Analiz | İsrail ordusunun yeni hedefi Gazze'nin güneyi mi?

"Gazze'nin güneyine yapılacak bir saldırı İsrail için çeşitli zorluklar doğuracaktır."

Josef Federman | Associated Press | Tercüme: Mepa News

Gazze Şeridi'nin en büyük hastanesine baskın düzenleyen İsrail, kuşatma altındaki bölgenin, "Hamas'ın merkezi" olarak nitelendirdiği kuzey kesimini ele geçirmeyi tamamlamaya yakın görünüyor.

Ancak İsrail ordusu Hamas'ın "kökünü kazımak" için gözünü Gazze'nin güneyine diktiği şu günlerde önemli sorunlar baş gösteriyor: Uzun süreli bir işgal için uluslararası sabır tükenmeye başladı ve yerinden edilmiş yaklaşık 2 milyon Gazzeli sivil güneydeki aşırı kalabalık barınma merkezlerinde kalırken, buradaki geniş çaplı bir askeri saldırı soğuk ve yağışlı kış aylarında yeni bir insani felakete yol açabilir.

İşte önümüzdeki haftalarda neler olabileceğine daha yakından bir bakış:

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'de en az 1.200 kişiyi öldürdüğü ve 240 kadar kişiyi rehin aldığı eşi benzeri görülmemiş sınır ötesi saldırısına karşılık olarak savaş ilan etti. İsrail kendisine iki hedef belirledi: Tüm rehinelerin geri getirilmesi ve Hamas'ın askeri ve idari kapasitesinin yok edilmesi.

İlk aşamada İsrail, Gazze'de Hamas'a bağlı olduğunu söylediği ve çoğu meskun mahallerde bulunan yerleşim yerlerine haftalarca süren şiddetli hava saldırıları düzenledi.

İsrail yaklaşık üç hafta önce ikinci aşamayı başlattı: Hamas'ın Gazze'nin kuzeyindeki, ikmal ve savaşçılarını hareket ettirmek için kullandığı yeraltı tünel ağı da dahil olmak üzere askeri kabiliyetlerini yok etmeyi amaçlayan bir kara operasyonu.

Bu aşamanın odak noktası, İsrail'in Hamas'ın en önemli askeri varlıklarının bulunduğunu iddia ettiği yoğun nüfuslu Gazze kent merkezi oldu. Eski parlamento binası, polis merkezi ve Gazze kentinin yanındaki Şati mülteci kampı gibi yerleri ele geçiren askerler Çarşamba günü erken saatlerde Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi.

Gazze'nin en büyük ve en önemli hastanesi olan Şifa Hastanesi, İsrail baskını sırasında aralarında üç düzine prematüre bebeğin de bulunduğu yüzlerce ağır hastayı barındırıyordu.

İsrail, Hamas'ın önemli komuta merkezlerini hastanenin içinde gizlediğini ileri sürüyor. İsrail ordusu, Çarşamba günü hastanede bulduğunu iddia ettiği silah ve askeri teçhizatları sergiledi ancak yeraltı sığınakları ya da sofistike komuta merkezleri olduğuna dair hiçbir kanıt sunamadı.

İsrailli liderler şu ana kadar operasyonun hızından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Ancak bunun büyük bir bedeli oldu: Hamas yönetimindeki Filistin hükümetinin sağlık yetkilileri, büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 11 bin 200'den fazla kişinin öldüğünü söylüyor. Binlerce ev yıkıldı ve yüz binlerce insan kötü koşullarda yaşadıkları güney Gazze'ye kaçtı. Ordu kara harekatında 46 askerin öldürüldüğünü açıkladı.

İsrail, Filistinli sivillerin güney Gazze'de daha güvende olduğunu iddia etse de Hamas hedefleri olduğunu ileri sürdüğü noktalara ölümcül hava saldırıları düzenlemeye devam etti ve çok sayıda sivili öldürdü. İsrail'in odağını güneye çevirmesiyle koşullar daha da zorlaşabilir.

Neden güney?

İsrailli yöneticiler Gazze'de artan ölü sayısı ve kötüleşen insani durumla ilgili uluslararası kaygıları büyük ölçüde göz ardı etti ve "Hamas yok edilene kadar" ilerleme sözü verdiler.

