traktörlerini korkutuyor.
Kayyal, bugün Suriye'nin kuzeybatısındaki bazı bölgelerin hem Suriye rejim güçleri, Rusya ve İran'ın düzenli topçu ve hava saldırılarının tehdidi altında olduğunu hem de bu yeni askeri taktik olan intihar drone'larının saldırılarda yer aldığını belirtti.
Sivillere yönelik saldırıların artması
Suriye Sivil Savunması (Beyaz Baretliler olarak da bilinir) Suriye'nin kuzeybatısında rejim, Rusya ve bağlı milisler tarafından insansız hava araçları kullanılarak gerçekleştirilen 392 saldırıyı belgeledi. Bu saldırılar 2024 yılının ilk yarısında 13'ü çocuk ve 6'sı kadın olmak üzere 38 sivilin ölümüne ve 57'si çocuk ve 16'sı kadın olmak üzere 150 sivilin de yaralanmasına yol açtı.
Mecid el Ahmed, Cebel Zaviye'nin eteklerindeki evi, tepelerinde uçan bir drone tarafından hedef alınmadan saniyeler önce arkadaşını kurtardı. Drone'un sesini duydular ve aniden kendilerine saldırmak için alçaldığında onu vurmaya hazırlanıyorlardı.
Ateş edip ıskaladıktan sonra Ahmed, drone patlayarak evi tahrip etmeden önce arkadaşını evden çıkarmayı başardı.
Ahmed, insansız hava araçlarının bölge sakinlerinin tarım arazilerine erişimini ve bu arazilerle ilgilenmelerini engelleyerek geçimlerini sağlama kabiliyetlerini baltaladığını ifade etti.
Saldırılar tüm bölgeye yayılmış olmakla birlikte özellikle Halep vilayetinin batısındaki kırsal alanlar, İdlib'in verimli Cebel Zaviye kırsalı ve Hama vilayetindeki Gab Ovası hattında yoğunlaşmış durumda.
Cebel Zaviye'deki Kastun köyünde yaşayan çiftçi Ali el Kevadi, tarımın kendisi ve bölgedeki diğer siviller için ana gelir kaynağı olduğunu, ancak devam eden insansız hava aracı saldırılarının çiftçileri cephe hatlarına yakın arazilerini ekip biçmekten alıkoyduğunu ve bunun da Suriye'nin kuzeybatısının tamamında ekonomik durumlarına ve gıda güvenliğine daha fazla zarar verdiğini belirtti.
Birçok kez hedef alındığını ve bu yüzden çok sayıda yara aldığını dile getirdi. Bu durum arazisine gitmesini engellemiş ve günlük iaşesini bile temin edemez hale getirmiş.
Aynı zamanda, bölgedeki insani müdahalenin azaldığını ve uluslararası toplumun masum insanlara yönelik bu saldırıları durdurmak için herhangi bir önlem almaya bile çalışmadığını, bunun da çaresizliklerini derinleştirdiğini vurguluyor.
Muhammed el-Ahmed, İdlib ve Halep, Lazkiye ve Hama kırsalındaki muhalif askeri operasyonları yönetmek üzere 2019 yılında Suriyeli muhalif ve cihat yanlısı gruplar tarafından kurulan "Fethu'l Mubin" operasyon odasında komutan olarak görev yapıyor.
Koalisyon Ahraru'ş Şam, Ceyşu'l İzze, Ceyş'un Nasr ve HTŞ gibi gruplardan oluşuyor.
Ahmed drone'ların kameralar aracılığıyla kullanıldığını belirtti. Hafif olmaları nedeniyle daha yüksek irtifalardaki rüzgar hızlarına dayanamayan drone'ların 35 metreden daha yüksek olmayan, alçak irtifalarda uçtuklarını dile getirdi.
Kullanılan modellerin çoğu, yükün ağırlığına bağlı olarak 9 ila 15 dakika arasında uçabiliyor ve iletişimi engelleyen bir faktör olmadığı sürece 10 kilometre menzile kadar bir mesafeden çalıştırılabiliyor.
Komutan, bu drone'ların keşif yapamadığını ve düşük uçuş yüksekliklerinin onları kolay bir hedef haline getirdiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, operatör ile drone arasında yaşanabilecek anlık kopukluklar, birkaç saniyeliğine bile olsa, drone'ların düşmesine neden olabiliyor.
Ukrayna taktikleri
Komutan el Ahmed, Rusya-Ukrayna savaşında yaygın olarak kullanılan kanatlı kamikaze drone'u ve diğer silahlara kıyasla düşük maliyetle üretilen yeni nesil FPV drone'ları da dahil olmak üzere birkaç farklı drone türünün kullanıldığını ifade etti.
FPV dronlar daha önce eğlence amaçlı kullanılırken, Ukrayna'da savaş alanı için yeniden tasarlandılar ve kendilerinden çok daha büyük hedefleri yok edebilen küçük cihazlarla etkili olduklarını kanıtladılar. Ukrayna'nın savaş çabalarının temel direklerinden biri haline geldiler.
El Ahmed, çoğu devletin kamikaze insansız hava araçlarına sahip olmasına karşın Rusların İran ile iş birliği yaparak Ukraynalıların kullandığı modeli modifiye ettiğini ve bu teknolojiyi Suriye'nin kuzeyine transfer ettiğini belirtti. Drone'ların "Rus işgalciler tarafından doğrudan sivil hedeflere saldırma amacıyla kullanıldığı için öncelikle sivillere yönelik bir tehlike haline geldiğini" vurguladı. Aynı zamanda oldukça yüksek bir isabet oranına sahip olduklarını, bu nedenle özellikle açık alanlarda insanlar için tehlikeli olduğunu da ekledi. Ayrıca ikmal ve tahliye hatlarını vurabiliyor ve askeri yolları kesebiliyorlar.
FPV kamikaze drone'lar, sınırlı ağırlık taşıma kapasiteleri nedeniyle hafif savaş başlıkları ve patlayıcılar kullanıyor. Zırhı delmek ya da insanları vurmak üzere tasarlanabilen ve şarapnel mühimmatı içeren RPG başlıkları taşıyabiliyorlar.
Fethu'l Mubin operasyon odası, askeri olarak bu drone'larla mücadele etmek için siperleri ve tünel girişlerini kamufle etmeye, sığınaklar ve sahte hedefler oluşturmaya çalışıyor. Ayrıca temas hatlarına giden yolları gizliyorlar ve araçları ve motosikletleri tahkimatlarından ve cephe hatlarından uzak tutuyorlar.
Komutan El Ahmed şöyle söylüyor:
"Keşifler devam ederken sivilleri cephe hatlarına yakın bölgelerde dolaşmamaları, belirlenen rotaları ya da Esed'in çetelerine 5 kilometre ya da daha az mesafede olabilecek rotaları kullanmamaları konusunda uyarıyoruz. Çünkü bu mesafe genellikle bu uçakların maksimum menzili ve çoğu sadece 2.5 km menzile sahiptir."