ABD'nin füze hamlesine karşı Putin'in sessizliği ne anlama geliyor?

ABD Başkanı Biden'ın Ukrayna'nın ABD tarafından tedarik edilen uzun menzilli füzelerle Rusya'yı vurmasına izin verme kararı Rusya'da öfkeye yol açtı.

Steve Rosenberg | BBC Russia | Tercüme: Mepa News

Rus hükümet gazetesi Rossiyskaya Gazeta'nın internet sitesi Pazartesi sabahı, “Görevden ayrılan ABD Başkanı Joe Biden... yönetiminin en provokatif, hesapsız kararlarından birini aldı ve bu da feci sonuçlar doğurma riski taşıyor” açıklamasını yaptı.

Kremlin yanlısı Liberal-Demokrat Parti'nin lideri Rus milletvekili Leonid Slutsky, kararın “kaçınılmaz olarak ciddi sonuçlar doğuracak ciddi bir gerilime yol açacağını” ifade etti.

Rus senatör Vladimir Dzhabarov ise kararı “Üçüncü Dünya Savaşı'na doğru eşi benzeri görülmemiş bir adım” olarak nitelendirdi.

Kremlin yanlısı gazetelerden Komsomolskaya Pravda ise bunu “öngörülebilir bir gerilim” olarak nitelendirdi.

Ancak asıl önemli olan Vladimir Putin'in buna ne dediği ve Kremlin liderinin nasıl yanıt verdiğidir. Kendisi pazar gecesi hiçbir şey söylemedi.

Ancak Rusya Devlet Başkanı daha önce de pek çok şey söylemişti.

Son aylarda Kremlin Batı'ya mesajını net bir şekilde verdi: "Bunu yapmayın, uzun menzilli silahlarınızın kullanımı üzerindeki kısıtlamaları kaldırmayın, Kiev'in bu füzelerle Rus topraklarının derinliklerine saldırmasına izin vermeyin."

Eylül ayında Putin, bunun gerçekleşmesine izin verilmesi halinde Moskova'nın bunu NATO ülkelerinin Ukrayna savaşına “doğrudan katılımı” olarak göreceği uyarısında bulundu.

“Bu NATO ülkelerinin... Rusya ile birlikte savaştığı anlamına gelecektir” diye devam etti.

Ertesi ay Rusya lideri, Moskova'nın nükleer silah kullanmaya karar verebileceği ön koşulları belirleyen belge olan Rus nükleer doktrininde yakında değişiklik yapılacağını duyurdu.

Bu, Amerika ve Avrupa'ya Ukrayna'nın Rusya topraklarını uzun menzilli füzelerle vurmasına izin vermemeleri yönünde pek de ince olmayan bir başka ipucu olarak yorumlandı.

Vladimir Putin'in bir sonraki hamlesini tahmin etmek asla kolay değildir. Ama bazı ipuçları verdi.

Haziran ayında uluslararası haber ajanslarının yöneticileriyle yaptığı bir toplantıda Putin'e şu soru soruldu: Ukrayna'ya Avrupa'dan tedarik edilen silahlarla Rus topraklarındaki hedefleri vurma fırsatı verilirse Rusya'nın tepkisi ne olur?

“İlk olarak elbette hava savunma sistemlerimizi geliştireceğiz. Onların füzelerini imha edeceğiz” diye yanıtladı Putin.

“İkinci olarak, eğer birileri topraklarımızı vurmak ve bize sorun yaratmak için bir savaş bölgesine bu tür silahlar tedarik etmenin mümkün olduğunu düşünüyorsa, neden biz de aynı sınıftaki silahlarımızı Rusya'ya bunu yapan ülkelerin hassas tesislerini hedef alacak şekilde dünyanın dört bir yanındaki bölgelere tedarik etmeyelim?”

Başka bir deyişle, Batılı düşmanların yurtdışındaki Batılı hedefleri vurmak üzere silahlandırılması Moskova'nın düşündüğü bir şey.

Putin'in yakın müttefiki Belarus'un lideri Alexander Lukaşenko ile kısa süre önce yaptığım söyleşi Kremlin'in bu yönde düşündüğünü doğrular gibiydi.

Lukaşenko bana konuyu Batılı yetkililerle yakın zamanda yaptığı bir toplantıda ele aldığını söyledi.

“Onları uyardım. 'Beyler, bu uzun menzilli füzelere dikkat edin' dedim” dedi.

“Husiler (Yemen'deki) Putin'e gelip gemilere korkunç saldırılar düzenleyebilecek kıyı silah sistemleri isteyebilir."

“Peki ya Zelenskiy'e uzun menzilli silahlar verdiğiniz için sizden intikamını Husilere Bastion füze sistemi vererek alırsa? Bir uçak gemisi vurulursa ne olur? Bir İngiliz ya da Amerikan uçak gemisi. Sonra ne olacak?”

Ancak Rusya'daki bazı medya organları olayı küçümsemiş gibi görünüyor.

Izvestia gazetesine konuşan bir askeri uzman “Rus silahlı kuvvetleri daha önce de Kırım kıyılarına yapılan saldırılar sırasında ATACMS füzelerini durdurmuştu” dedi ve seçilmiş Başkan Trump'ın bu kararı “gözden geçirebileceğini” öne sürdü.

Bu, en hafif tabirle alışılmadık bir durum.

İki ay içinde Başkan Biden görevden ayrılacak ve Donald Trump Beyaz Saray'da olacak.

Kremlin, seçilmiş Başkan Trump'ın Ukrayna'ya askeri yardım konusunda Başkan Biden'dan çok daha ihtiyatlı olduğunu biliyor.

Bu durum Vladimir Putin'in Rusya'nın tepkisini formüle ederken yaptığı hesaplamalarda bir etken olacak mı?

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri