1979 yılının 24 Şubat tarihinde Afganistan'ı işgal eden Sovyetler Birliği, 10 yıllık savaşta mağlup olarak 15 Şubat 1989'da ülkeden çekildi.
Sol darbe ve işgal
Takvimler 1978 yılının nisan ayını gösterdiğinde Afganistan'ın devlet başkanı Muhammed Davut Han, Nur Muhammed Taraki öncülüğünde sol fikirdeki subaylar tarafından gerçekleştirilen bir darbe ile devrildi.
Bu darbenin ardından ülke Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen iki siyasi grubun ittifakı tarafından yönetilmeye başladı. Ülkede sol siyasi varlığı temsil eden Halk ve Perçem adlı iki siyasi oluşumun teşkil ettiği Afganistan Demokratik Halk Partisi Sovyetler Birliği yanlısı bir tutum izliyordu.
Afganistan'da gerçekleştirilmeye çalışılan reformlar, ülkenin geleneksel Müslüman toplumunda zamanla tepkilere ve silahlı ayaklanmalara sebep oldu. Bir yandan Müslüman halkın ayaklanmaları, bir yandan da Halk ve Perçem yapılanmaları arasındaki siyasi çekişmeler Sovyetler Birliği'nin ülkeyi işgali ile sonuçlandı.
İlk etapta ülkeye giren yaklaşık 30 bin Sovyetler Birliği askeri, partinin Halk kanadının lideri Hafizullah Emin'i devirerek Perçem kanadının lideri olan Babrak Karmal'i yönetimin başına getirdi. Sovyetler Birliği işgali, sol darbenin ardından başlayan ayaklanmaları bir savaş boyutuna taşıdı. Sovyetler Birliği'nin ülkedeki askerlerinin sayısı zamanla 100 bine kadar yükseldi.
Ülkedeki Sovyet varlığı
Afganistan'daki Sovyet askeri varlığı varlığı daha çok ana yollar, merkezi yerleşimler ve belirli garnizonlarda sınırlı kalmış; Sovyetler Birliği işgaline karşı savaşan ve uluslararası kamuoyunda "mücahitler" olarak anılan güçlerin ise kırsaldaki hakimiyeti devam etmişti.
Sovyetler Birliği savaş sırasında "mücahitlerin" direnişini kırmak için oldukça ciddi gayret sarf etti. Bu kapsamda yapılan hava saldırıları ve sivil alanların hedef alınması sonucu savaş boyunca toplam bir milyona yakın sivil öldürüldü ve sayısı 5 milyona yaklaşan Afgan mülteci olarak Pakistan ve İran'a kaçmak zorunda kaldı.
Buna rağmen Sovyet ordusu direnişi kırarak ülkede istikrarı tesis etmeyi başaramadı. Ana yollarda Sovyet askeri konvoylarına, garnizonlara ve şehirlere yönelik saldırılar savaş süresince artarak devam etti. Afganistan'da işgal sonrası başlayan savaşın dengesi ilk başta Sovyet lehine olsa da gerek ülkedeki grupların stratejileri, gerekse dünyadan Afganistan'a yönelik ilgi ibreyi "mücahitler" lehine olacak şekilde değiştirdi.
Afganistan bataklığı
Oldukça farklı dinamikler barındıran savaş, zamanla Sovyetler Birliği için bir bataklığa dönüştü. Sovyet ekonomisini çöküşün eşiğine getiren ve ülkenin toplumunun enerjisini tüketen savaş yaklaşık 10 yıl sürdü. Sovyetler Birliği 1988 yılında ülkeden çekilme kararı aldı ve ülkeyi 1989 yılında, 15 Şubat tarihinde tamamen terk etti. Savaş boyunca Sovyetler Birliği en az 14 bin, Sovyetler Birliği destekli Kabil hükümeti ise 18 bin kayıp verdi.
Afganistan macerası Sovyetler Birliği'nin çöküşüne giden yolu açarken, Afganistan için savaşın sonuçları ise oldukça kapsamlı oldu. Yerel anlamda ülke halen içinden çıkamadığı bir girdaba sürüklenirken, küresel olarak ise Afganistan, küresel çatışmanın "cihat yanlısı" kutbunun merkezi oldu. Sovyetler Birliği ile savaş amacıyla bölgeye gelen Arap yabancı savaşçılar, modern küresel çatışma çağının başlangıcı olacaktı.
Kaynak: Mepa News