ABD-Türkiye ilişkilerinde papaz Brunson gerilimi geride bırakılırken gözler Trump yönetiminin 5 Kasım’da devreye sokacağı İran yaptırımlarına ve Ankara’nın takınacağı tutuma çevrildi.
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, çıktığı Avrupa turu sırasında gazetecilerin katıldığı telekonferansta Türkiye ile ilişkilerdeki durum, İran'a yönelik ikinci yaptırım paketi ve bölgedeki gelişmeler konusunda açıklamalarda bulundu.
Kuzey Kore benzetmesi
DW Türkçe'nin Türkiye-ABD ilişkileriyle ilgili sorusunu yanıtlayan Hook, papaz Brunson’ın serbest bırakılmasını “ABD’nin büyük diplomatik başarısı” olarak nitelendirdi. Hook, şöyle devam etti:
“Başkan Trump’ın, Brunson’ın serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için yardım eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiğini gördünüz. Başkan Trump hafta sonunda Oval Ofis'te papaz Brunson ile görüştü. Onun serbest bırakılmasını sağlamak muazzam bir diplomatik başarıydı… Dışişleri Bakanımız Kuzey Kore'ye giderek üç Amerikan vatandaşının serbest bırakılmasını sağlamıştı. Şimdi de Brunson’ın serbest bırakılmasını sağlamak yine müthiş bir diplomatik kazanım oldu.”
"Müttefiklerin ihtiyaçlarını görüşüyoruz"
ABD'li yetkili, AB dışişleri bakanları toplantısı için geldiği Lüksemburg’dan katıldığı telekonferansta, İran rejimini Ortadoğu’da saldırgan faaliyetler içinde bulunmakla suçlarken Tahran’a yönelik yeni yaptırımları, “İran rejiminin bölgede yürüttüğü devasa boyuttaki yıkıcı faaliyetleri önlemek için gerekli ve yerinde önlemler” olarak nitelendirdi.
ABD'nin müttefiklerinden İran yaptırımlarına destek beklediğini belirten Hook, bu konuda görüşmeleri sürdürdüklerini vurguladı.
“Türkiye İran yaptırımlarının uygulanmasına katılırsa, uğrayabileceği ekonomik zararlar konusunda ABD yardımcı olmaya hazır mı?” sorusunu da yanıtlayan Hook, bazı ülkelerin temsilcilerinin İran yaptırımları konusundaki kaygılarını, özgün koşullarını görüşmek üzere ABD’yi ziyaret ettiklerini, temaslar gerçekleştirdiklerini söyledi.
"İran petrolüne yoğunlaşacağız"
"İran’ın Ortadoğu ülkelerinde yıkıcı ve saldırgan eylemler içinde olduğunu, bunların finansmanına son vermek istediklerini" söyleyen ABD’li temsilci, bu nedenle 5 Kasım’da devreye girecek ikinci yaptırım paketinin İran enerji sektörünü, İran merkez bankası ile yabancı finansal işlemleri kapsayacağını, doğrudan İran rejiminin mali kaynaklarını hedef alacağını vurguladı.
"100’den fazla yabancı şirketin İran’dan çıkma kararı almasından memnuniyet duyduklarını" söyleyen Hook, İran’ın gelirlerini yüzde 80 oranında petrolden elde ettiğini, bu nedenle özellikle bu alana yoğunlaşacaklarını kaydetti.
AB ülkeleriyle görüş ayrılıkları
ABD’nin İran yaptırımları konusunda İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Avrupalı müttefikleriyle görüş ayrılıklarını da değerlendiren Hook, transatlantik ilişkilerde dönem dönem daha çok taktiksel görüş ayrılıkları olduğunu söylerken, “Avrupalı bakanlar ve yetkililerle konuştuğumda İran’a ilişkin kilit mevzularda aynı tehdit algılamalarına sahip olduğumuzu görüyorum” dedi.
2015 yılında İran ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülke ve Almanya tarafından imzalanan, ABD Başkanı Trump’ın ise geçen Mayıs ayında tek taraflı olarak çekildiklerini duyurduğu nükleer anlaşmaya da değinen Brian Hook, İran’ın bu anlaşmayı kendi çıkarları için kullandığını, Ortadoğu’da genişlettiği operasyonlarına stratejik bir kılıf olarak kullandığını öne sürdü.