Avrupa Birliği (AB), Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara uygulanan kötü muamele ve şiddeti durdurmak için yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
Avrupa Komisyonu'nda görüşülen yaptırımlarla, Myanmar'ın en büyük gelir kaynaklarından olan tekstil ürünlerine vergi getirilmesi planlanıyor.
Gümrüksüz AB pazarı Myanmar için hayati önem taşıyor. Yaptırım kozu kullanılarak, Arakan Eyaleti'nde yaşayan Müslümanlara uygulanan zulmün sona erdirilmesi amaçlanıyor.
Yaptırımların yürürlüğe girmesi halinde, Myanmar'daki düşük işçilik maliyetlerinden faydalanan yabancı yatırımcıların geri çekileceğini ve ülkede büyük oranda işsizlik baş göstereceğini ifade eden bir Avrupa Komisyonu yetkilisi, “Bu gümrüksüz pazarı ortadan kaldırmak, son çare olarak görülüyor. Ancak başka önlemler işe yaramazsa hareket etmeliyiz” dedi.
Ancak AB yaptırımları hemen yürürlüğe koymadan, yani ülkedeki işsizliği tetiklemeden, bunu bir koz olarak kullanarak ülkede yaşanan şiddete son vermek amacında. Bunun için altı aylık bir gözden geçirme süreci öngörülüyor.
Avrupalı tekstil devleri Myanmar'da üretim yapıyor
Myanmar, ucuz iş gücü ve AB ülkeleri tarafından uygulanan vergi muafiyeti nedeniyle Avrupalı teksil üreticilerinin göz bebeği durumunda.
Asya ülkesinde üretim yaptıran Avrupalı firmalar arasında Adidas, H & M, Primark, Next, C & A ve Inditex gibi dev perakendeciler bulunuyor.
Tekstil sektörü, petrol ve gazın ardından ülkenin en büyük ithalat kalemi konumunda. Sektör, Myanmar'da 450 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Myanmar’ın AB’ye ihracatı, gümrük muafiyetinin ardından, 2017 yılında bir önceki yıla oranla yaklaşık 10 kat yükseldi ve 1,56 milyar euro seviyesine çıktı.
Birleşmiş Milletler raporu harekete geçirdi
AB, Myanmarlı bazı askeri yetkililere seyahat yasağı ve varlık dondurma tedbiri uygulamış ancak Birleşmiş Milletler'in (BM) 'soykırım' ve 'insanlık suçu' ile yargılanması gerektiğini belirttiği Myanmar Genelkurmay Başkanı ve 5 generali hakkında yaptırım uygulamaktan uzak durmuştu.
AB Komisyonu'nun ticaretten sorumlu bir yöneticisi kendilerini yaptırımlar üzerinde çalışmaya iten gelişmeyi “Potansiyel önlemlerimizin halk üzerindeki etkilerinden endişe duyuyoruz, ancak askeri kampanyayı soykırım olarak nitelendiren bir BM raporunu görmezden gelemeyiz.” sözleriyle ifade etti.
Birleşmiş Milletler'e bağlı bağımsız bir komisyon, Myanmar ordusunun Ağustos ayında 'soykırım niyetiyle' Arakanlı Müslümanlara yönelik toplu tecavüz ve katliam gerçekleştirdiğine hükmetmişti.
Myanmar, BM raporunu 'tek taraflı' olarak nitelendirerek reddetmişti.