David Hearst | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Middle East Eye'a konuşan kaynaklara göre ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri, savaş sona erdiğinde Gazze'yi yönetecek, Filistinli liderler ve iş dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan bir milli komite kurulması için çalışıyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla MEE'ye konuşan bazı kaynaklara göre, bu milli komite tüm Filistinli grupların ana temsilcisi olarak işlev görecek, ancak gerçekte tüm üyeleri sürgündeki eski El Fetih lideri ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın halefi olarak atanabilecek olan Filistinli diktatör Muhammed Dahlan'a bağlı olacak.
Konunun hassasiyeti nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, aralarında komşu Mısır ve Ürdün'ün de bulunduğu uluslararası ve bölgesel devletlerin 88 yaşındaki Abbas'a planı kabul etmesi için baskı yaptığını söyledi.
Devletlerin, ateşkes görüşmelerindeki arabuluculardan biri olan ve grupların sürgündeki siyasi liderliğine ev sahipliği yapan Katar'ın Hamas'a öneriyi kabul etmesi için baskı yapmasını bekledikleri bildiriliyor. Ancak Doha'nın planın bir parçası olmayı kabul edip etmeyeceği şu an için belirsiz.
Halen BAE'de ikamet eden ve bölgede çok geniş ticari bağlantıları olan milyarder Dahlan, kuşatma altındaki Filistinlilere hiç de yabancı değil. Kendisi 2007'de şeridin kontrolünü Hamas'a kaptıran Filistin Yönetimi'nde güvenlik danışmanı olarak çalışmıştı.
Daha sonra Abbas'ın yakın çevresinin şiddetli muhalefetiyle karşılaştı ve 2011'de zimmetine para geçirmek ve bir iç darbe planlamakla suçlanmasının ardından sürgüne zorlandı, ancak o zamandan bu yana hakkındaki suçlamaları şiddetle reddediyor.
Kaynaklar MEE'ye son haftalarda BAE ve Dahlan'ın temsilcilerinin, çoğu bölgedeki ABD büyükelçilikleri ve uluslararası örgütlerle bağlantılı iş adamları olan muhtemel adaylarla görüştüğünü ve Dahlan'ın kendisinin de her ay Abu Dabi'den Kahire'ye gidip geldiğini söyledi.
Kaynaklardan birine göre, kalıcı bir ateşkes sağlandıktan sonra komitenin ilk görevlerinden biri, BAE'nin eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve şu anda BAE Siyasi İşler Bakan Yardımcısı olan Lana Nuseybe tarafından yaklaşık 10 gün önce kamuoyuna açıklanan bir öneri olan Arap ve diğer uluslararası birliklerden oluşan bir gücün girişini onaylamak olacak.
Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak MEE'ye yaptığı açıklamada gücün Gazze'ye "Filistinlilerin talebi üzerine tüm gruplar tarafından onaylanan bu ulusal komite tarafından" davet edileceğini söyledi.
Kaynak, "Toplantılarda önerilen şey, Dahlan'ın Gazze'den başlayıp Batı Şeria'ya doğru ilerleyerek Mahmud Abbas sonrası gelecekteki Filistin sahnesini yönetmek için uluslararası ve Arap tarafların üzerinde anlaştığı gelecekteki seçenek ve ideal çözüm olarak tanıtılmasıdır. Kendisinin uzun zamandır üzerinde çalıştığı rüya bu." dedi.
Ancak Dahlan, bu hafta başında Wall Street Journal'da çıkan bir haberde Gazze'deki yönetimle ilgili sorunlara geçici bir çözüm olarak hizmet edebileceğinin iddia edilmesinin ardından Gazze için savaş sonrası düzenlemelerde herhangi bir rol almak istemediğini söyledi.
X'te yazdığı yazıda Dahlan, "İşgalci İsrail tarafından başlatılan ve halen devam etmekte olan yıkıcı savaşın ertesi gününe ilişkin sonuçlar ve düzenlemeler konusunda sık sık çeşitli senaryolar sunulduğunu ya da medyaya sızdırıldığını" belirtti.
Aynı kaynak MEE'ye Dahlan'ın WSJ’deki haberi yalanlamak için "alışılmadık bir telaşla" acele ettiğini çünkü Hamas'ın tepkisinden endişe duyduğunu söyledi.
Kaynak, "Hamas, bu planın İsrail'in savaş hedeflerine hizmet etmek için siyasi bir aldatmaca ve İsrail'in askeri baskıyla bu hedeflere ulaşamamasının ardından Dahlan gibi Arap ve Filistinli tarafların bir komplosu olduğunu düşünüyor" dedi.
Nuseybe'nin Gazze'de uluslararası bir güç oluşturulması fikrini ortaya atmasından günler sonra Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki devletli bir çözüm üzerinde anlaşmaya varılması halinde Ankara'nın da katılmaya hazır olduğunu söyledi.
