Abdulhakim Belhac kimdir?

Libya'nın önde gelen siyasi ve askeri isimlerinden Abdulhakim Belhac.

Abdulhakim Belhac 1966’da Libya’nın başkenti Trablusgarp yakınlarındaki Suk el-Cum’a banliyösünde doğdu.

Çocukluğu ve ilk gençliği, 1969’da yaptığı darbe ile Libya Krallığı’na son vererek idareye geçen Muammer Kaddafi’nin (1942-2011) yönetiminde geçti.

Eğitimi

1984’te Trablusgarp Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği eğitimine başladı. Üniversite döneminde Türkiye, Sudan, Pakistan, Suriye, Pakistan, İngiltere ve Danimarka’yı ziyaret etti.

1988’de üniversiteden mezun olur olmaz Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı 1979 yılında işgal etmesiyle başlayan savaşa gönüllü olarak katıldı.

30 Nisan 1992’de Afganistan’daki Komünist rejimin tamamen çökmesinin ardından Afganistan’dan ayrıldı.

 

Bir müddet bazı Ortadoğu ve Doğu Avrupa ülkelerinde bulunduktan sonra ana vatanı Libya’ya döndü.

Libya Savaşçı İslami Cemaat

 

1969’dan itibaren Libya’yı “Tek Adam” rejimiyle yöneten Kaddafi’nin baskıcı ve seküler politikaları Libya halkının tepkisini çekmekteydi. Bu uygulamaların 1980’li yıllardan itibaren artışa geçmesi, her muhalif sesin işkence ve infazlarla bastırılmaya çalışılmasına karşı tepkilere, 1990’lı yıllara girerken Libya ekonomisinin de bozulması eklenince Libya genelinde Kaddafi rejimine karşı derin hoşnutsuzluk artmış ve yayılmıştı.

 

Abdulhakim Belhac, Ebu Leys el-Libi (1967-2008) gibi Afganistan savaşına katılmış isimlerle görüşerek yeni dönmüş oldukları Libya’da, 1994’te “Kaddafi Rejimi’nin artan zulümleri ve laikleştirme politikaları nedeniyle devirmek üzere harekete geçmek ve yerine İslami adil bir düzeni geçirmek” üzere anlaştılar.

Ebu Leys el-Libi (1967-2008)

Ön hazırlıklarının ardından 1995’te gizli bir örgütlenme ile Libya Savaşçı İslami Cemaati'ni (Cemaat el İslamiyye el Mukatile bi Libya, Libyan Islamic Fighting Group) kurdular.

 

Bu grup, Şubat 1996’da Kaddafi’ye başarısız bir suikast girişiminde bulundu. Bu gelişme, Kaddafi’nin 1980’li yıllardan itibaren yoğun şekilde sürdürdüğü İslami hareket mensuplarını tutuklama, öldürme ve onlara işkence politikasına hız kazandırdı.

1996’da grup ile Kaddafi rejimi arasında silahlı çatışmalar yoğunlaştı. Haziran 1996’da İslami hareket mensuplarına yapılan ağır işkenceler ile ünlü Trablusgarp’taki Ebu Selim Hapishanesi’nde 1270 tutuklu toplu şekilde öldürüldü.

 

Libya Savaşçı İslami Cemaati, Doğu Libya’da Ömer Muhtar’ın İtalyanlara karşı savaşında kullandığı dağlık arazilere önem vererek gerilla faaliyetlerinde daha çok buralarda üslenmişti.

Bu dönemde Belhac, ‘Ebu Abdullah es-Sadık’ lakabıyla Kaddafi rejimine karşı mücadeleye bizzat katıldı. Bu dönemde ilkinin ardından grup, Kaddafi’ye iki suikast girişiminde daha bulundu.

 

1998’de Kaddafi’nin grubun silahlı faaliyetlerini bastırmasının ardından Abdulhakim Belhac gizli yollarla Libya’dan ayrıldı ve Afganistan’a yerleşti.

