Yaklaşık 11 gün önce Taliban ve ABD arasında büyük umutlar ile başlayan barış görüşmeleri, 18 yıldır devam eden savaşın çözüme ulaşmasının oldukça sinir bozucu şekilde zor olduğunu ortaya koydu.
Anlaşmazlığın en temel sorunu şu kilit soru üzerinde yoğunlaştı: Terörizm nedir, terörist kimdir?
Cevap çok önemli çünkü iki taraf iki kritik sorun için ilkeler temelinde anlaşmış durumda: Amerikan askerlerinin çekilmesi, ve 11 Eylül 2011’de El Kaide’nin gerçekleştirdiği gibi Afgan topraklarının ABD ve dostlarına karşı tekrar bir saldırı için üs olarak kullanılmaması.
Bu saldırı Amerikalıları El Kaide'nin beyni Usame bin Ladin'i öldürmek için Afganistan'ı işgal etmeye yöneltti.
Taliban, Afganistan'ın uluslararası saldırılar için bir üs olarak kullanılmasına izin vermeyeceğini söyledi. Amerikalı müzakereciler, Afganistan'ın "terörist" gruplar tarafından kullanılmayacağının üzerinde durdular ancak Taliban, terörün evrensel bir tanımı olmadığını söyledi.
Taliban zaman kazanmak için ayak sürüyor gibi görünse de, Taliban'ın güncel ve eski resmi temsilcileri meselenin grup için hassas ve temel bir mevzu olduğunu söylüyorlar. Konu 18 yıldır süren savaşın ideolojik arka planının göbeğindeki bir konu. Eğer Taliban liderleri bu konuda ödün verirlerse, sonuç grubun bölünmesi olabilir.
Müzakerelerin son turlarında taraflar sadece görüşmelerin devam ettiğinini söylemekle yetindiler.
Bütün resmi taraflar ile -müzakerelerin hassaslığı nedeniyle özel yapılan- röportajlar derin ve bazen de duygusal anlaşmazlıklar nedeniyle görüşmelerin birkaç defa çökme aşamasına geldiğini bizlere söylüyor.
Görüşmelere yakın üst düzey Amerikalı bir yetkili hala önemli bir sonucun mümkün olduğunu, iki tarafın zor detaylarda samimi ve sağlam tartışmaları yürüterek ilerleme kaydettiğini söyledi.
Taliban savaş meydanında momentum yakalayarak, -Başkan Trump hazır geri çekilme konusunda arzulu iken- Amerikalılara kaşı açık bir şekilde el yükseltme arayışında.
İki taraf görüşmelerin son turunda Amerikan askerlerinin çekilme takviminin belirlenmesi umudunu taşırken, Taliban Afgan hükümetinin ülkenin geleceğine dair söz sahibi olmasını istememekte inatçıydı.
Amerikalılar üç yıl yada daha fazla sürede kademeli olarak çekilmeyi savunurken, Taliban bir yıldan daha az belki de altı aylık bir süreçte çekilme talebini sundu. Çekilme muhtemelen kademeli olarak yayılacak bir ateşkes ile bağlı. Çekilen alanlarda şiddetin kesilmesi planlanıyor.
Fakat bilhassa hassas olan konu Amerikalıların garanti talep ettiği, Afganistan’ın ABD’ye karşı saldırılara üs olarak kullanılmaması meselesi oldu.
Taliban 2001 saldırıları konusunda sorumlu tutulurken, bin Ladin’in teslim edilmesi meselesinde Amerikan ültimatomlarına teslim olmadı. Taliban bunun yerine, saldırının Afganistan’da planlandığına dair uluslararası mahkemede bir kanıt sunulmasını istedi. Amerika askeri hamleye yönelirken, Taliban bu saldırganlığa karşı direneceğinin sözünü vermişti.
Görüşmeler sırasında terörizmin tanımı konusunda tartışmalar büyürken, görüşmeciler tarafından düzenli olarak bilgilendirilen Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Taliban’ı terörist olarak gördüğünü ortaya koydu.
Pompeo, “Şu an sahada Taliban teröristleri ile görüşmeler yürüten bir ekibim var, savaşsız bir şekilde başarıya ulaşmanın yollarını arıyorlar” dedi.
