Filistinli lider Mahmud Abbas, Çin'e yaptığı ziyaret kapsamında Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi.
İki lider çarşamba günü yaptıkları görüşmelerin ardından Çin ile Filistin yönetimi arasında stratejik ortaklık kurulması konusunda anlaşmaya vardı. Ancak stratejik ortaklığın detaylarının ne olduğu hakkında bir açıklama yapılmadı.
Taraflar arasında ayrıca ikili ekonomik ve teknolojik iş birliği üzerine anlaşmalar imzalandı.
Şi Cinping Filistin konusunda ne diyor?
Çin Devlet Başkanı Şi, Çin ile Filistin'in birbirini destekleyen ve güvenen iyi ortak ve dostlar olarak nitelerken Çin'in Filistin Kurtuluş Örgütü'nü ve Filistin Devleti'ni tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.
Ülkesinin "Filistin halkının meşru ulusal haklarını" yani "bir devlete sahip olmaları konusunu" başından beri kararlılıkla desteklediğinin altını çizen Şi, Filistin sorununun erken bir tarihte kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması adına çalışmalarda bulunduklarını söyledi.
Şi ayrıca Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üye olmasını desteklediklerini belirtirken Çin yönetiminin uluslararası platformlarda Filistin lehine açıklamalar yapmaya devam edeceğini, diğer taraftan Filistin'deki insani zorlukların çözülmesinde ve ülkenin yeniden inşasında elinden geleni yapacağını belirtti.
Filistin ile Çin arasında stratejik ortaklık kurulmasını tarafların bir fırsat olarak görmesi gerektiğini dile getiren Çinli lider, iki ülkenin birbirini desteklemeye devam etmesi, çeşitli alanlarda iş birliğini ilerletmesi, Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi'ni uygulamada ortaklığı derinleştirmesi, Çin-Filistin serbest ticaret anlaşması üzerine müzakerelerin hızlandırılması, ulusal yönetim konusunda deneyimlerin paylaşılmasının önemini vurguladı.
Filistin sorununun çözülmesi konusunda 3 maddelik bir teklif ortaya koyan Şi, Filistin sorununun yarım yüzyıldan fazladır çözülememiş bir mesele olarak kaldığını ve bunun da Filistin halkını mağdur ettiğini belirtirken "en kısa sürede Filistinliler için adaletin sağlanması gerektiğine" değindi.
Şi'nin Filistin için 3 maddelik planı
Şi'nin Filistin konusunda 3 maddelik bir plan ortaya koyduğu kaydedildi. Buna göre Şi'nin planı şu şekilde:
"1- 1967 sınırları temelinde tam egemenliğe sahip ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin bağımsız devleti kurulmalı.
2- Filistin'in ekonomik ve geçim kaynakları karşılanmalı. Uluslararası toplum, Filistin'e kalkınma desteğini ve insani yardımları artırmalı.
3- Barış müzakerelerinin doğru yönde sürdürülmesi önemlidir. Kudüs'teki kutsal yerlerin tarihi statükosuna saygı gösterilmeli ve burada, lüzumsuz ve tahrik edici söz ve eylemlerden kaçınılmalı. Barış görüşmelerinin yeniden devam ettirilmesi ve Filistin ve İsrail'in barış içinde yaşamasına yardımcı olacak somut çabalara katkı sağlamak amacıyla büyük çapta, daha güvenilir ve daha tesirli uluslararası barış konferansları düzenlenmeli."
Çin Devlet Başkanı Şi ayrıca, Filistin'in içeride uzlaşma sağlamasına yardımcı olmak ve barış müzakerelerini teşvik etmek konusunda Çin'in yapıcı bir rol oynamaya hazır olduğunu söyledi.
Öte yandan Şi, Çin'in Filistin ve diğer gelişmekte olan ülkelerle dayanışmayı ve iş birliğini güçlendirme, uluslararası ve bölgesel meselelerde koordinasyon sağlama, Çin'in Arap devletleriyle iş birliğini ilerletme ve gelişmekte olan ülkelerle ortak çıkarları ve uluslararası adaleti korumaya istekli olduğunu vurguladı.
Abbas'ın açıklamaları
Diğer taraftan Filistin yönetimi lideri Abbas ise Çin'i güvenilir bir dost ve ortak olarak nitelerken "Filistin halkının kendi meşru ulusal hakkını yeniden elde etmesine yönelik uzun dönemli güçlü desteği ve fedakar yardımları" için Pekin yönetimine teşekkürlerini iletti.
