ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Pazartesi günü, Kızıldeniz'de Yemen'den gelen Husi saldırılarına karşılık olduğunu söylediği "Refah Muhafızı Operasyonu"nu duyurdu.
Deniz görev gücüne katılan ülkeler arasında İngiltere, Bahreyn, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Seyşeller ve İspanya yer alıyor.
"Yemen'den kaynaklanan Husi saldırılarındaki son tırmanış, ticaretin özgürce akışını tehdit ediyor, masum denizcileri tehlikeye atıyor ve uluslararası hukuku ihlal ediyor" diyen Austin, Kızıldeniz'in seyrüsefer özgürlüğü için gerekli olan kritik bir su yolu ve uluslararası ticareti kolaylaştıran önemli bir ticari koridor olduğunu sözlerine ekledi.
Seyrüsefer özgürlüğünü korumak isteyen ülkelerin "bu devlet dışı aktörün" meydan okumasıyla mücadele etmek için bir araya gelmeleri gerektiğini söyledi.
Austin, yukarıda adı geçen ülkelerin "tüm ülkeler için seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak ve bölgesel güvenlik ve refahı güçlendirmek amacıyla güney Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki güvenlik sorunlarını ortaklaşa ele alma" taahhüdünde bulunduklarını söyledi.
ABD'li bir savunma yetkilisinin daha önce yaptığı açıklamaya göre Washington, Kızıldeniz ve çevresinde ticari gemilerin geçişini güvence altına alacak bir deniz görev gücü oluşturma çabaları kapsamında en az 12 ülkeyle temas halindeydi.
ABD'li yetkililer şu anda Bahreyn'de üssü bulunan Birleşik Görev Gücü (CTF) 153 adlı mevcut özel görev gücünü genişletmenin yollarını aradıklarını söylemişlerdi.
CTF-153, 39 üye ülkeyi bünyesinde barındırıyor. Ancak ABD'li savunma yetkilisi 12 ülkeyi kapsayan görüşmelerin deniz seyrüseferini güvence altına alma görevine ne gibi katkılarda bulunabilecekleri üzerinde yoğunlaştığını söyledi.
İran destekli Husiler, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği bombardımanlara karşılık olarak Kızıldeniz’den geçmekte olan, İsrail’e ait veya bağlantılı ticari gemileri hedef aldığını öne sürüyor.
ABD ordusu, Husilerin geçen hafta STRINDA adlı tankere Kızıldeniz'deki Bab el Mandeb Boğazı'ndan geçerken gemisavar seyir füzesiyl saldırdığını açıkladı. Husiler saldırıyı üstlendi ve tankeri İsrail'e ham petrol götüreceği için hedef aldıklarını söyledi.
Ancak Reuters'a göre tankerin Norveçli sahipleri tankerin İtalya'ya gittiğini ve İsrail'de durmayı planlamadığını söyledi. Bir ABD savunma yetkilisine göre, tankerden gelen çağrıya yanıt veren USS Mason, olay yerine gitti ancak daha sonra yardıma ihtiyaç duyulmaması üzerine ayrıldı.
ABD'nin Yemen özel temsilcisi bu ayın başlarında Körfez'e gitmiş ve Dışişleri Bakanlığı Yemen'de yıllardır süren savaşı sona erdirmek için neredeyse iki yıldır kaydedilen ilerlemeyi tehdit ettiğini söylemişti.
Dışişleri Bakanlığı, Tim Lenderking'in Husi ve İran saldırılarının arttığı bir dönemde Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde deniz güvenliğini korumak ve "yoğun" ABD diplomasisi ile bölgesel koordinasyonu sürdürmek üzere bölgeye gittiğini söyledi.
Kaynak: Mepa News