Matthew Lee | Associated Press | Tercüme: Mepa News
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü, İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı Ekim ayında başlattığı savaştan bu yana ABD ile İsrail arasındaki görüş ayrılıklarının belki de en kötü seviyeye ulaştığı bir ortamda Orta Doğu'dan ayrıldı.
Çatışmaların başlamasından bu yana bölgeye yaptığı beşinci ziyaret olan dört ülkelik Ortadoğu gezisini tamamlayan Blinken, İsrail'in tamamen galip gelene kadar savaşın devam edeceğini söyleyen ve Hamas'ın önerdiği ateşkes planına verdiği yanıtı açıkça reddettiği görülen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan adeta bir tokat yedikten sonra Washington'a döndü.
İsrail ile başlıca uluslararası müttefiki ABD arasındaki ilişkiler aylardır gergin. Ancak Netanyahu'nun, ABD'nin en azından daha ileri müzakereler için bir başlangıç noktası olarak değerli olduğunu söylediği bir planı kamuoyu önünde reddetmesi, bu bölünmenin altını çizdi.
Yine de Blinken ve diğer ABD'li yetkililer Filistinli sivillerin insani koşullarının iyileştirilmesi, Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılmasının sağlanması, çatışma sonrası Gazze için hazırlık yapılması ve savaşın yayılmasının önlenmesi gibi ana hedeflerde ilerleme kaydedilebileceği konusunda iyimser olduklarını söylediler.
Yetkililer Blinken'in iyimserliğinin 7 Ekim'den sonra Orta Doğu'ya yaptığı ilk dört geziye dayandığını ifade etti. Bu ziyaretlerin hiçbiri hemen gözle görülür başarılarla sonuçlanmadı. Ancak insani yardımların ulaştırılmasında sınırlı ama önemli gelişmeler ve Kasım ayında çok sayıda rehinenin serbest bırakıldığı bir haftalık ateşkesi sağladı.
Blinken, Hamas'ın geçen ay Mısır, Katar, ABD ve İsrail tarafından onaylanan ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması önerisine Salı günü verdiği yanıtla ilgili olarak "Hamas'ın geri gönderdiği yanıt içerisinde kesinlikle başlangıç niteliğinde olmayan şeyler olduğu açık" dedi.
Blinken Çarşamba günü geç saatlerde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ancak aynı zamanda bir anlaşmaya varmaya devam etmek için alan görüyoruz. Ve bu tür şeyler her zaman müzakeredir. Bu bir ışık düğmesini açmak gibi basit değildir. 'Evet' ya da 'hayır' demek değildir. Her zaman bir ileri bir geri vardır."
Blinken sözlerine şöyle devam etti:
"Buraya daha önce yaptığım tüm ziyaretlerde ve aradaki hemen hemen her gün, İsrail'e sivillerin korunmasını güçlendirmesi ve ihtiyacı olanlara daha fazla yardım ulaştırması için somut yollarla baskı yaptık. Ve geçtiğimiz dört ay içinde İsrail tam da bunu yapmak için önemli adımlar attı. Yine de askeri operasyonlarının masum sivillere verdiği günlük zarar çok yüksek olmaya devam ediyor."
Blinken'ın konuşmasından kısa bir süre önce Netanyahu Hamas'ın yanıtını doğrudan eleştirerek "hayal ürünü" olarak nitelendirdi ve İsrail'in ne olursa olsun gruba karşı "mutlak zafer" elde etmek için savaşmaya devam edeceği sözünü verdi.
Blinken'ın ikilemini daha da derinleştiren Netanyahu, ABD ve diğer ülkelerin İsrail'in Gazze'nin güneyinde, özellikle de bir milyondan fazla Filistinlinin kaçtığı Mısır sınırındaki Refah bölgesinde askeri operasyonlarını genişletmesine ilişkin endişelerini de görmezden geldi.
Netanyahu ayrıca Gazze'ye uluslararası yardımın ana dağıtıcısı olan BM Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA'nın "İsrail'e yönelik düşmanca tutumu" ve "bir grup çalışanının savaşı başlatan 7 Ekim Hamas saldırısında yer aldığı" iddiaları nedeniyle lağvedilmesi çağrısında bulundu.
ABD ve diğer bağışcı ülkeler, iddialarla ilgili BM soruşturması tamamlanana kadar UNRWA'ya yeni yardımları askıya aldı ancak Blinken yine de kurumun rolünün Gazze'ye umutsuzca ihtiyaç duyulan insani yardım malzemelerinin ulaştırılmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Blinken, Netanyahu'ya ve Hamas saldırısının etkisinden hala kurtulamayan diğer İsraillilere, intikam duygusunun tepkilerini belirlemesine izin vermemeleri çağrısında bulundu:
"İsrailliler 7 Ekim'de en korkunç şekilde insan-dışılaştırıldı. Rehineler de o günden bu yana her gün insan-dışılaştırıldı. Ancak bu, başkalarını insan-dışılaştırmak için bir gerekçe olamaz."
Blinken, Hamas'ın geçen ayın sonlarında ateşkes anlaşması için sunduğu karşı önerinin alınmasından birkaç saat sonra İsrail'e geldi. Söz konusu teklif çatışmayı yatıştırmak için üç aşamalı bir plan içeriyordu.
Blinken'ın Salı günü gittiği Katar'da hem Katar Başbakanı hem de Blinken önerinin daha ileri müzakereler için bir başlangıç noktası olarak umut vaat ettiğini söylemişti.
Blinken, Gazze savaşının sona ermesi ve Filistinlilere bağımsız bir devlete giden açık, inandırıcı ve zamana bağlı bir yol verilmesi koşuluyla Suudi Arabistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye olan ilgisinden de bahsetmişti.
Blinken Tel Aviv'de yaptığı açıklamada "Adil ve kalıcı bir barışa ve başta İsrail olmak üzere bölgedeki herkes için güvenliğe giden diplomatik bir yol izlemekte kararlıyız." dedi.
Ancak Netanyahu bir Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkıyor ve İsrail'in Gazze üzerinde açık uçlu güvenlik kontrolünü sürdüreceğini ifade ediyor.