Filistin'in Çin'in temel çıkarlarını ilgilendiren meselelerde aldığı pozisyonu desteklediğini belirten Abbas, Pekin'in "Tek Çin Politikası"na saygı gösterdiğini söyledi.
87 yaşındaki Filistinli lider Abbas, Filistin'in Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi'ni desteklemesinin yanı sıra ikili iş birliğini güçlendirmek için Çin'le birlikte çalışacağını dile getirdi.
"Filistin sorununun erken ve adil çözümü konusunda ortaya koyduğu girişimler" için Çin'e teşekkür eden Filistinli lider Abbas, Çin'in Filistinlilerin iç uzlaşmasını sağlaması konusunda ve Orta Doğu'da barışı gerçekleştirmede büyük bir rol oynamasını umduklarını ifade etti.
Abbas yönetiminin Doğu Türkistan tutumu ne?
Çin'in ilişki kurduğu ülkelerden "Tek Çin Politikası"nı tanımasını talep ettiği biliniyor. Mahmud Abbas, Çin ziyaretinde Pekin yönetiminin Doğu Türkistan politikasını desteklediğini açıkladı.
Abbas'ın Şi ile yayımladığı ortak bildiride, "Doğu Türkistan'ı ilgilendiren meselelerinin insan hakları konularıyla bir ilgisinin bulunmadığı, fakat olayın teröre karşı, radikallikten arındırma ve ayrılıkçılık karşıtı olarak şekillendiği" ifadesi yer aldı.
Bildiride ayrıca "Filistin'in Doğu Türkistan'la alakalı meselelerin arkasına saklanarak Çin'in iç işlerine müdahale etmeye kesinlikte karşı olduğu" da belirtildi.
Abbas rejiminin, Doğu Türkistan meselesinde Çin'in "ayrımcı ve asimile stratejisi izleyen politikalarını" desteklediğini açıklamasına Uygur Türkleri tepki gösteriyor.
Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik baskı yaptığı, İslam'ı Çinlileştirmeye çalıştığı biliniyor.
Bu kapsamda Çin, "radikallikten arındırma" iddiasıyla yüz binlerce Uygur Türkünü toplama kamplarına almış ve burada kendi öğretilerini telkin etmişti.
Çok sayıda Uygur Türkü ise sakal bırakma, Kuran bulundurma, İslami dersler verme gibi faaliyetler içerisinde bulunduğu gerekçesiyle hapsedilmiş ve hatta öldürülmüştü.
Abbas rejimi ve Çin ilişkilerinin geleceği
Çin ile Abbas rejiminin stratejik ortaklık kurması ve ilişkilerini güçlendirme mesajları vermesi sonrası taraflar arasında çeşitli alanlarda iş birliğinin derinleşeceği düşünülüyor.
Çin'in Suudi Arabistan ile İran arasında ilişkileri normalleştiren sürece öncülük etmesinin ardından Orta Doğu'da İsrail-Filistin barış müzakerelerine de liderlik etme arayışında.
Bu minvalde Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, ülkesinin İsrail-Filistin barış müzakerelerini kolaylaştırma konusunda hazır bulunduğunun altını çizmişti.
"Çin'in Filistin konusundaki tutumu 'söylemde' kalıyor"
Uzmanlar, Çin'in Filistin'le ilişkilerinin eyleme geçmekten daha çok söylemden ibaret olduğunu söylüyor. Çin Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, taraflar arasında geçen yıl ticaret hacmi 158 milyon dolara ulaştı.
Çin'in İsrail ile ticari hacmi ise geçen yıl 21 milyar dolar olarak kaydedilmişti.
South China Morning Post'a konuşan Brüksel Yönetişim Okulu'nda Orta Doğu konusunda uzmanlaşmış yardımcı profesör Guy Burton, "Çin, tarihsel olarak Filistin'e en azından kamuoyunda sempati duyduğunu göstermiştir. Ancak pratikte, Çin'in odak noktası ekonomik ve ticari çıkarlar sebebiyle İsrail ile ilişkilere daha fazla dayanır." diye konuştu.
Çin'in ABD'nin ardından İsrail'in ikinci en büyük ticari ortağı olduğu biliniyor. İsrail merkezli Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'ne göre, son 10 yıl içinde iki ülke arasındaki ticaret yüzde 127'ye yükseldi.
Kaynak: Mepa News