Afganistan'ın kuzeydoğusundaki Nuristan ilinde Selefiler, Taliban'ın kurduğu Afganistan İslam Emirliği'ne destek amacıyla bir etkinlik tertip ettiler.
Afganistan'daki Selefilerin önde gelen isimleri Taliban yönetimine bağlı olduklarını, Afganistan İslam Emirliği'ni desteklediklerini açıkladılar.
Afganistan'da Selefiliğin siyasi tarihi
Afganistan'da Selefilik, Hindistan ve Pakistan'daki Ehl-i Hadis Hareketi'nin etkisiyle 20. yüzyılda ortaya çıktı. İlerleyen dönemde Afganistan'daki Selefiler Arap ülkelerindeki Selefi hareketlerle de temasa geçtiler.
Afganistan'ın doğusundaki Nuristan ve Kunar illerinde Selefilik halk arasında gelenekselleşmiş din anlayışı durumuna gelmiş bulunuyor. Selefiler son dönemlerde ülkenin başkenti Kabil'de ve diğer bazı büyük şehirlerde de varlık gösteriyorlar.
Geleneksel olarak Selefi-Ehl-i Hadis ekolünü benimseyenler dışında, Kabil'deki üniversite ortamında ve Müslüman Kardeşler hareketinin bölgedeki etkisiyle siyasi yönden Selefilik ekolünü benimseyen kesimler de bulunuyor.
Nuristan'da Selefilik
Afganistan'da Selefilik denildiğinde akla öncelikli olarak ülkenin kuzeydoğusundaki dağlık ve ormanlık Nuristan ili geliyor. Selefiliğin ülkede ilk yayıldığı yer olarak kabul edilen Nuristan'da bu ekol halk arasında gelenekselleşmiş durumda bulunuyor.
Afganistan'ın en dindar bölgelerinden biri olarak bilinen Nuristan, aynı zamanda 1978'de Sovyet destekli Kabil'deki yönetimine karşı da ilk isyanın başladığı bölgelerden.
Bu isyanda Selefi ekole bağlı isimlerin de büyük rol oynadığı biliniyor.
1978'de Nuristan'da başlayan ve Afganistan'a yayılan komünist karşıtı isyanın Nuristanlı Selefi öncüsü İsa Nuristani
Sovyetler Birliği'nin işgaline karşı savaş döneminde Nuristanlı Selefilerden Mevlevi Muhammed Efdal Bergmetali (1925-2012) öncülüğünde 1980'de 'Afganistan İslam Devrimi Devleti' ismiyle bir devlet ilanı yapılmış ardından silahlı grup kurulmuştu.
Mevlevi Efdal, Diyobendi medreselerinde eğitimini tamamlayarak "Mevlevi" ünvanını almıştı.
Bu grup bölgenin coğrafi avantajlarından istifade ederek Nuristan'ın bazı bölgelerine rejim ve Sovyet askerlerini hiç sokmamayı başarmış, ilerleyen yıllarda da diğer Afgan gruplarla çatışmamaya dikkat etmiş, Nuristan dışına da çıkmamıştı.
1990'lı yıllarda gruplar arasındaki iç savaşa karışmayan Mevlevi Efdal, Taliban hareketinin ortaya çıkmasıyla tüm grubuyla birlikte Taliban'a bağlılık yemini edip harekete bağlanmış, Nuristan'ı Taliban'a teslim etmişti.
Mevlevi Efdal'in Nuristan'a hakim ve burada en sevilen isim olarak Taliban'a katılması ABD işgali sonrasında da bölgenin Taliban'ın en güçlü olduğu illerden birisi olmasını sağlamıştı.
ABD işgali döneminde de Taliban saflarından ayrılmayan ve işgale karşı savaşan Mevlevi Efdal'in 2012'de doğal nedenlerden ötürü 87 yaşında Nuristan'da vefat ettiği açıklanmıştır.
Mevlevi Efdal
Nuristan'da Selefi 'Afganistan İslami Devrim Devleti' savaşçıları
Kunar'da Selefilik
Nuristan'ın güney komşusu olan Kunar'da da önemli oranda Selefi bulunuyor. Selefilik tıpkı Nuristan'da olduğu gibi Kunar'da da halk arasında gelenekselleşmiş durumda.
Muhammed Hüseyin Cemilurrahman (1939-1991) ismindeki eski bir Hizbi İslami üyesi Selefi isim, savaş esnasında memleketi Kunar'da 'Cemaatu-d Da've' (Davet Cemaati) isminde kendi grubunu kurmuştu.
Cemilurrahman Kunar kırsalına hakim olmuş, yurt dışından maddi destek görmüş, 1988'de Sovyetlerin ve Komünist rejimin çekilmesiyle Kunar ilini tamamen ele geçirmişti.