Ancak Türkiye'nin hükümet politikaları hakkında bilgi sahibi bir kaynak MEE'ye uluslararası güç tartışmalarının "erken ve dikkat dağıtıcı" olduğunu söyledi.
Kaynak, "Hamas ateşkesi kabul etmiş olmasına rağmen İsrail henüz bir ateşkes anlaşması imzalamadı" dedi. "Bu sadece kamuoyunun dikkatini başka yöne çekecek ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya zaman kazandıracaktır.
Bir başka kaynağa göre de Abbas'a Yönetim'i değiştirmesi için baskı yapılıyor ki bu da Dahlan'ın gelecekte işgal altındaki Batı Şeria'yı yönetmesini sağlayacak.
Son plan işgal altındaki topraklarda Dahlan liderliğinde bir hükümet kurulmasına yönelik ikinci girişim. İlki Princeton Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olan ve Dahlan'ın yakın çalışma arkadaşı Selam Feyyad'ı Filistin Yönetimi'ne başbakan olarak geri getirme girişimiydi.
Daha önce 2007-2013 yılları arasında Filistin Yönetimi başbakanı olarak görev yapan Feyyad, görevdeyken Filistinlilerin İsrail'e karşı her türlü direnişini şiddetle bastırmış ve İsrail'in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından "Filistinlilerin ilk Ben-Gurion’u" olarak adlandırılmıştı.
Ancak bu yılın Mart ayında Abbas'ın bu plandan haberdar olduğu ve kendisine sadık Muhammed Mustafa'yı alelacele başbakan olarak atadığı anlaşılıyor.
Bir kaynak MEE'ye Abbas'ın planı başarılı bir şekilde "iptal ettiğini" ve siyasi hesapları kendi lehine çevirdiğini, zira artık yeni bir oluşumun kurulması için "kendisinin meşruiyetine ihtiyaç duyulacağını" söyledi.
Hamas'ın Dahlan'ın Gazze'deki destekçilerinden planları detaylandıran ve ilgili kişilerin isimlerini veren belgeleri ele geçirdiği anlaşılıyor.
Dahlan'ın 7 Ekim saldırılarına verdiği ilk tepki Hamas'ın tutumunu destekliyordu. Kendisi Hamas operasyonunu "İsrail'i şaşırtan ve farkındalıklarını, askeri kabiliyetlerini ve tüm askeri kurumlarını felç eden profesyonel bir askeri eylem" olarak tanımladı.
Hamas'ın askeri kanadının lideri olan Muhammed Deyf, o dönem yaptığı açıklamada saldırının İsrail'in Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırganlığına yanıt olarak başlatıldığını söylemişti.
Dahlan, "İntikam yolunda biri düşmanınız diğeri kendiniz için olmak üzere iki mezar kazmalısınız ve Ekim ayında yaşananlar bir amaç değil, sonuçtur." dedi.
"Herkes Ekim ayının hesabını verecektir, ancak şimdi hesap verme zamanı değildir. Bunun İsrail halkı ve İsrail hükümeti için bir ders olmasını umuyoruz, zira işgal Filistin halkına güvenlik getiremez" diye ekledi.
Kaynaklardan biri, bu yorumların Hamas ile sıcak ilişkiler kurulmasına yol açtığını söyledi.
İsrail'in geçtiğimiz Ekim ayında Gazze'ye karşı başlattığı savaştan bu yana en az 39,000 Filistinli katledildi ve on binlerce Filistinli de yaralandı.
İsrail'in aralıksız bombardımanı sırasında yüz binlerce ev hasar gördü ya da yıkıldı ve Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun neredeyse tamamı yerinden edildi.
Kaynak, Hamas'ın savaş sonrası yönetimle ilgili sızıntıları, savaştan zarar görmüş tabanı üzerinde baskı kurma girişimi olarak gördüğünü söyledi.
Dahlan, kendisine muhalefet eden taraflarca, yerel halkın gözüne girmek için Gazze'deki yardım operasyonlarına para akıtmak ve BAE de devlete ait medya platformlarını kullanıp söz konusu planın en iyi çıkış yolu olduğu söylemini yaymakla suçlanıyor.
Kaynak, "bu konuda gerçekleşen iletişim hakkında da sızıntılar oldu. Bu durum, yeni düzenlemelere boyun eğmeleri için Gazze halkı, özellikle de Hamas'ın tabanında psikolojik bir baskı oluşturmaya ve medya aracılığıyla bu konudaki başarıyı hızlandırmaya bel bağlayan proje liderlerini büyük zorluklarla karşı karşıya bıraktı."
Kaynak, "Al Arabiya ve Sky News [Arabistan] kanallarının yaydıkları bunun en açık kanıtıdır" diye ekledi.
Kaynak: Mepa News