Operasyon hakkında bilgi sahibi bir kaynağın Al Arabiya İngilizce'ye verdiği bilgiye göre USS Abraham Lincoln, ABD Savunma Bakanı'nın Hint-Pasifik'ten intikalini hızlandırma talimatının ardından Orta Doğu'ya ulaştı.
Savunma Bakanı Lloyd Austin, Lincoln uçak gemisi ve taarruz grubunun USS Theodore Roosevelt Taarruz Grubunun yerini alarak bölgede bir saldırı grubunun varlığını sürdürmesini emretmişti.
ABD, Roosevelt'i kısa bir süre daha bölgede tutarak, planlanan dönüşünden önce Orta Doğu'da iki Nimitz sınıfı nükleer güçle çalışan uçak gemisi bulundurmuş olacak.
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Komutanlığı (CENTCOM), F-35C ve F/A-18 Block III savaş uçaklarıyla donatılmış Lincoln'ün Çarşamba günü sorumluluk alanına (AOR) girdiğini açıkladı.
CENTCOM, X'te yayınlanan bir videoyla birlikte yaptığı açıklamada Lincoln'e Muhrip Filosu (DESRON) 21 ve Taşıyıcı Hava Kanadı (CVW) 9'un eşlik ettiğini belirtti.
Bu hamle, İran ve vekillerinin Tahran ve Beyrut'taki saldırılarda Hamas ve Hizbullah'ın üst düzey isimlerine suikast düzenleyen İsrail'e misilleme yapma tehditlerinin ardından ABD'nin bölgedeki askeri varlık ve birliklerini arttırdığı bir dönemde geldi.
Pentagon bölgedeki gergin dönemde çok çeşitli olasılıklara karşı hazırlıklı olduğunu açıkladı. Pentagon Basın Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, “Zamanın bu dilimine odaklanılmasını anlıyorum ama biz [Pentagon] bir planlama kuruluşuyuz” dedi ve ekledi:
"Ve şu an için hazır olmanın yanı sıra, gelebilecek çok çeşitli olasılıklara da hazır olacağız. Bunu yapmak için de kabiliyet ve kapasiteye sahip olmanız gerekir. Biz de tam olarak bunu yaptık ve gelecekte de yapmaya hazır olduğumuz şey tam olarak bu.”
Austin ayrıca CENTCOM AOR'a konuşlandırılmak üzere Akdeniz'de bulunan nükleer güçle çalışan USS Georgia denizaltısını da görevlendirdi. Pentagon'a göre denizaltı halen intikal halinde.
Orta Doğu'daki kuvvet pozisyonunu güçlendirmeye yönelik diğer hamleler arasında ABD ordusunun Umman Körfezi'ndeki muhriplerini Kızıldeniz'e kaydırması da yer alıyor.
İlave savaş uçaklarının yanı sıra Avrupa ve Orta Doğu'ya balistik füze savunma kabiliyetine sahip kruvazörler ve daha fazla destroyer de son tehditlere yanıt olarak gönderildi.
Tahran beklenen misillemesinin zamanlaması ya da türü hakkında çok az bilgi verdi. 'Direniş ekseni' olarak adlandırılan tarafların koordineli bir operasyon mu yoksa ayrı ayrı karşılıklar mı vereceği de belirsiz.
Lübnan Hizbullah'ı, üst düzey askeri komutanı Fuad Şükür'ün öldürülmesine karşılık olarak İsrail'in kalbine saldırma sözü verdi. Ancak örgüt henüz bu yönde bir adım atmadı.
İran, yeni İran cumhurbaşkanının yemin töreni için Tahran'da bulunan Hamas lideri İsmail Heniye'nin öldürülmesi üzerine İsrail'e misilleme yapacağını açıkladı. Ancak nnlardan da henüz bir hamle gelmiş değil.
Öte yandan ABD ordusunun en üst düzey komutanı Çarşamba günü Lübnanlı mevkidaşıyla İsrail-Lübnan sınırındaki mevcut gerilimi konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Yüzbaşı Jereal Dorsey, Genelkurmay Başkanı Orgeneral CQ Brown'ın müttefik ve ortaklarla koordinasyon içinde bölgede daha fazla gerginlikten kaçınılması gerektiğini ifade ettiğini söyledi.
Dorsey sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD ve Lübnan, Orta Doğu bölgesinde kalıcı ve sürdürülebilir güvenlik ve istikrarın sağlanması konusunda güçlü bir kararlılığı paylaşmaktadır.”
Kaynak: Mepa News, Al Arabiya