2 Nisan'da Kabil hükümetine bağlı savaş helikopterleri, Kunduz ilinde gerçekleştirilen bir dini törene roketler ve makinalı tüfeklerle saldırdı. Bu yaz yayınlanan bir rapora göre ABD ve BM soruşturmacıları saldırıda toplam 36 kişinin öldüğünü ve 71 tanesinin da yaralandığını ortaya koydu. Yerel kaynaklar ile ölü sayısının 100'den fazla olduğunu ifade etti.
BM raporuna göre saldırıda ölenlerin 30'u çocuktu.
Olay, sahadaki büyük problemlerden birini ortaya koydu: Yüksek teknoloji savaş gereçlerine rağmen işi savsaklayan Kabil hükümeti savaş pilotları.
Kabil hükümetine göre saldırı Taliban'ın özel kuvvetleri olan "Kırmızı Birim" mensuplarını ve grubun üst düzey liderlerini hedef alıyordu. Ancak hayatını kaybedenlere bakıldığında bu iddianın gerçeği yansıtmadığı açıkça görülüyor.
Hükümet güçlerinin aldığı eğitimlerin ve imkanların artması, sivil kayıplarını da beraberinde getirdi. BM'nin yayınladığı rapora bakıldığında, bu yılın ilk 6 ayında hava saldırılarında ölen sivillerin sayısı 149, yaralananların sayısı ise 204. Bu geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki miktardan yüzde 52 daha fazla.
Ancak BM, hava saldırılarında ölen sivillerin sayısının, toplam sivil ölümlerinin sadece yüzde 7'sini teşkil ettiğini öne sürüyor. Kurum ülkedeki sivil ölümlerinin en çok Taliban saldırılarında meydana geldiğini öne sürse de sahadan bağımsız kaynaklar bu bilgiyi doğrulamıyor.
Kabil hükümetine bağlı hava güçleri, gelişmiş bir filoya sahip değil. Ancak yakın dönemde ABD ve NATO tarafından Black Hawk gibi helikopterlerle ve keşif uçaklarıyla desteklenecekleri ifade ediliyor.
Kabil hükümetinin doğrudan sivilleri vurması ve bunları Taliban mensupları olarak lanse etmesi, dünya kamuoyundan caydırıcı bir tepki alabilmiş değil. Bu tür saldırıların sıklaşmasına rağmen ABD ve NATO güçleri sivil kayıplarını gizleyen açıklamalar yapmayı ve hükümeti savaş araçlarıyla desteklemeyi sürdürüyor.
Kaynak: AirForce Times, Mepa News