Suriyeli sığınmacılara yönelik denetimler arttı. Dün 400 kişinin İdlib’e geri gönderildiği ortaya çıktı.
Yerel seçimlerin ardından Türkiye’nin büyük şehirlerinde yaşayan sığınmacılara yönelik denetimlerin arttırılmasıyla birlikte sınır dışı etme işlemleri de hız kazandı.
Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın haberine göre, Göç İdaresi yetkilileri suça karışanlar ve kaydı olmayanların sınır dışı edildiğini, ikamet izinlerini farklı şehirlerde alıp da başka şehirlere gelen sığınmacıların ise hangi şehirlere kayıtlıysa oraya gönderildiğini söylüyor.
Ancak bu durum her vaka için aynı değil.
Sığınmacılar için çalışma izni alabilmek çok zor şartlara bağlı. Son aylarda çalışma izni alabilen sığınmacı sayısı yok denecek kadar az.
Denetimler ülke geneline yayılacak
Kaçak olarak çalışan Suriyelilerin tespiti için çalışmalar yoğunlaşmış durumda. Bu durum suç olarak kabul edildiği için yasal oturum hakkı varsa bile çalışma izni olmadan bir işte çalıştığı için sınır dışı edilen sığınmacılar bulunuyor.
Independent Türkçe, ilerleyen günlerde sığınmacılara yönelik hangi adımların atılacağı bilgisine ulaştı.
Özellikle yerel seçimlerin ardından başlayan denetimler ülke geneline yayılacak.
İlk etapta, uygulanacak cezalarla işverenin, çalışma izni olmayan sığınmacıları istihdam etmemesi sağlanacak. Bu durumun geri dönüşleri arttıracağı düşünülüyor.
Suça karışan Suriyelilerin sınır dışı işlemleri zaten bir süredir devam ediyor. Ancak çalışma izni olmadığı halde çalıştığı tespit edilen veya ikamete kayıtlı şehrini izinsiz terk eden Suriyelilerin bazılarına “gönüllü geri dönüş” yazısı imzalatıldığı da biliniyor.
Neye imza attığını bilmeyen sığınmacılar imzadan sonra kendini sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresi’nin misafirhanesinde buluyor. Denetimlerin arttırılması talimatı bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi.
Belirlenen ilçelerin giriş ve çıkışlarında polis kontrollerinin de arttırılacağı öğrenildi. İlerleyen aylarda bu yöntemlerle on binlerce sığınmacının geri gönderilmesi planlanıyor. Yetkililer, sınır dışı edilen kişilerin Afrin gibi “güvenli bölgelere” gönderildiğini söylese de İdlib gibi aktif savaş bölgesine gönderilen sığınmacılar da bulunuyor.
BM sığınmacılara mülteci statüsü vermek istedi
2012 yılında Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin kampları ziyaret ettiğini ve sığınmacılara mülteci statüsü vermek için bir süreç başlatmak istediğini belirten Hoca, o günlerde Türkiye makamlarının güvenlik endişesiyle bunu kabul etmediğini vurguladı. O günden bu yana Türkiye'deki sığınmacılar mülteci statüsünde bulunmadığı için mülteci haklarından da mahrum olduklarını belirten Hoca, bu nedenle bir dizi sorunun yaşandığını anlattı.
Sığınmacıların genel profili gölgelendi
Rejimden veya ülkede faaliyet gösteren bazı örgütlerden kaçan işadamlarının Türkiye’ye gelerek İstanbul’a veya farklı şehirlere yerleştiğini ifade eden Halid Hoca, “Oturumunu almış insanlar var. Kimisi pasaportu olmadığı için geçici kimlikle iş yapmaya başladı. Şam’dan, Halep’ten kopup gelen insanlar ve hepsi Türkiye’ye gönül vermiş. Bunlar gölgelendi. Sanki hepsi dilenci, entariyle gezen ya da sürekli kavga eden insanlar olarak yansıtıldı ve seçimlerde malzeme olarak kullanıldı” şeklinde konuştu.