ABD’de onlarca kız çocuğuna yönelik cinsel amaçlı insan kaçakçılığı ve fuhuş ağı kurma suçlamalarından bir süredir tutuklu bulunan milyarder pedofil Jeffrey Epstein’ın “hücresinde intihar ettiği” haberi ülke gündemine oturdu.
Bir zamanlar yakın arkadaş çevresinde Bill Clinton, Donald Trump ve Prens Andrew gibi isimlerin bulunduğu Epstein’ın en erken 8 Haziran 2020’de hakim karşısına çıkarılması bekleniyordu.
Epstein’ı savunan avukatlar, fuhuş ağıyla ilgili suçlamalardan hakim karşısına çıkarılması öncesi müvekkillerinin hapse girmesini engellemek için geçen ay Epstein’ın 77 milyon dolarlık malikanesini ve özel jetini içeren bir kefalet paketi bile sunmuştu.
Ancak yargı sürecinin beklendiği sırada Epstein’ın tutulduğu hücreden ölüm haberi geldi.
New York’taki yetkililer, Manhattan Islah Merkezi’nde tutulan Epstein’ın cumartesi sabahı saat 07.30’da ölü bulunduğunda hücresinde tek başına olduğunu doğruladı.
FBI ve Adalet Bakanlığı soruşturma açtı
Konuyla ilgili açıklama yapan Adalet Bakanı William Bar, FBI’ın yanı sıra bakanlıklarına bağlı cezaevi müfettişinin, New York’ta yargılanmayı beklerken “Epstein’ın kendi hayatına nasıl son verebildiğini” soruşturduğunu belirtti.
İnternette Epstein’ın beklenmedik ölümü nedeniyle komplo teorileri gündeme gelirken Bakan Bar, “Epstein’ın ölümü cevap bekleyen önemli sorularla dolu” dedi.
Kafaları karıştıran “intihar” haberi sonrası Epstein’ın eski arkadaşlarından Başkan Donald Trump’ın Twitter hareketliliği de yeni bir tartışma başlattı.
Trump, muhafazakar görüşleriyle tanınan komedyen ve oyuncu Terrence K. Williams’ın şu tweet’ini retweet etti:
7/24 İNTİHAR GÖZETİMİ’ndeyken İNTİHAR’dan ölmek mi? Ah tabi ya! Bu nasıl olabiliyor? Jeffrey Epstein, Bill Clinton hakkında bilgi sahibiydi ve şimdi o bir ölü. #TrumpBodyCount paylaşımlarını görüyorum ancak bunu kimin yaptığını biliyoruz. Şaşırmadıysanız bu tweet’i RT edin.
New Jersey’de kendisine ait bir golf kulübündeyken Twitter’dan mesaj vermeye devam Başkan Trump ayrıca, bu hafta kamuoyuna açılan mahkeme belgelerinde Bill Clinton’ın Epstein’ın “pedofili adasına” özel ziyaretlerde bulunduğu iddiasının yer aldığına dair bir tweet’i de reweet etti.
29 Temmuz’da “intihar gözetiminden” çıkarılmıştı
ABD yönetimi Epstein’ın ölümünün araştırılması için soruşturma açılması talimatı verirken, çok değil daha birkaç hafta önce hücresinde yararı halde bulunan zanlının bu olaydan sonra neden “intihar gözetiminden” çıkarıldığı merak konusu.
New York Times gazetesi Epstein’ın 23 Temmuz’da yaşanan o olaydan sonra özel gözetime tabi tutulduğunu ve günlük psikiyatrik denetimden geçirildiğini ancak 29 Temmuz'da intihar gözetiminden çıkarıldığını yazdı.
İngiliz haber ajansı Reuters da Epstein’ın tutulduğu New York şehrindeki tesiste iki gardiyanın tüm mahkumları her 30 dakikada bir kontrol ettiğini fakat içerisiyle ilgili bilgi veren bir kaynağa göre bu sürecin nasıl olduysa bir geceliğine işlemediğini aktardı.
