İran, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri'nden heyetler, 2015 yılında imzalanan ancak ABD'nin eski Başkanı Donald Trump döneminin ardından sürdürülemeyen nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması amacıyla Avusturya'nın başkenti Viyana'ya gitti.
Viyana'da yer alacak görüşmelerin AB koordinatörlüğünde yapılacağı bildirildi.
Trump döneminde anlaşamdan tek taraflı olarak çekilmesi sebebiyle ABD'nin müzakerelere AB aracılığıyla dolaylı katılım sağlayacağı ifade ediliyor.
İranlı Başmüzakereci Ali Bakıri başkanlığındaki heyetin söz konusu görüşmelerde, ABD'nin anlaşmaya geri dönerek Tahran'a yönelik yaptırımların kaldırılması ve İran'ın nükleer program hususunda hak ve menfaatlerini esas alan taleplerini ABD'li Başmüzakereci Robert Malley'e iletmesi bekleniyor.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, çarşamba günü yaptığı bir açıklamada, Tahran'ın sürdürülebilir bir temeli olan anlaşmaya varmada hevesli olduğunu aktardı.
Kenani ayrıca, diğer tarafların da gereken kararları alarak ve sorunları çözmeye başvurarak müzakerelerin etkili bir şekilde ilerleyeceğini ümit ettiklerini ifade etti.
İran ile nükleer müzakereler neden önemli?
ABD, İran'ın uranyum işlemesi ve bunun sonucunda nükleer silah üretebileceği gerekçesiyle ülkedeki nükleer tesislerin faaliyetlerini sonlandırmasını istiyor.
İsrail ise uranyum işlemeye devam etmesi halinde İran'ı vurmakla tehdit ediyor. İran'ın nükleer tesisinin İsrail tarafından hedef alınması durumunda ise Lübnan'daki Hizbullah'ın karşı bir saldırı başlatabileceği şeklinde yorumlanıyor.
Öte yandan İran, Devrim Muhafızları Ordusunun ABD'nin "terör örgütleri" listesinden çıkarılmasını talep ediyor. Ancak İsrail bu talebe şiddetle karşı çıkıyor ve Washington yönetimine bu yönde karar almaması için baskı yapıyor.
Kaynak: Mepa News