Washington'dan yapılan açıklamada Mali'de güvenlik sorunlarının artması nedeniyle iş aciliyeti olmayan ABD elçilik çalışanlarının ve ailelerinin ülkeyi terk etmesi istendi.
Açıklamada çalışanlar belirli bir tehdit konusunda uyarılmazken ülkedeki Batılıların can güvenliği için tehdidin arttığı ifade edildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"29 Temmuz 2022'de acil önemi olan bir faaliyette görev almayan ABD vatandaşlarının ve ailelerinin Batılıların uğrak noktası olan bölgelerde artan terör saldırısı riski nedeniyle ülkelerine dönmesi istenmektedir."
Mali'de son dönemde cunta hükümeti ile arası açılan Fransa'nın ülkenin merkezi noktalarından askeri kuvvetlerini çekmesi sonucunda oluşan güç boşluğu, cihat yanlısı gruplarca dolduruluyordu.
Bölgede son dönemde Batılı hedeflere de saldırılar planlandığı belirtiliyordu.
"El Kaide misillemeler yaptı, devamına hazırlanıyor"
Rus güçlerin saldırıları sonrası, El Kaide'nin Batı Afrika yapılanması Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin'in (CNİM) misillemeler için hazırlık yaptığı ve bunların bir kısmını da gerçekleştirdiği rapor edildi.
Başkent Bamako'da ordunun kalbine yapılan saldırının da bu kapsamda düzenlendiği ifade edildi.
Batı Afrika üzerine analizleriyle tanınan Wassim Nasr, süreci şu ifadelerle ele aldı:
"Dogofry, Nampala ve Moura'daki katliamların ardından genel olarak CNİM, hususen de Katiba Macina içerisinde, intikam için karşı tarafa verilecek mesaja dair hazırlıklar ve görüşmeler başladı. Görüşmeler, seçilecek hedeflere ilişkindi. Daha kolay olan, az korunan idari binalar veya Batı elçilikleri mi hedef alınacak, yoksa daha zorlu askeri hedeflere mi odaklanılacaktı?"
Nasr'a göre CNİM'in hazırlıklarının ardından ABD de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerin elçilikleri alarm durumuna geçti. Ancak CNİM, daha zorlu olan askeri hedeflere yönelmeyi tercih etti. Araştırmacı İbrahima Maiga, Bamako'da seçilen hedefin oldukça dikkat çekici olduğunu kaydediyor:
"Hedef Mali gücünün kalbiydi. Bu sadece askeri güçle değil, siyasi güçle de ilgili. Zira hedef alınan Kati şu an çifte bir sembol. Askeri gücün sembolü çünkü bir kışla yerleşimi. Burada birçok askeri lider var. Aynı zamanda Mali'nin askeri liderlerinin çoğu burada eğitildi. Cumhurbaşkanı ve Savunma Bakanı burada ikamet ediyor. Bu sebeple siyasi gücün de kalbi konumunda."
Wassim Nasr, saldırının Mali cuntasına bir mesaj olduğu ve cihat yanlılarının, Mali'nin kalbini dahi hedef alabilecek güçte olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Siyasi bir analist olan Juan Diego Carrillo da, Kati'deki saldırının, başkent Bamako çevresindeki güvenlik bariyerinin kademe kademe çöküşü anlamına geldiğini dile getirdi.
Analistler, Kati'deki saldırının bir başlangıç olduğu görüşünde. CNİM, Malili sivillere cuntaya ait merkezlerden uzak durma çağrısı yaparken, Bamako yönetimine bağlı güçlerin ve Rus birliklerin artan bir biçimde hedef alınacağı düşünülüyor.
Kaynak: Mepa News