Adem Yılmaz | Sosyal Medya (X)
Başta İran lideri Ali Hamaney olmak üzere İranlı birçok yetkili, Kasım Süleymani suikasti sonrası "sert intikam" vaadinde bulunmuştu. Geçen zaman içerisinde yüksek tonda tekrarlanan bu tehdit cümleleri hep havada kaldı, somut bir intikam hamlesi gerçekleşmedi.
Örneğin 7 Ekim Gazze savaşı başladığında İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun başındaki isim Hüseyin Selami şu açıklamayı yapmıştı:
"Eğer bir İranlının saçındaki tek bir saç dahi eksilse tüm bedeninizdeki tüyleri rüzgara savururuz."
Ayetullah Hamaney de şöyle söylemişti:
"Bilmiyorlarsa öğrensinler, eğer tek bir yanlış dahi yaparlarsa İran İslam Cumhuriyeti Tel Aviv ve Hayfa'yı yerle yeksan edecektir."
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise 7 Ekim'den bu yana neredeyse haftada bir bu açıklamayı tekrarlıyor:
"Eğer Suriye'deki İran güçleri hedef alınırsa çok sert cevap vereceğiz."
Geçen süre içerisinde bu tehditlerin rağmına Suriye'deki İran güçlerine yönelik nokta atışı saldırılar gerçekleşti.
- 25 Aralık 2023, Muhsin Razi, İran'ın Suriye / Lübnan lojistik sorumlusu
- 20 Ocak 2024, Sadık Ümitzade, İran'ın Suriye / Lübnan istihbarat sorumlusu
Muhsin Razi İran'ın Suriye'deki en güvenlikli bölgesi Zeynebiyye'deki evinde hedef alındı. Ümitzade de Şam'ın en güvenli yerlerinden Mezze'de toplantıdayken hedef alındı. İran bu üst düzey suikastlere nasıl cevap verecek diye merak ediliyordu. Derken İsrail İran'ın Suriye'deki en üst düzey iki komutanını daha 1 Nisan'da hedef aldı.
İran'ın Suriye'deki güçlerini komuta eden Tuğgeneral Muhammed Reza Zahedi ve Kudüs Gücü'nün 3 numaralı ismi Hac Rahimi İsrail'in İran Şam konsolosluk binasına yönelik saldırısında öldürüldüler.
İran "bir İranlı'nın başındaki tek saç tel dahi eksilse" türünden tehditler savururken verilen kayıplar tasavvur edilenden büyük, hedef alınan noktalar çok stratejik. İran kendi topraklarına sıçrayacak olası bir savaş ihtimalinden mutlak surette kaçınıyor. Son birkaç gündür biraz da olsa misilleme beklentisi doğsa da cuma hutbelerinde yapılan bazı açıklamalar bu ihtimali sıfıra indiriyor.
İran'da her şehir merkezinde Ayetullah Hamaney'in temsilcileri tarafından verilen cuma hutbeleri rejimin izlediği politikalara dair ipucu vermekte. Bunlardan bazıları şöyle:
Kerec Cuma İmamı:
"Düşmanlar ülke yetkilileri harekete geçsin diye baskı uygulamak istiyorlar."
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin kayınpederi ve Meşhed Cuma Namazı İmamı Ayetullah Ahmed Alem El-Huda:
"Düşmanı cezalandırırken aceleci davranmamak gerekir."
Şiraz Cuma İmamı:
"Stratejik sabrımızı elden bırakmamamız gerekir."
Tahran Cuma Imamı:
"İran cevap verirken dikkatli ve sabırlı olmalı."
Lübnan'daki İran destekli Hizbullah hareketinin lideri Hasan Nasrallah da İran'ın İsrail'e vereceği cevabın hemen olmayacağını, zamana yayılacağını belirtti.
Hasılı kelam İran, 2020'deki Süleymani dosyasını kapatamadığı gibi geçen süre içinde yeni suikastlerle başka darbeler yedi. İtibar o denli zedelendi ki çaresizce Aksa Tufanı için "Süleymani'nin intikamı" dediler ama bu da Hamas tarafından tekzip edildi.
İran saflarında:
- MİT Başkanının muadili (Süleymani)
- MİT Başkan Yardımcısı muadili (Hac Rahimi)
- Hava ve Kara Kuvvetleri Komutanı muadili (Zahedi) ve daha birçok üst düzey komutan İsrail tarafından öldürüldü. İran'ın intikam için henüz hiçbir somut adımı olmadı.
Tüm bunlara rağmen bu konuda hala İran'ı yücelten, paklayan yorumlar yapılıyor. Benzer bir durumun 10'da 1'i farklı bir ülkenin başına gelse çoktan eleştiri yağmuruna tutmuşlardı halbuki.
Adem Yılmaz'ın şahsi sosyal medya hesabında yayınladığı bu değerlendirmeler Mepa News okurları için derlenmiştir.