Cemilurrahman 1991'de Kunar'da "Kunar İslam Emirliği" ilanında bulunmuş, bunun üzerine Hizbi İslami'nin saldırısına uğramıştı. Yenilip teslim olan Cemilurrahman Peşaver'e yerleşmiş, 30 Ağustos 1991'de Peşaver'de Mısırlı bir kişi tarafından öldürülmüştür.
Cemilurrahman, Kunar
Badahşan'da Selefilik
Yine 1980'li yıllarda Sovyet Savaşı döneminde ülkenin kuzey ucundaki Badahşan ilinde Mevlevi Şariki önderliğinde Selefi bir grup emirlik kurma çalışmaları yapmış, Badahşan'ın coğrafi yapısından da istifadeyle Sovyet ve rejim askerlerine karşı gerilla savaşı vermiştir.
Mevlevi Şariki ve grubu hakkında literatüre geçen ayrıntılı bilgi bulunamamakla beraber Şariki'nin de Selefi olduğu, bununla birlikte Diyobendi ekolünden yetiştiği ve tüm eğitimlerini tamamlayarak Mevlevi derecesine ulaştığı, Mevlevi Efdal gibi Diyobendilikle Selefiliği kaynaştırmaya çalıştığı ifade edilmektedir.
ABD işgaliyle Afganistan'a taşınan "Medhali Selefilik"
ABD'nin 2001'de Afganistan'ı işgalinin ardından stratejik, dağlık ve Taliban destekçisi Nuristan ve Kunar illerindeki Selefileri dönüştürme çabasına girdiği de gözlemlenmiştir.
Afganistan'daki Selefileri sekülerleştirerek ABD ve Kabil yönetiminin destekçisi yapma gibi bir yolun mümkün olmadığını bilen ABD, ülkedeki Selefi anlayışı kendisiyle uyuşabilir bir noktaya taşımaya çalışmıştır.
Özellikle Afganistan'ın geçmişteki önemli silahlı gruplarından İttihad-ı İslami kurucusu Abdurrasul Seyyaf (1946-) ABD ile iyi ilişkiler kurmuştur. 1990'lı yıllarda Taliban'a karşı Kuzey İttifakı ile iş birliğine giden Seyyaf, 2001'deki ABD işgali sonrasında da Kabil yönetimi içerisinde yer almış, Taliban'a karşı faaliyetlerini sürdürmüştür. Seyyaf, ülkede 1970'li yıllardan bu yana Selefi çizgiyi benimseyen ve Suudi Arabistan ile iyi ilişkilere sahip bir isim olarak öne çıkmıştır.
Suudi Arabistan'da Medine Üniversitesi'nin iki Selefi hocası olan Rabi el-Medhali (1931-) ve Muhammed Eman el-Cami (1930-1996) 1990'lı yıllarda Suudi rejiminin de desteğiyle Suudi Arabistan'da yoğun bir anti-İslamcılık faaliyeti göstererek diğer tüm Selefi yapılanmaları yanlış yolda olmakla suçlamışlar, Müslümanlara siyasetten uzak durmaları ve yönetimlere her koşulda itaat etmeleri tavsiyeleri vermişlerdi.
İlerleyen dönemde ABD'nin de bu projeye dahil olmasıyla Selefilik Medhali / Cami anlayışına kaydırılmaya çalışılmıştı. ABD işgali döneminde Medhali ekolünden Selefilerin önce Afganistan'ın başkenti Kabil'de, sonra da ülkenin diğer bölgelerinde örgütlenmesi sağlanarak Afganistan'daki Selefiler bu akıma kaymaya zorlanmıştı. Medhali Selefiler Kabil yönetiminin itaat edilmesi gereken meşru bir yönetim, Taliban'ın ise "Hariciler" olduğunu belirtmekteydi.
Nuristan ve Kunarlılar başta olmak üzere 2001 öncesinde Afganistan'da Selefi olanlar Medhali anlayışa itibar etmezken ABD destekli faaliyetleri sonucunda Medhaliler büyük şehirlerde oldukça sınırlı sayıda taban edinebildiler. Fakat büyük şehirlerde Medhalilerle Selefi olan bu tabanın büyük kısmı ilerleyen dönemde Medhalilerin ABD işbirlikçisi olduğunu anladıklarını ifade ederek onları terk ettiler.
Taliban'ın yeniden iktidara gelmesinin ardından Nuristanlı Selefiler başta olmak üzere ülkedeki Selefilerin geneli Taliban'a bağlı olduklarını, yeni yönetimle sorun yaşamadıklarını, ülkede ABD işgaliyle ortaya çıkan Medhalilerin Taliban ile yaşadıkları sorunların Selefilikten değil Medhalilerin ABD ile işbirliği yapmasından kaynaklı olarak ortaya çıktığını ve bu sorunlarda kendilerinin Taliban'ı desteklediklerini ifade ettiler.
Özellikle son yıllarda ülkenin doğusundaki birçok Selefi-Ehl-i Hadis grup, ulema konseyi, cemaat ve örgüt Taliban'a biat ettiklerini açıklamış durumda.
Kaynak: Mepa News