Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell dün yaptığı açıklamada, Libya’daki çatışan tarafların tümüne askeri operasyonları “derhal” durdurmaları ve aktif olarak barış görüşmelerine başlamaları çağrısında bulundu.
Güvenilir kaynakların dün açıkladığı bilgilere göre Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) stratejik önemi olan Sirte şehrine doğru ilerlemesini yavaşlatmayı başardı.
Kaynakların ifadelerine göre UMH güçleri uçak ve ağır topların kullanıldığı bir saldırıya uğradı. Bu, UMH’nin hafta sonundan beri Libya’nın kuzeybatısında yer alan tüm toprakların kontrolünü tekrar ele geçirmesinin ardından meydana geldi.
Borrell Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanları ile ortak olarak yayınladığı açıklamada Libya’daki çatışan taraflara ateşkes konusunda hızlı bir şekilde anlaşma ve yabancı güçlerin, paralı askerlerin ve askeri malzemelerin ülkeden çekilmesi çağrısında bulundu.
Söz konusu ortak açıklama, Almanya’nın Libya krizinde siyasi bir çözüm benimsenmesi konusunda gösterdiği diplomatik çabalarının artmasının sonucunda geldi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün erken saatlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek son zamanlarda Libya’daki çatışmaların artış göstermesine ilişkin endişelerini dile getirdi.
Merkel pazartesi günü, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşerek Libya’daki durumu değerlendirdi.
Mısır Cumhurbaşkanı cumartesi günü Libya’da 8 Haziran’dan itibaren seçilmiş bir Başkanlık Konseyi kurulması ve ateşkes yapılmasını içeren “Kahire Bildirgesi” adı altında yeni bir girişimi duyurdu.
“Kahire Bildirgesi”, Libya krizini siyasi çerçeve içerisinde çözmek için gösterilen tüm uluslararası çabalara saygı gösterilmesini, Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki 5+5 müzakere çalışmalarının tamamlanmasını, Libya'nın üç bölgesinin de, ülkenin tarihinde ilk kez yönetimde eşit temsilinin sağlanması, siyasi süreci etkileyen herhangi bir milis müdahalesi olmadan tüm vatandaşların katılacağı adil ve şeffaf seçimler yapılması, ve ülkedeki siyasi süreci düzenleyen anayasa bildirgesinin hazırlanmasını kapsıyor.
AB, kriz karşısındaki tutumunda kararlılığını vurguladı ve Mısır’ın girişiminin “Berlin Konferansı’nda alınan kararlar ile uyumlu olduğunu” belirterek savaşı durdurmak için ‘Kahire Deklerasyonu’nu memnuniyetle karşıladığını belirtti.