2020 yılında Türkiye'de doğum sayısı sert bir şekilde düşerek 1.112.859'a, doğurganlık oranı ise 1.76'ya geriledi. Gelecekte Türkiye nüfusunun azalması bekleniyor.
2020'de Türkiye'de yaş aralıklarına göre erkek (mavi) ve kadın (kırmızı) nüfus
Türkiye'de 2020 yılında 1.112.859 bebek doğduğu açıklandı. 1.183.652 bebeğin doğduğu 2019 yılına göre doğum sayısında ciddi bir eksilme yaşandı.
2020'de Cumhuriyet tarihinin kayıtlı en düşük doğum rakamı
2020 yılında gerçekleşen doğum sayısı Türkiye'de doğum istatistiklerinin senelik olarak tutulmaya başlandığı 1953 yılından beri en düşük rakam olarak gerçekleşti.
Nüfusun yaklaşık 22,5 milyondan ibaret olduğu 1953 yılında yaklaşık 1.127.000 doğum gerçekleştiği açıklanmıştı. 1 Ocak 2021 itibariyle yaklaşık 83,7 milyon nüfusa sahip olduğu açıklanan Türkiye için 1.112.859 senelik doğumun oldukça az olduğu düşünülüyor.
2020'de doğurganlık oranı çakıldı: 1.76
2020 için resmi doğurganlık oranı henüz açıklanmamakla beraber doğum sayısında 2019'a göre eksilme hesap edilip 2019'da açıklanan doğurganlık oranı göz önüne alındığında 2020'deki doğurganlık oranının 1.76 seviyelerine düştüğünü söylemek mümkün.
Bu hızlı düşüşle Türkiye 2020'de doğurganlık oranının 1.801 olduğu açıklanan Fransa da dahil bazı ülkelerin gerisine düşmüş bulunuyor. Önceki yıllardaki tahminlerde Türkiye'de doğurganlığın bu kadar düşük seviyelere, 2035-2040 döneminde gerilemesi bekleniyordu.
Doğurganlık oranı nedir?
15-49 yaş aralığındaki kadın başına düşen çocuk sayısının hesaplanmasıyla elde edilen doğurganlık oranı, gelecekteki nüfus yenilenmesini ifade ettiğinden mevcut nüfus artışından daha büyük önem taşıyor.
Bir ülkenin nüfusunun yenilenebilir seviyede olabilmesi için doğurganlık oranının bazı istatistikçilere göre 2.03, bazı istatistikçilere göre ise 2.07, diğer bazılarına göre ise 2.11 seviyesinin üzerinde olması gerekiyor.
Geçmişte bu bağlamda ağır basan görüş 2.11 seviyesi iken ortalama yaşam süresinin uzamasıyla 2.07 seviyesinin nüfusunun yenilenebilirliği, gelecekte azalışa geçmemesi için yeterli olabileceği görüşü artık daha ağır basıyor.
Doğurganlık oranının nüfusun kendini yenileyebilme seviyesinin altına düşmesi, bir nesil sonra göç faktörünün devre dışı bırakıldığı doğal nüfus artışında negatife düşmekle, yani nüfusta azalmayla sonuçlanıyor. Önceki tahminler Türkiye nüfusunun 100 milyonu bulamadan 2060-2065 döneminde azalmaya geçeceği yönündeydi.
Fakat doğurganlık oranlarındaki hızlı düşüşün nüfusta azalmaya geçmeyi 2050-2055 aralığına çekeceği değerlendirmelerine neden oluyor. Doğal nüfus artışı bazında Türkiye nüfusunu azalmaktan kurtaracak tek çare ise doğurganlık oranının artması ve 2.07’nin altına düşmemesi.
Fakat 2020'de doğum sayısındaki sert düşüşten doğurganlık oranının da hızla düştüğünün anlaşılması Türkiye'de ölümlerin doğumları geçmesinin 2050'yi bile bulmadan başlayabileceği yorumlarına neden oluyor. Nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli doğurganlık seviyelerinden ise her geçen sene hızla daha da uzaklaşılıyor.
Ölümlerin doğumları geçtiği bir ülkede nüfusun azalmasının önüne geçmenin tek yolu da dışarıdan göç almaktan geçiyor.
Doğu illerinde düşüş daha hızlı
Türkiye'nin doğu illerinde doğurganlık oranının batı illerinden daha yüksek olduğu biliniyor. Fakat son yıllarda doğu illerindeki doğurganlık oranı ve doğum sayılarındaki azalışın batı illerindekine oranla yaklaşık iki kat daha fazla olduğu, iki taraf arasındaki farkın git gide kapandığı göze çarpıyor. 2020'nin il bazlı doğurganlık oranı henüz resmi olarak açıklanmasa da 2020'de de bu sürecin devam ettiğine kesin gözüyle bakılıyor.
Bir başka kesin gözle bakılan husus da Türkiye'de 2021'de doğum sayılarının daha da düşeceği yönünde.
Türkiye'de son yıllarda doğum sayıları
2020: 1.112.859
2019: 1.183.652
2018: 1.252.745
2017: 1.297.638
2016: 1.314.764
2015: 1.336.442
2014: 1.351.088
Kaynak: Mepa News Akademi