Taliban'ın Afganistan'ın büyük bir bölümünü kontrol altına alırken, Pençşir ilinde Taliban'a karşı silahlı milisler organize oluyor.
5-15 Ağustos tarihleri arasında Afganistan'ın 34 vilayetinden 33'ünde askeri ilerleme kaydeden ve tüm vilayet merkezlerini savaşsız olarak kontrol altına alan Taliban, Pençşir'e girmedi.
Ciddi bir Taliban varlığının bulunmadığı vilayet, diğer vilayetlerin aksine çatışmasız olarak Taliban'a katılmadı.
Son günlerde medyada, Ahmed Şah Mesud'un oğlu Ahmed Mesud ve Emrullah Salih gibi isimlerin bölgede "Taliban karşıtı bir direniş organize ettiği" ifadeleri sıklık kazanıyor.
Pençşir Vilayeti
Afganistan'ın başkenti Kabil'in kuzeydoğusundaki Pençşir Vilayeti, ismini Pençşir Nehri ve bu nehrin oluşturduğu Pençşir Vadisi'nden alıyor.
Yaklaşık 150 bin toplam nüfusa sahip olan vilayetin tamamına yakınını Tacikler oluşturuyor.
Vilayetin güney ucundan kuzey ucuna uzanan karayolu, yaklaşık olarak tüm yerleşim yerlerini kat ediyor ve bölge içindeki uzunluğu yaklaşık 126 kilometre.
Pençşir vilayeti güneyde Pervan ve Kapisa, kuzeyde Baglan ve Tahar, doğuda ise Lagman, Nuristan ve Badahşan vilayetleri ile komşu durumda.
1970'li yıllardan bu yana Ahmed Şah Mesud'a ve onun varisi olma iddiasıyla siyasi varlık gösteren isimlere bağlı olan Pençşir vilayeti, Taliban karşıtı güçlere de merkezlik etmiş bir il.
Pencşir Vadisi ve Kabil
Pençşir ilinde Taliban karşıtı güçler
Bölgede Ahmed Şah Mesud özellikle Sovyet işgali sırasında kendisine güçlü bir alan inşa etti.
Şah Mesud'un inşa ettiği bu alanı, Afgan tarihçi Ahmed Waleed Kakar şu ifadelerle anlatıyor:
"Mesud’ın Sovyet işgali döneminde oynadığı rolün dikkatli bir biçimde incelenmesi gereklidir. Mesud’un ana üssü olan Pençşir o dönemde birçok kez saldırıya uğradı. Mesud’un bu saldırlar karşısında gösterdiği performans neticesinde onun bir askeri deha olduğu kabul edildi. Ancak son derece etkileyici bu askeri kariyerin altında Sovyetler ile Mesud arasındaki son derece karmaşık yapıya sahip bir ilişki bulunmaktaydı. Mesud, Pençşir’deki pozisyonu sayesinde yakınlardaki Seleng Tüneli (90’lı yılların sonunda Taliban’dan kaçarken stratejik bir hamle ile bu tüneli yıktı) üzerinden asker ve malzeme taşıyan Sovyetlerin ikmal konvoylarını tehdit altında tutmaktaydı. Sovyetler için Afganistan’ın kuzeyini Kabil’e bağlayan bu tünel son derece büyük bir önem arz etmekteydi. 1983 yılının şubat ayında, Pençşir’e yönelik düzenli saldırıların devam ettiği, rekabet ettiği Mücahid komutanlarının etrafını sardığı bir vaziyette iken Sovyet güçleri ile bir yıl süreli bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma çerçevesinde kendisine 350.000 dolar rüşvet olarak verildi. Mesud bu parayı ve zamanı emri altındaki adamlarını yeniden silahlandırmak ve Hikmetyar ile olan rekabetine odaklanmak için kullandı. Sovyetler ise buna karşılık olarak kendileri için hayati önem taşıyan Seleng Tüneli'nin güvenliğini garanti altına almış oldu. Afganistan’da görev yapan Sovyet 40. Ordusu komutanı General Gromov, yazdığı hatıratında şunu söylemişti: “Ahmed Şah istese sadece taş atarak Seleng’ı bir Rus mezarlığına çevirebilirdi.”"
Bugün Pençşir'e çekilen ve Taliban'a karşı savaşı örgütleyen üç isim mevcut:
- Şah Mesud'un oğlu Ahmed Mesud. İran ve İngiltere'de eğitim gördü. İngiltere'de 7 yıl kalan Ahmed, burada Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nden mezun oldu. Halen Fransa gibi taraflarca destekleniyor.
- Çöken Kabil yönetiminin eski iki numaralı ismi Emrullah Salih. Salih kendisini Kabil yönetiminin başkanı ilan etmiş durumda.
- Çöken Kabil yönetiminin eski Savunma Bakanı Bismillah Han Muhammedi.
Bu üç ismin yanı sıra, savaş ağası Abdurreşid Dostum'un oğlu Yar Muhammed Dostum'un da bölgede olduğu iddialar arasında.
Her ne kadar bölgedeki askeri kapasiteden sıklıkla bahsedilse de, Pençşir'deki silahlı milislerin sayısının 2.5 bini aşmadığı, bölgede ağır silahların da bulunmadığı ifade ediliyor. Bu durum ve Pençşir'in Taliban tarafından kuşatılmış oluşu da, durumu Pençşir merkezli milisler açısından olumsuz etkiliyor.
Aynı zamanda Ahmed Şah Mesud'un bıraktığı siyasi mirasın varislerinden kabul edilen Abdullah Abdullah'ın ve Mesud'un kardeşlerinin de Taliban yönetimine karşı çıkmaması, Pençşir'in elini zayıflatan bir diğer etken.
Taliban ne yapacak?
Taliban'ın bölgede henüz savaş seçeneğini devreye almadığı ve müzakerelere devam ettiği göze çarpıyor.
Kabil'in kontrol altına alınmasından sonra da Pençşir'e teslim olmaları için elçiler gönderen Taliban, halen bu isteğini sürdürüyor.
Son olarak Hamid Karzai ve Abdullah Abdullah gibi isimler Pençşir'in savaşsız bir şekilde yeni döneme adapte olması ve bölgeyi Taliban kontrolüne bırakması için aracı olmuş durumda.
Taliban, Pençşirli ileri gelenler ile de bölgenin teslimi için görüşüyor.
Ancak Pençşirli milis grupların Baglan ve Pervan'daki saldırıları ve müzakerelerin sonuçsuz kalması halinde, Taliban'ın askeri bir çözümü tercih edebileceği düşünülüyor.
Taliban kaynakları bölgeye özel askeri birliklerin ve önemli miktarda askeri teçhizatın sevk edileceğini, Pençşir'in askeri açıdan kısa bir süre içerisinde Taliban kontrolüne gireceğini savunuyor.
Bölge kaynakları, Batı medyasında bölgeye dair yer alan haberlerin sahadaki durumu gerçekçi bir şekilde yansıtmadığı ve Pençşirli grupların Taliban'a karşı koyabilecek bir kapasiteye sahip olmadığı görüşünde.
Bölgede neler yaşanacağını ise zaman gösterecek
Kaynak: Mepa News