Avrupa Birliği (AB) ile İtalya arasında yaşanan bütçe krizinde Roma yönetimi, AB'nin taleplerini geri çevirme kararı aldı. Avrupa Komisyonu'nun 2019 bütçe tasarısını değiştirerek kamu harcamalarını kısması için tanıdığı 3 haftalık sürenin son anında İtalya'dan gelen yanıt olumsuz oldu.
İtalya halen gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 131'i kadar kamu borcuyla AB'nin en yüksek borç yüküne sahip ülkelerinden. Geçen Haziran'da iktidara gelen popülist 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümeti, seçim vaatlerinden olan emeklilik reformu, işsizlik ödeneği, vergi indirimleri gibi yüksek maliyetli kamu harcamalarını 2019 bütçesine dahil etmişti. 2019 yılı için yüzde 2,4'lük bütçe açığı öngörülen bütçe tasarısı AB ile krize neden olmuştu.
Avrupa Komisyonu 23 Ekim'de aldığı bir kararla, tarihinde ilk kez başvurduğu bir adım atarak İtalya'dan bütçe tasarısını revize etmesini talep etmişti. Komisyon İtalya'ya bütçesini değiştirmesi için 3 hafta süre tanımıştı.
Bu 3 haftalık sürenin dün gece yarısı dolmasına birkaç saat kala İtalya Bakanlar Kurulu toplandı ve AB'ye verilecek yanıtı görüştü. Bu görüşmede, bütçe hedeflerinin değiştirilmemesi kararı alındı.
Kamu malları satışa çıkarılacak
İtalya Maliye Bakanı Giovanni Tria dün gece AB'ye yanıt olarak yazdığı mektupta yüzde 2,4'lük bütçe açığı hedefinin sabit kaldığını, ancak bu seviyenin "aşılamaz bir limit" olarak değerlendirileceğini belirtti. Mektupta, kamu harcamalarının ekonomik yavaşlamaya karşı koymak için gerekli olduğu vurgulandı.
Öte yandan bütçeye yeni eklenen bir maddeyle, borç/GSYH oranını düşürmek için bazı kamu mallarının satılacağı belirtildi.
İtalya'ya yaptırım sinyali
Hükümetin AB'nin taleplerini geri çevirmesi, bugünkü gazetelerin manşetlerinde "Hükümet AB'ye meydan okuyor" şeklinde ifadelerle yer aldı. Uzmanlar artık topun AB kurumlarına geçtiğini, İtalya'ya karşı yaptırım ve cezaların uygulanmasının söz konusu olabileceğini söylüyor.
İtalya'nın bütçe tasarısında öngörülen yüzde 2,4'lük bütçe açığı Euro bölgesinde limit kabul edilen yüzde 3'lük seviyenin altında olsa da önceki hükümetin vaat ettiği hedefin 3 katına denk gelmesi ve İtalya'nın borç yükünü daha da artırma riski taşıması nedeniyle AB'den tepki çekmişti.