 

Belhac yeniden Afganistan’da

1998’de Taliban’ın iktidarda olduğu Afganistan’a gelen Belhac ve arkadaşları, Libya Savaşçı İslami Cemaati'ni burada yeniden örgütledi ve Kaddafi rejimini devirme çalışmalarına burada hazırlanmaya başladı.

Belhac'ın (sağdan ikinci) 1990'lı yıllarda Afganistan'da bulunduğu sırada çekildiği belirtilen bir fotoğraf

Bu dönemde hem Taliban Hareketi, hem de El Kaide ve lideri Usame bin Ladin (1957-2011) ile ilişki içerisinde bulunan Belhac, kendi ifadesiyle Usame bin Ladin’in 1998’de çeşitli örgütlerin katılımıyla kurulan “Haçlılara ve Siyonistlere Karşı Uluslararası İslami Cephe”ye katılma davetini “Libya’ya odaklanmak istediği” gerekçesiyle geri çevirdi.

11 Eylül 2001 New York ve Washington Saldırıları’nın ardından Birleşmiş Milletler Libya Savaşçı İslami Cemaati’ni terör listesine aldı, grubun bulunduğu Afganistan da ABD öncülüğünde NATO tarafından işgal edildi.

 

Abdulhakim Belhac’ın tutuklanması

Libya Savaşçı İslami Cemaati'nin açık faaliyetleri, Afganistan’ın işgaliyle sona erdi. Grubun ismi BM tarafından terör listesine alındığı gibi 2002’de Kaddafi’nin Batı ile ilişkilerini normalleştirmesiyle grup aleyhinde ve grup üyelerinin yakalanması yönünde Batı-Kaddafi iş birliği başladı.

 

Belhac’ın izini süren CIA, İngiliz İstihbarat Servisi MI6’den aldığı bir istihbarat ile, hamile eşiyle beraber uçakla Malezya’dan Sudan’a geçmek üzere olan Abdulhakim Belhac’ı yakaladı.

Hamile eşiyle birlikte tutuklanan Belhac, CIA tarafından ağır işkencelere maruz bırakılarak sorgulandıktan sonra yine CIA ve Kaddafi arasında yapılan anlaşma ile Libya’ya iade edildi.

 

Belhac ve eşi Libya’da işkenceleri ve 1996’daki katliamla ünlü olan Ebu Selim Hapishanesi’ne konuldu, işkence gördü. Bir müddet sonra eşi serbest bırakıldı, Belhac’ın ise tutukluğu sürdü.

Libya Savaşçı İslami Cemaati'’nin Afganistan ve Pakistan’da kalan mensuplarının önde gelenlerinden Ebu Leys el Libi (1967-2008), Ebu Yahya el Libi (1963-2012), Atiyetullah el Libi (1970-2011) tarafından 2007’de Libya Savaşçı İslami Cemaati'nin El Kaide’ye katıldığı ilan edildi.

Atiyetullah el Libi (solda) ve Ebu Yahya el Libi (sağda)

Serbest bırakılması

Türkçe’ye siyer ve tarih kitapları çevrilen Libyalı din adamı Muhammed Ali es-Sallabi (1963-) ile Abdulhakim Belhac arasında eskiye dayanan bir arkadaşlık bulunmaktaydı.

1980’li yıllarda İslami faaliyetlerinden ötürü tutuklanan ve 8 yıl hapis yatan Sallabi, tahliyesinin ardından Suudi Arabistan’a yerleşmiş ve dini eğitimine burada devam etmişti. Daha sonra eğitimine Sudan’da devam eden Salllabi 1999’da kısa bir dönem Yemen’de bulunduktan sonra Katar’a yerleşmiş, Katar devleti nezdinde iyi kabul görmüştü.

