ABD Başkanı George Bush, 18 yıl önce bugün yaptığı konuşmada İslam coğrafyasına yönelik savaşın başladığını ilan etti.
11 Eylül 2001 tarihinde ABD'ye karşı düzenlenen saldırıların ardından, dünya yeni bir küresel savaşın içerisine girdi.
ABD, 20 Eylül 2001'de, İslam coğrafyasına karşı savaşını resmen ilan etti.
Bush'un açıklaması
Dönemin ABD Başkanı George Bush'un, 20 Eylül 2001'de ABD Kongresi'nde yaptığı konuşma aynı zamanda bir ulusa sesleniş niteliği taşıyordu.
Bush'un yaptığı konuşma, dünya çapında başlayacak bir savaşın ve İslam coğrafyasını tamamen saracak bir kriz ortamının da habercisiydi.
Bush, konuşmasında dünyanın dört bir yanına mesaj gönderirken, aynı zamanda yeni bir küresel ittifakın da mesajını veriyordu.
"11 Eylül'de özgürlüğün düşmanları ülkemize karşı bir savaş fiili gerçekleştirdi. Amerikalılar savaşlarla bilinir, ancak geçtiğimiz 136 yıl boyunca yabancı topraklarda savaşta oldular, 1941'deki bir Pazar hariç. (Pearl Harbor saldırısını kast ediyor.)" şeklinde konuşan ABD Başkanı, saldırıların faili olan El Kaide'yi ise "dünyayı yeniden düzenlemeyi ve radikal fikirlerini herkese empoze etmeyi amaçlamakla" suçluyordu.
Bush, savaşın El Kaide'ye karşı başladığını ancak "dünya üzerindeki her terörist grup yok edilmeden sona ermeyeceğini" söylüyordu.
Bush aynı zamanda İslam'ın barışçıl bir din olduğunu ve bu saldırıların İslam ile çeliştiğini dile getiriyordu.
Ancak takip eden yıllarda en ağır bedeli de Müslüman siviller ödeyecekti.
"Ya bizimlesiniz ya da onlarla"
ABD Başkanı Bush'un kullandığı en kritik ifade ise, "Ya bizimlesiniz ya da teröristlerle" söylemiydi.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından tek kutuplu bir hale gelen dünyada, Bush'un bu söylemleriyle yeni bir algı doğuyordu.
ABD'nin İslam coğrafyasındaki savaşlarını desteklemeyen her oluşum, her devlet ve her yapı, bu düşünce paralelinde "terörist" ilan edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Bush, bu sözleriyle dünyaya ABD egemenliğini tanımaları gerektiğini bir kez daha deklare ediyordu.
Fakat "teröre karşı savaş koalisyonu" zaman içinde zayıflayacak, müttefik ülkelerin bağları zedelenecekti.
Bedeli Müslüman siviller ödedi
Bush'ın açıklamalarından kısa bir süre sonra ABD öncelikle Afganistan'ı ve daha sonra ise Irak'ı işgal etti.
Aynı zamanda Ortadoğu'da İsrail'e yönelik ABD desteği güçlendi.
11 Eylül'den önce de İslam coğrafyasına büyük ölçüde müdahil olan ABD, bu tarihin ardından varlığını oldukça ileri bir boyuta taşıdı.
ABD, İslam coğrafyasında "terörist" ve "aşırıcı" olarak nitelediği birçok gruba karşı yerel yönetimlerle de işbirliği yaparken, ideolojik ve sosyal boyutta da birçok fay hattı meydana getirdi.
ABD'nin Ortadoğu'daki saldırılarında ise en ağır bedeli Müslüman siviller ödedi.
Başta Irak ve Afganistan olmak üzere İslam coğrafyasında milyonlarca sivil ABD'nin doğrudan saldırıları, uygulanan ambargolar ve yaptırımlar sebebiyle yaşamını yitirdi.
Yüz binlerce insan işkenceye, ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldı.
Milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
ABD'nin ilan ettiği "teröre karşı savaş", bölgeyi ve dünyayı istikrara kavuşturmaktan ise oldukça uzak bir durumda.
Aradan geçen 18 yıla rağmen, siviller halen bedel ödemeye devam ediyor.
Kaynak: Mepa News