Selvi: Seçim barajı düşürülüyor
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi "Seçim barajı düşürülüyor. MHP ittifak halinde ayrı bir seçim barajı getirilmesini istiyor" dedi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, köşesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Kıbrıs ziyaretini taşıdı.
"Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü nedeniyle yapılan gezide Erdoğan’ın değindiği konular şöyle özetlenebilir" diye Selvi, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in davet edildiğini söyledi. Ama Temel Karamollaoğlu’nun davet edildiği halde gelmemesini biraz sitemkâr bir ifade ile söyledi. Erdoğan, milli meselelerde davet edilecek isimler konusundaki duyarlılığını ise 'Ben de bu tür programlarda bu hassasiyetlere hep dikkat ederim' sözleriyle ortaya koydu." dedi.
Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve yeni Meclis Binası'nı 'ilan edilecek Kıbrıs Türk Devleti'ne hazırlık' olarak düşündüğünü dile getiren Selvi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk Devleti hedefine odaklanmış durumda. Erdoğan’ın müjde olarak açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve yeni Meclis Binası’nın ilan edilecek Kıbrıs Türk Devleti’ne hazırlık olduğunu düşünüyorum. İlan edilecek yeni Kıbrıs Türk Devleti’nin yeni mekânlarda çalışması hedefleniyor" ifadesini kullandı.
"Seçim barajı düşürülüyor" diyen Selvi şunları kaydetti:
"Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmalar sürüyor. Seçim barajı düşürülüyor. MHP’nin ittifak halinde seçim barajının farklı olması ve daraltılmış bölge konusunda çekinceleri olduğu biliniyor. MHP ittifak halinde ayrı bir seçim barajı getirilmesini istiyor. Dar bölge zaten gündemde değil ama daraltılmış bölge için 6-7 milletvekiline göre değil, en az 10 milletvekiline bölünecek şekilde uygulanmasını istiyor. Ama benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta orası değil. Erdoğan’ın Cumhur İttifakı konusundaki hassasiyeti. Erdoğan seçim yasasıyla ilgili soruya, 'Ama nihai olarak şunu söyleyeyim, Cumhur İttifakı’nın mutabakatı olmadan bizim tarafımızdan bir karar açıklanmaz. İttifakı sağlayıp ondan sonra açıklamamızı inşallah yapmış olacağız' dedi. Seçim yasasıyla ilgili son durumu soracak olursanız, ittifak olursa çıkar, ittifaksız çıkmaz."
Selvi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile konuştuğunu ve Soylu'nun Afrin, Azez, Şırnak izlenimlerini dinlediğini de aktardı.
"Her yılbaşı gecesinde ya da her bayram sabahında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu mutlaka arıyorum. Bu bizim geleneğimiz oldu. Çünkü Soylu, İçişleri Bakanı olduğu günden beri tek bir yılbaşını ya da bayramı evinde geçirmedi. Her bayramda, yılbaşında mutlaka sınır bölgesindeki bir üste güvenlik güçleriyle birlikte oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da mutlaka telefonla bağlanıp, Mehmetçikle bayramlaşıp, onlara moral veriyor. Ben de bunu kamuoyuna yansıtmak istiyorum" diyen Selvi şunları kaydetti:
"Süleyman Soylu, “Sel bölgesinden Cudi’ye geçtim” diye söze başladı. “Şırnak, Afrin ve Azez’i ziyaret ettikten sonra şimdi tekrar sel bölgesine dönüyorum” dedi. Rize’yi vuran sel, büyük acılara neden oldu. Ancak olayın ilk anından itibaren Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve İçişleri Bakanı Süleyman soylu, felaket bölgesinde oldular. Rize Milletvekilleri Hayati Yazıcı ile Osman Aşkın Bak bir an olsun onları yalnız bırakmadı. Felaket bölgesinde olmak zordur. Ancak millet bir felaket anında devletini yanı başında görmek ister. Marmara depremine, “Devlet nerede?” çığlığı damgasını vurmuştu. O nedenle üç bakanın felaketin ardından Rizelilerin yardımına koşması önemliydi. Çeşme’de, Bodrum’da, Marmaris’te lüks villasında tatil yapıp, “Üç bakan selin altında kaldı” tarzında yazılar yazmak kolay. Bu iş güneş kremi sürüp, şezlongda keyif yapmaya benzemiyor. İnsanda biraz vicdan olur. Neyse."
Soylu'nun gözlerinin dolduğunu belirten Selvi, "Süleyman Soylu’ya Afrin ve Azez’e ilişkin gözlemlerini sordum. Hatırlarsanız Soylu, güvenlik güçlerimize hitap ederken bir ara duygulanmış, sözleri boğazında düğümlenmişti" dedi.
Selvi, Soylu'nun aktardıklarıyla ilgili şunları yazdı:
"Gitmemiz çok iyi oldu. Hem güvenlik güçlerimizi yalnız bırakmadık, hem sahada gözlemlerde bulunduk" dedi. Gözlemlerini merak ettim. "Azez oranın ticaret üssü haline gelmiş. Zaten önceden de ticaret merkeziydi ama savaş mahvetmişti. Şimdi hayal edilemeyecek noktaya geliyor. Afrin’de ise hayat her geçen gün daha iyi bir noktaya geliyor. Terör örgütü saldırılarla orayı terörize etmeye çalışıyor ama başarılı olamazlar. Afrin’de büyük bir umut var. ‘Burası rejim döneminden dahi daha iyi oldu’ diyorlar. Afrin, Azez, El Bab ve Çobanbey kritik eşiği geçti” dedi. Bakan anlatırken ben umutlandım..."