 

2003’te Libya’yı ziyaret eden Sallabi, Kaddafi Rejimi ile tutuklu İslamcılar hakkında “Radikallikten Caydırma Programı”nda iş birliğine gitti, hatta programı Sallabi’nin yönettiği iddia edildi.

2008’de Sallabi’nin Katar devleti nezdinde girşimleri sonucunda Katar, Libya Savaşçı İslami Cemaati üyelerinin serbest bırakılması için Kaddafi rejiminden talepte bulundu.

Talebi bazı görüşme ve pazarlıkların ardından kabul eden Kaddafi, oğlu Seyfulislam Kaddafi’yi (1972-) bu işi yürütmekle görevlendirdi.

 

Grubun alt kademesinden başlayarak 2008’den itibaren tutukluların kademe kademe hapisten tahliyesine başlanıldı.

Kaddafi rejimi, Belhac’ı serbest bırakmak için ondan Kaddafi rejimine karşı savaş başlatmanın gayrımeşru olduğunu da içeren radikallik aleyhine bir kitap yazmasını talep etti.

Bu şartla Mart 2010’da serbest bırakılan Belhac serbest bırakılmasının hemen ardından 414 sayfalık “Cihad Anlayışında, İyiliği Emretmede ve İnsanlara Hüküm Vermede Tashih Araştırmaları” ismindeki kitabın yazımında yer aldı.

Seyfulislam Kaddafi Belhac da dahil kitabın yazarlarıyla beraber görüntü verip Batı’ya karşı, radikallikle mücadelede Libya’nın başarısıyla övündü.

Hapisten tahliyesinin ardından Belhac ile röportaj yapan Ömer Aşur, Belhac’ın kendisine Libya Savaşçı İslami Cemaati'nin sona erdiğini, gelecekte ne yapacağına dair bir planı olmadığını söylediğini aktarmaktadır.

Belhac 2011 Libya devrimine katılıyor

 

Mart 2010’da tahliye edilen ve ardından Kaddafi rejimine karşı silahlı isyanın meşru olmadığını belirten Belhac, Arap Baharı kapsamında Libya halkının Şubat 2011’de 42 yıllık Kaddafi Rejimi’ne karşı başlattığı isyana katıldı.

 

2011’de Kaddafi'nin devrilmesiyle Libya’da etkin bir isim oldu. Bu dönemde yaptığı röportajlarda kendisine sık olarak sorulan soru geçmişte El Kaide ve Usame bin Ladin ile ilişkisiydi.

Usame bin Ladin’e olumlu atıflarda bulunmaktan çekinmeyen Belhac, yöntem farklılıkları nedeniyle El Kaide’ye hiçbir zaman katılmadığını belirtmekteydi.

Libya'da Kaddafi sonrası oluşan bazı milis gruplara liderlik etti. 2012’de ‘Trablusgarp Askeri Konseyi’ üyeliğinden istifa eden Belhac aynı sene Mayıs ayında ‘Vatan Partisi’ni kurdu.

Yeni dönemde doğan güç boşluğuyla özellikle Doğu Libya’da güçlenen cihat yanlısı Ensar eş Şeria ile Belhac arasında bağ olduğu iddia edildi.

 

2014’te Halife Hafter’in (1943-) başkentteki hükümete isyan çağrısında bulunmasıyla başlayan ve halen süren iç savaşta Belhac Hafter’e karşı hükümeti destekledi.

Belhac, Hafter tarafından teröristlikle suçlandı. İlerleyen yıllarda da Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından terör listesine alındı.

2018’de İngiltere Başbakanı Theresa May, Belhac’ın 2004’teki tutuklanmasında İngiliz İstihbarat Servisi MI6’in rolünden ötürü Belhac ve eşinden resmen özür diledi ve kendilerine 500 bin pound tazminat verileceğini duyurdu.

 

Abdülhakim Belhac halen Libya’da yaşamakta olup Türkiye’nin de desteklediği başkent Trablusgarp merkezli ‘Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemektedir.

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Biyografi Haberleri