Afganistan'da Kabil hükümetine bağlı okullarda ve merkezlerde faaliyet gösteren memurların bir 'pedofili ağı' kurarak erkek çocukları istismar ettikleri ortaya çıktı.
Medyascope'un haberine göre, Afganistan’ın Logar ilinde bir pedofili örgüt tespit edildi. İlde Kabil hükümetine bağlı altı farklı okuldan en az 546 çocuğun cinsel istismara uğradığı, istismara uğrayan çocukların bazılarının ise öldürüldüğü iddia ediliyor. Örgüt içerisinde öğretmenlerin, müdürlerin ve resmi kademelerde görev alan pek çok kişinin bulunduğu öne sürülüyor. Çocuklara ait istismar videolarını sosyal medyada yayımlayan örgüt, pek çok çocuğu da videolarını yayımlamakla tehdit ederek bu çocukları yasadışı işler yapmaya zorluyor.
Guardian’dan Stefanie Glinski’nin haberine göre, failleri bilinmese de Logar’da geçen hafta 13 ve 15 yaşında iki erkek çocuk öldürüldü. Beş ailenin de videolarını sosyal medyada gördükten sonra oğullarını öldürdüğü öne sürülüyor.
16 yıldır bölgede çalışmakta olan sivil toplum kuruluşu Logar Gençlik, bir sosyal medya sitesinde 100’den fazla çocuk istismarı videosu keşfetti ve sosyal medyanın kötüye kullanımını gözler önüne serdi.
Kuruluş, bulduğu videoların ardından bölgedeki diğer liseleri araştırmaya devam ediyor ve çok daha fazla çocuğun istismara uğradığı görüşünde.
Kurumun Sosyal Hizmet Uzmanı Muhammed Musa’ya göre öğretmenler, müdürler ve yerel yetkililer de sosyal medyayı kötüye kullananlar arasında:
“Konuştuğumuz çocukların yaşları 14-20 yaş arasında değişiyor. Çocuklar, yaşadıkları istismar olaylarının nispeten güvenli denilebilecek yerlerde meydana geldiğini anlatıyor. Bu da bize, elimizdeki rakamların önemli ölçüde var olanın üzerine çıkabileceğini düşündürüyor”
"Ailem ses kaydını dinleyene kadar bana inanmadı"
Logar eyaletinden 17 yaşında olan bir öğrenci olan Tamim, müdürünün taleplerini telefonunda kaydettiğini söylüyor.
Tamim, “Beni sevdiğini ve benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi” diyor ve ailesinin ses kaydını dinleyene kadar ona inanmadığını belirtiyor.
Öğrenciler, okul müdürünün, kütüphaneyi erkek öğrencileri taciz ettiği özel bir oda olarak kullandığını belirtiyor, hafta içi derslerden sonra ve hafta sonu bu odada müdürün öğrencileri istismar ettiğini söylüyor.
Okul müdürü, okuldaki görevinden alınmış fakat kendisi şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’nda başka bir pozisyonda görev yapmaya devam ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Sözcüsü Nooria Nazhat ise konuya dair şunları söylüyor:
“Personelimiz hakkında şikayetler varsa, adli makamlar soruşturmayı yapmaktan sorumludur. Bir öğretmen uygunsuz davranırsa, öğretmen yasaya göre cezalandırılır. Suçu tespit etmek ve araştırmak Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi değildir. 220,000 öğretmenimiz var, tüm yaşamlarını kontrol edemiyoruz”
"Genellikle fakir ailelerin çocuklarını seçiyorlar"
Farklı bir liseye devam eden 18 yaşındaki başka bir öğrenci olan Daud’un okulunda da bugüne kadar 66 istismar vakası tespit edildi. Daud, öğretmenlerinden birinin kendisine derslerinde başarısız olduğunu fakat cinsel olarak kendisine hizmet etmesi halinde ona not vereceğini söylediğini anlatıyor.
Daud, “Öğretmenim, ‘Ders çalışmanıza gerek yok, sizi yine de geçireceğim’ dedi. Genellikle fakir ailelerin öğrencileri göze çarpıyordu, onları seçiyorlardı çünkü onlar savunmasızlardı” diyor.
Sosyal Hizmetler Uzmanı Mussa’ya göre bazı öğretmenler polise bildirildi ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldılar ve suçlanmadılar.
Mussa, istismarcıların öğretmenler, yaşça büyük öğrenciler, idari personel ve hatta aile üyeleri olduğunu söylüyor. Kendisi ve ekibinin bu istismar olaylarını ortaya çıkardığından ve açığa vurduğundan beri ölüm tehdidi aldığını anlatıyor ve taciz edilen çoğu çocuğun da tehdit edildiğini ekliyor:
“İstismara uğrayan çocuklara şantaj yapılıyor. Çoğu, tecavüz videolarının yayımlanmaması karşılığında uyuşturucu satmak veya yasa dışı faaliyetlerde bulunmak zorunda kalıyor.
Cinsel şiddet mağduru erkeklerle çalışan bir örgüt olan All Survivors Projesi’nin yöneticisi Charu Hogg ise cinsel tacizin kitlesel olarak bildirilmediği Afganistan’da “Cezasızlık, toksik cinsiyet normları ve mağdurların fakirliği bu suçların susturulmasında büyük rol oynuyor. Bu çocuklar toplumun en marjinalleşmiş kesimlerinden geliyor, sesleri yok ve onlar adına çok az kişi konuşuyor ”diyor.
Asya İnsan Hakları İzleme Örgütü Müdürü Patricia Gossman da “Çocuk tecavüzünde cezasızlık var, çünkü failler çoğu zaman ordu, emniyet veya diğer resmi kurumlarda güçlü adamlar. Her ne kadar suçlu olsalar da yasa çoğu zaman uygulamada yetersiz kalıyor” diyor.