Avukatları Epstein'ın tutuksuz yargılanması için kısa süre önce kefalet paketi sunmuştu (AP)
“Karanlık sırlarıyla ölmesine izin verilmemeliydi”
Bu arada ABD Senatosu Yargı Komitesi’nin Cumhuriyetçi üyesi Ben Sasse olay sonrası Adalet Bakanı Bar’a yazdığı sert mektupta “sorumluların ciddi derecede cezalandırılması gerektiğini” belirtti.
Sasse, “Adalet Bakanlığı’ndaki herkes bu adamın intihar etme riskinin olduğunu biliyordu ve karanlık sırlarıyla birlikte ölmesine izin verilmemeliydi” dedi.
Ocasio-Cortez: Soruların cevaplanmasına ihtiyacımız var
Epstein’ın kendisini öldürebilmesinin şaşkınlığını yaşayanlardan biri de New York’tan Demokrat Kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez oldu. ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hükümet Reformu Komitesi üyesi Ocasio-Cortez, paylaştığı tweet’te “Cevaplara ihtiyacımız var. Pek çoğuna” ifadesini kullandı.
Olayla ilgili titiz bir inceleme yapılması çağrısında bulunan Cumhuriyetçi Parti’den Florida Senatörü Marco Rubio ise “Epstein’ın öldürüldüğüne dair komplo teorilerinin hızla yayılması toplumumuzun dışarıdan gelen yanlış bilgilendirmeler karşısında neden savunmasız olduğunu açıklıyor” dedi.
Yeni belgelerin açılmasının üzerinden bir gün geçmedi
Epstein’ın ölüm haberinin, şüphelinin onlarca yıldır suistimal ettiği öne sürülen sayısız genç kızla ilgili daha ayrıntılı bilgiler içeren yeni belgelerin mahkeme tarafından ortaya konmasından neredeyse bir gün sonra gelmesi dikkatlerden kaçmadı.
Belgelerden birinde Virginia Giuffre isimli bir kadın, Epstein ve çevresindeki kişilerin yıllarca cinsel tacizine maruz kaldığını ileri sürdü. Giuffre’nin birlikte olduğunu savunduğu kişiler arasında eski New Mexico Valisi Bill Richardson, finansçı Glenn Dubin, eski Senatör Geroge Mitchell ve moda dünyasından Jean-Luc Brunel gibi isimlerin adı geçti. Ancak taraflardan hiçbiri bu iddiaları kabul etmedi.
Giuffre’nin avukatı Sigrid McCawley, Epstein’ın belgelerin mührünün kaldırılmasının üzerinden 24 saat geçmeden intihar etmesinin “tesadüf olamayacağını” söyledi.
İngiltere Prensi Andrew’un da adı geçiyordu
Mağdur olduğunu iddia edenler arasında bulunan Johanna Sjoberg isimli başka bir kadınsa 2001’de Epstein’ın Manhattan’daki evinde oturdukları sırada İngiltere Prensi Andrew’un kendisini taciz ettiğini savundu. Buckingham Sarayı’ysa söz konusu ithamların “kati surette asılsız” olduğunu ileri sürdü.
Çalışma bakanı istifa etmek zorunda kalmıştı
Zamanında adı Trump ve Clinton gibi isimlerle anılan Epstein dosyasında başka tartışmalı noktalar da vardı. Trump yönetiminde Çalışma Bakanı olarak görev alan Alexander Acosta, cinsel amaçlı çocuk ticareti zincirindeki rolü nedeniyle hakkında soruşturma açılan Epstein’ı 2008’de federal kovuşturmadan muaf tuttuğu ortaya çıkınca tepki çekmiş ve gelen eleştiriler sonrası istifa etmek zorunda kalmıştı.
2002-2005 yıllarında işlendiği belirtilen suçlara dair hakkında yeni bir soruşturma açılmasının ardından temmuz başında gözaltına alınan Epstein’ın hem Florida’da hem de New York'ta 14 yaşındaki genç kızları fuhşa zorladığı iddia edilmiş ancak milyarder iş adamı bu suçlamaları reddetmişti.