Ümitleri yükselten son görüşmelerde, Taliban’ın dış ilişkiler temsilcisi Molla Abdulgani Birader ilk defa göründü. Onun katılımı, Taliban müzakerecilerinin Pakistan’daki liderleri ile sürekli irtibata geçmek yerine hızla karar verebilme umudu ile bağıntılı.
Fakat Molla Birader, geniş gruplar arasındaki direkt müzakerelerde nadiren görünüyor. Yetkililer Pakistan’daki on yıllık esaretinin ardından Birader'in sağlığının bozulduğunu, küçük oğlunun onla ilgilendiğini belirtiyor.
Ancak Molla Birader’in varlığı, önemli bir sorun giderme katmanı oldu. Amerikan baş müzakerecisi Zalmay Halilzad, ne zaman müzakereler çökme tehdidi altına girse gerilimi yumuşatmak için onunla bir araya geldi.
Son görüşmeler büyüyen Doha şehrinde devam ediyor. Çoğu gün görüşmeler akşam namazının ardından sona erdi, çünkü kadın bir müzisyen otelde görüşmecileri tatilcilerden ayıran otel lobisinde piyano çalıyordu.
Öğlen yemekleri tuhaf bir ambiyans ortaya çıkarıyordu. Amerikalı yetkiler üniformaları ve çizmeleri ile, öte yandan Taliban yetkilileri sarıkları ile bulunurken, balayı çiftlerinin etrafında sessizce yürüyüşler gerçekleşiyor ve havuz kenarlarında bikinileri ile güneşlenen turistler görülüyordu.
Günlük görüşmeler geniş ölçüde Şid Muhammed Abbas Stanikzay, ABD’nin eki Güney Sudan elçisi Molly Phee ve vekili Halilzad ve özel Amerikan müzakerecisi tarafından yürütülüyordu. Bayan Phee, Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi konusunda Obama yönetimi sırasında Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki tartışmalara da katılmıştı.
Görüşmelerdeki çoğu mücadele, tarafların birbirlerine olan güvensizliğinin sona erdirilmesi odaklıydı. Çöküş yaşadıkları 2001 yılı sonrası en büyük kontrol alanına ulaşan Taliban, Amerikalıların görüşmeleri savaş sahasındaki ivmelerini baltalamak için kullanmak istediğini düşünüyor.
Amerikalılar ve cephedeki Afgan müttefikleri, zaten Başkan Trump savaşı sonlandırmak istediğinin sinyallerini vermişken Taliban’ın görüşmelerde zaman öldürmesinden korkuyor.
Taliban için Amerikan askerlerinin çekilmesi için bir anlaşma askeri mücadelelerinin zaferi için bir garanti sunacak: Savaşın 18 yılından sonra, Amerikan birliklerini çekilmeye zorlamış olacaklar. Savaş sahasındaki güçlerini gördüler, fakat politikada -ABD işgalinden sonra ortaya çıktığı gibi- bu derece güçlü görmüyorlar.
Afganistan’ın siyasi geleceği üzerindeki tartışmalar karmaşık olabilir. Taliban yetkilileri, eğer Amerikan askerinin çekilme takviminin belli olmasından önce bu tartışmaya katılırlarsa, bu savaşçılarını etkileyebilir. Bir direniş ordusunun dağıldıktan sonra tekrar toplanması zordur.
Taliban’ın siyasi güç sorunu konusunda ne kadar uzlaşma sağlayabileceği hala net değil. Tekel olma arayışında olmadıklarını açıklamalarına rağmen, tavizsiz bir öz güvene sahipler. Bu durum Afgan hükümeti ile buluşmalarında kendini göstermişti. Bu, Amerikalılar ile anlaşma sağlansa dahi iktidar sorununun Afganistan’daki savaşın devam etmesine neden olabileceği korkusunu uyandırdı.
Amerikalılar şimdiye dek çekilme takvimi ile ilgili gelişmeleri Taliban ve hükümetin bulunduğu Afgan heyet ile yürütmeyi denedi. Afgan siyasi liderler sık sık Amerikan müzakere şefini, Taliban ile bir askerlerin çekilmesi anlaşmasının siyasi arenada ilerleme kaydetmeden önce bir baskı gücünün kaybı olabileceği konusunda uyardı.
Afgan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Çarşamba günü yaptığı konuşmada “Hayatım pahasına da olsa barış için hazırım, fakat yeni bir katliamı tetikleyecek bir barış için değil” demişti.