ABD ve Çin arasındaki Hong Kong gerginliği tırmanıyor. ABD Başkanı Donald Trump dün Çinli yetkiliere yaptırım öngören bir yasa tasarısını ve ayrıca Hong Kong'a yönelik imtiyazları kaldıran bir başkanlık kararnamesini imzaladığını açıkladı. Trump, "uygulanacak yaptırımlarla Çin'in Hong Kong'daki insanlara yönelik baskıcı tutumunun intikamının alınacağını" söyledi.
Söz konusu yasa, Hong Kong'a tartışmalı Ulusal Güvenlik Yasası'nı getiren Çinli yetkililerle iş yapan bankalara yaptırım uygulanmasını öngörüyor ve Hong Kong'daki protestoculara müdahale eden polis birimlerini de hedef alıyor.
Trump, imzaladığı düzenlemelerin "Hong Kong'un özgürlüğünü elinden alan kişileri ve kurumları sorumlu tutmamızı sağlayan yeni araçlar sağladığını" ifade etti. Trump, "Artık serbest piyasada rekabet edemeyecekler. Birçok kişinin Hong Kong'u terk edeceğini zannediyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Çin Dışişleri Bakanlığı da Trump'ın bu adımına karşılık misilleme yaptırımlarıyla yanıt verileceğini açıkladı. ABD'nin yaptırım kararını kınayan Bakanlık sözcüsü, ABD temsilciliklerine ve ilgili kişilere cezaî önlemler uygulanacağını belirtti. Sözcü, Çin'in meşru çıkarlarına korumak için gerekli yanıtı vereceğini söyledi.
Biden'a eleştiri
Öte yandan Trump açıklamasında, Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde rakibi olacak Demokrat Parti adayı Joe Biden'ı da Çin konusunda eleştirdi. Trump, "Joe Biden ve Başkan Obama, Çin'in fabrikalarımızı özgürce yağmalamasına ve değerli sırlarımızı çalmasına izin verdi. Ama ben bunu büyük çapta engelledim" dedi.
Trump, Biden'ı Paris İklim Anlaşmasını desteklemekle suçlarken kendisinin bu anlaşmadan çekildiğini söyledi ve bu anlaşmayla ilgili olarak "Çin, atmosferi kirletirken ABD'li imalatçılar ezilecekti. Biden'dan Çin Komünist Partisi‘ne bir hediye daha" şeklinde konuştu.
Hong Kong'un durumu
Britanya, 1843'te kolonisi ilan ettiği Hong Kong'da egemenliği 1997'de yapılan bir anlaşmayla Çin'e devretmişti. "Tek ülke, iki sistem" prensibi üzerine kurulu anlaşma, elli yıllık bir süreçte Hong Kong'un bağımsız bir yargı sistemine, serbest piyasa ekonomisi, bağımsız yargı ve yerel parlamento gibi bazı özgürlük ve ayrıcalıklara sahip olmasını öngörüyordu. Özel statü, Hong Kong'un dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biri haline gelmesini sağlamıştı.
Ancak Çin‘in elli yıllık süre dolmadan Hong Kong'da "ayrılıkçı, hükümeti devirmeye yönelik hareketler, terörizm ve yabancı müdahale" gerekçe gösterilerek kabul ettiği Ulusal Güvenlik Yasası ile Hong Kong'un özel statüsünün ihlal edildiği savunuluyor.