Türkiye’nin “Afrin’de etnik temizlik yürüttüğü iddia ediliyor” şeklindeki bir soruya yanıt veren Nauert,”Afrin’deki durumu çok yakından takip ediyoruz. Son bir iki aydır bu konunun üzerinde duruyoruz. Afrin’den 140 bin kişi ayrıldı. Şu aşamada en azından şunu söyleyebiliriz ki bu kişilerin evlerine ve yaşadıkları yerlere geri dönmelerine de izin verilmiyor. Biz geride kalan haftalarda ve aylarda Afrin’deki insani kriz konusundaki kaygılarımızı da dile getirdik ve bu kaygılarımız halen de devam ediyor. Bölgede bulunan aralarında Türkiye, Rusya ve Suriye’nin bulunduğu tüm taraflara bölgeye uluslararası yardım organizasyonlarının girmesine ve insanların evlerine geri dönmelerine izin verilmesi çağrısında bulunuyoruz. İnsanlar evlerine döndüklerinde de güven içerisinde olmalılar ve buna gönüllü olmalılar ve eve dönenlerin güvenliği bizim üzerinde önemli durduğumuz konulardan biri” diye konuştu
Amerika’nın yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO zirvesi sırasındaki görüşmesine de atıfta bulunan sözcü Nauert Afrin konusu ve daha birçok konunun ikili arasında konuşulduğunu söyledi. Nauert,”Türk Dışişleri Bakanıyla konuşulacak birçok konu var ve bildiğiniz üzere bir haftadan kısa bir süre önce NATO toplantısında görüştüler. Çok geniş bir çerçevede birçok konu üzerine konuştular çünkü üzerinde konuşulacak NATO’yla ilgili olan olmayan birçok konu var” dedi.
“Türkiye diğer ülkelerden daha çok gazeteciyi hapse attı”
"Türkiye’nin basın özgürlüğü konusunda sıkıntıları olduğunu ve bunu her fırsatta dike getirdiklerini" söyleyen Heather Nauert bu konuda da açıklamalar yaptı. Nauert, “Türkiye dünyadaki diğer ülkelerden daha çok gazeteciyi hapse atmış bir ülke ve bundan ciddi anlamda kaygı duyuyoruz. Biz her zaman çok sesliliğin, az seslilikten daha iyi olduğuna inanıyoruz. Ayrıca bunun demokratik topluma yardımcı olduğunu ve insanların kaygılarını dile getirmesini sağladığını düşünüyoruz. Bu konuyu burada yoğun biçimde tartışıyoruz ve Türkiye’de basın özgürlüğünün geliştirilmesine destek veriyoruz. Bu konuyu birçok defa Türk hükümetine de ilettik, iletiyoruz. Bu konuyu ön planda tutmaya devam ediyoruz. Bunu sadece yüz yüze görüşmeler aracılığıyla yapmıyor aynı zamanda uluslararası kurumlar vasıtasıyla da gündeme getiriyoruz. Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki kaygılarımızı iletmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkiye’de gazetecilerin hapse atılmasıyla ilgili olarak da Nauert salondaki Türk gazetecilere, “Buradaki birçok arkadaşınız Türkiye’ye geri gidemiyorlar. Neden? Çünkü Türkiye’ye giderlerse işlerini yaptıkları için tutuklanacaklar dedi.
“NATO’daki ortaklarınızla uyumlu silahlar almanız beklenir”
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemleri sipariş etmesiyle ilgili olarak kaygı duyduklarını söyleyen Nauert bu konuda da, “Türkiye’nin S-400 sistemi edinmesi konusunda kaygılarımız olduğunu söyledik. NATO çatısı ve NATO anlaşmaları altında ki Türkiye de bir NATO ülkesi, sadece NATO’daki ortaklarınızla uyumlu silahlar satın almanız beklenir. Biz bu sistemlerin ortak bir şekilde çalışabilme imkanını görmüyoruz. Elbette ki Türkiye’yle sağlam bir savunma ve ekonomik işbirliğimiz söz konusu ve bu noktada kendilerine bu savunma sistemi konusundaki kaygılarımızı aktarmayı sürdüreceğiz” dedi.
Türkiye’ye F-35 uçaklarının teslimi konusunda yaptırım uygulanmasını isteyen senatörlerin bu konuda yasa hazırlığı içerisinde olduğu ya da mevcut yasalar kapsamında Türkiye’ye bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı konusunda da Nauert, Senato’daki yasa tasarıları üzerine yorum yapmayacaklarını ve Amerika’nın yaptırımla ilgili yasalarının bu kapsama girmediğini düşündüğünü söyledi.