İngiltere Başbakanı Theresa May'in İngiliz parlamentosundaki milletvekilllerini Brexit anlaşmasını desteklemek için ikna edemediğini söyleyip parti liderliğinden istifasını açıklaması Avrupa'da geniş yankı buldu.
Muhafazakar Parti liderliğinden 7 Haziran'da ayrılacağını kaydeden May, İngiltere Kraliçesine halefi seçilene kadar başbakanlık görevini sürdüreceğini ilettiğini söylemişti.
May'in istifa kararı ile ilgili olarak Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada istifanın Brexit konusunda İngiltere ile varılan anlaşma ile ilgili birşey değiştirmeyeceği belirtildi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in Sözcüsü, Juncker'in May'in kararından "kişisel olarak sevinç" duymadığını belirtti.
Anlaşma tekrar müzakereye açılır mı?
Öte yandan May'in Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan olarak yerini alması beklenen adayların ise Brexit anlaşmasında değişiklik yapmaya çalışacağı bildiriliyor.
Ancak AB Komisyonu Sözcüsü Mina Andreeva, diğer 27 üyenin AB'li liderlerinin bu anlaşmayı olduğu gibi onayladığını ve tekrar müzakereye açmayı düşünmediklerini söyledi.
Andreeva, Avam Kamarası'nda üç kez reddedilen İngiltere'nin AB'den çıkış sürecine yönelik anlaşmanın tekrar müzakereye açık olmadığının altını çizdi ve Juncker'in "Başbakan May ile çalışmaktan çok hoşlandığını ve takdir ettiğini ve daha önce söylediği gibi Theresa May'in çok saygı duyduğu cesur bir kadın olduğunu" söylediğini ekledi.
Theresa May açıklamasında İngiliz parlamentosundaki milletvekilllerini Brexit anlaşmasını desteklemek için ikna etmeye çalıştığını, Brexit sürecini hayata geçirmek için elinden geleni yaptığını söylemiş, milletvekillerini Brexit anlaşmasını desteklemek için ikna edemediğini kaydetmişti. May, halefi seçilene kadar Başbakanlık görevini sürdürecek. Muhafazakar Parti liderlik seçimlerinin Haziran'ın ikinci haftasında yapılması bekleniyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Sözcüsü Martina Fietz, Merkel'in May'in kararını "saygıyla" karşıladığını açıkladı. Fietz, Merkel'in May ile güven temeline dayalı bir çalışma ilişkisi olduğunu ve görevden ayrılana kadar da bunun devam edeceğini belirtti.
İspanya'dan May'in istifa kararının ardından İngiltere'de yönetimin sertlik yanlılarına geçeceği uyarısı geldi. İspanyol Hükümet Sözcüsü Isabel Celaa "Bu şartlar altında sert bir Brexit'in durdurulması imkansız bir gerçeklik olduğu görülüyor" dedi ve Birleşik Krallık Parlamentosu ve hükümetinin İngiltere'nin anlaşma olmadan AB'den ayrılmasından ve bunun sonuçlarından sorumlu olacağını aktardı.
Fransa'dan Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İngiltere tarafından Brexit sürecinin "hızlı bir şekilde" açıklığa kavuşturulduğunu görmek istediği belirtildi. Macron'un "AB'nin düzgün bir şekilde işlemesinin önceliği oluşturacak şekilde AB prensiplerinin uygulanmaya devam etmesinin" önemine dikkat çektiği belirtildi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's analisti Sarah Carlson May'in açıklamasının anlaşmasız bir Brexit riskini arttırdığını söyledi.
Krize çözüm bulamadı
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit krizinden çıkış yolu arıyordu. Ülkesinin AB'den çıkış sürecine yönelik anlaşmanın Avam Kamarası'nda üç kez reddedilmesinin ardından May, Brexit anlaşmasıyla ilgili hazırladığı son tasarıyı geçtiğimiz günlerde açıklamış ve yeni garantiler içeren anlaşmayı milletvekillerinin kabul etmeleri halinde ikinci bir referandum yapılıp yapılmayacağına ilişkin parlamentoda yeni bir oylama yapılabileceğini söylemişti.
Haziran 2016'da yapılan referandumda Birleşik Krallık'ta halkın yüzde 52'si AB'den ayrılık yönünde oy kullanmıştı. Birleşik Krallık'ın bu yıl 29 Mart'ta AB'den ayrılması planlanıyordu. Ancak parlamenterlerin May'in AB'yle vardığı anlaşmayı onaylamaması nedeniyle Brexit 31 Ekim'e ertelenmişti.