Akdeniz'i aşarak Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin kabulü ve dağıtımıyla ilgili 5 Avrupa Birliği (AB) ülkesi bir ön anlaşmaya vardı.
İtalya, Malta, Fransa ve Almanya İçişleri Bakanları'nın AB dönem başkanı Finlandiya ve Avrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos ile birlikte bugün Malta'da yaptığı zirveden, göçmenlerin dağıtımıyla ilgili bir uzlaşma çıktı.
Zirvenin ardından yapılan açıklamalara göre, Akdeniz'de sivil toplum kuruluşlarına ait yardım gemileri ya da devletlere ait teknelerle kurtarılan göçmenlerin hangi limana çıkarılacağı konusunda "gönüllülük esasına dayalı dönüşümlü bir sistem" oluşturulacak. Bu göçmenlerin AB ülkeleri arasında dağıtımı ise zorunluluk esasına dayalı olarak, belli kotalara göre tespit edilecek.
Anlaşmaya İtalya ve Malta gibi göçmenlerin Avrupa'daki ilk duraklarından olan ülkelerin özellikle istediği bir madde de girdi. Yalnızca mülteci statüsünü elde etmiş olanlar değil iltica başvurusunda bulunan bütün göçmenler bu sisteme dahil edilecek.
Malta'da varılan anlaşma, Ekim başında yapılacak AB zirvesinde diğer üye ülkelerin de onayına sunulacak.
Avrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesi Avramopoulos zirve sonrası yaptığı açıklamada, Malta'da bugün varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını belirtti ve 8 Ekim'de yapılacak AB İçişleri Bakanları toplantısında diğer ülkelerin de bu anlaşmaya katılması çağrısı yaptı.
Malta Başbakanı Joseph Muscat da "Malta Göç Toplantısı'nda, göçmenlerin dağıtımı konusunda temel teşkil edebilecek bir taslak üzerinde ilerleme kaydedildi. Önemli bir adım ama yine de sadece bir adım. Başarılı olup olmaması geniş kapsamlı onaya bağlı" dedi.
"İtalya ve Malta artık yalnız değil"
İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese de, "Bu bir ilk eylem, gerçek bir Avrupa hareketi için bir ilk adım" dedi ve diğer AB ülkelerinden de katılım beklediklerini vurguladı. Lamorgese, "Bugün artık İtalya ve Malta yalnız değil. Bu iki ülkenin Avrupa'ya giriş kapısı teşkil ettikleri bilinci mevcut" dedi.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer de bugünkü zirve sonrasında, "İtalya ve Malta'ya yardımcı olacak bir geçici acil durum mekanizması için düzenlemeler yaptık" diye konuştu.
Başta Libya olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan denize açılan ve Orta Akdeniz hattını kullanarak Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin ilk duraklarından olan Malta ve İtalya, AB'yi kendilerini yalnız bırakmakla suçluyordu.
İtalya'da geçen ay çöken sağ-popülist koalisyon hükümeti, Akdeniz'de göçmen kurtaran sivil toplum kuruluşlarının gemilerine limanları kapama politikası yürütüyordu. 5 Yıldız Hareketi-Lig hükümetinin çökmesi ve bu ay yeni bir koalisyon hükümeti kurulmasıyla İtalya'nın göç politikasında ve AB'nin göç konusunda İtalya'ya karşı tutumunda değişiklikler dikkat çekiyor.
Yeni kurulan 5 Yıldız Hareketi-Demokratik Parti hükümeti, önceki hükümetin "kapalı limanlar" politikasının aksine son bir hafta içinde iki kez yardım gemisi Ocean Viking'deki göçmenlerin İtalyan limanlarına girişine izin verdi. Geçen hafta Ocean Viking'in kurtardığı 82 göçmen İtalya'nın Lampedusa limanına getirilmişti. Dün de, Ocean Viking'in daha sonra kurtardığı 182 göçmenin de Messina limanında karaya çıkmasına onay verildi.
Ancak hem Akdeniz yoluyla Avrupa'ya gelen göçmenlerin ilk durakları olan ülkelerin orantısız bir yükle karşı karşıya kalmaması hem de kurtarılan göçmenlerin her seferinde AB ülkeleri arasındaki göçmen kabulü pazarlıklarını beklemek zorunda bırakılmaması için AB çapında otomatik bir mekanizma kurulması çağrıları yapılıyordu. Bu mekanizmayla, göçmenlerin hangi limana götürüleceği ve daha sonra hangi ülkelere dağıtılacağının önceden belirlenmesi amaçlanıyor.
Analistler, böyle bir otomatik mekanizma sayesinde her bir göçmen teknesinin günlerce gündemde kalmasının önleneceğine ve aşırı sağ hareketlerin bu vakalardan faydalanarak desteğini artırmasının engellenebileceğine de dikkat çekiyor.