Bu da Hamas'ın binlerce savaşçısı ve yeraltı tünel ağı da dahil olmak üzere askeri altyapısının hala sağlam olduğuna inanılan güney Gazze'ye girilmesi anlamına geliyor. Yetkililer ayrıca Hamas'ın üst düzey komutanlarının da bölgede saklanıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu Çarşamba günü Gazze sınırındaki İsrail birliklerine "Gazze'de ulaşamayacağımız hiçbir yer yok" dedi.

Emekli bir general ve ordunun Gazze Tümeni eski komutan yardımcısı olan Amir Avivi, operasyonu şu anda durdurmanın seçenekler arasında olmadığını söyledi.

Avivi, "Gazze Şeridi'nin tamamını ele geçirmeden Hamas'ı gerçekten yok etmek mümkün değil" dedi.

Önümüzdeki sorunlar

Gazze'nin güneyine yapılacak bir saldırı İsrail için çeşitli zorluklar doğuracaktır.

Gazze nüfusunun büyük bir kısmının kamuya ait sığınaklara ya da özel mülklere sıkıştığı ve Hamas'ın yerleşim bölgelerine yerleştiği düşünüldüğünde, güneydeki ağır sokak çatışmaları büyük olasılıkla yüksek sivil kayıplara neden olacaktır.

İsrail bu kayıplardan Hamas'ın sorumlu olduğunu söylüyor ve Hamas'ı sivilleri "canlı kalkan" olarak kullanmakla suçluyor. Ancak uluslararası toplum -hatta İsrail'in en yakın müttefiki ABD bile- sivil ölümleri konusunda artan endişelerini dile getiriyor. ABD İsrail'e savaşı bitirmesini söylemedi, ancak İsraillileri savaş uzadıkça uluslararası eleştirilerin artacağı konusunda uyardı.

Avivi, yerinden edilen pek çok Filistinlinin İsrail'in Gazze'nin güneybatısında kurmaya çalıştığı "insani bölgeye" ya da daha iyisi komşu Mısır'a taşınabileceğini söyledi.

Ancak bu senaryoların her biri sorunlu. Mısır, topraklarında bir Filistinli mülteci topluluğu istemediğini defalarca açıkça ifade etti ve Biden yönetimi de Filistinlilerin Gazze dışına itilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

"Mevasi" olarak anılan insani bölge nispeten küçük ve az gelişmiş olup yüz binlerce insanı barındıracak bir altyapıya sahip değil.

İnsanları sıcaklığın tek haneli derecelere kadar düştüğü yağmurlu kış aylarında çadırlara yerleştirmek sığınma konusunda sunulacak bir çözüm değil.

Bir çadır kampı aynı zamanda Filistinlilerin en büyük travmasına dair anıları da canlandıracaktır. Yüz binlerce Filistinli, İsrail'in 1948'de kuruluşunu izleyen savaşta evlerinden kaçmış ya da zorla göç ettirilmişti. (Bu kitlesel göç, "Nekbe" yani "büyük felaket" olarak adlandırılıyor)

Emekli İsrailli general ve ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Giora Eiland, uluslararası baskıların çok az etkisinin olacağını ifade ediyor.

Eiland, "İsrail'de savaşa o kadar geniş bir destek var ki bunu durdurmak zor olacak" ifadelerini kullanıyor.

Eiland ayrıca "Hamas'ın teslim olması ya da dağılması veya Katar gibi uluslararası arabulucular aracılığıyla rehinelerin tamamını serbest bırakmaya ikna edilmesi halinde İsrail'in yeniden düşünebileceğini" söyledi. Ancak bu senaryolar pek olası görünmüyor.

İsrail'in saldırıyı tamamlamasının iki ya da üç ay daha sürmesi beklenirken, Eiland kötüleşen bir insani acil durumun "kaçınılmaz" olduğunu söyledi.

Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eiland, "Orada insani bir krizi önlemenin makul bir yolu olduğunu düşünmüyorum" dedi ve ekledi: "Herkes korkunç şeyler görecek olsa da bu İsrail'i durdurmayacaktır."


Associated Press için Josef Federman tarafından kaleme alınan bu analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Analizde yer alan ifadeler Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Analiz Haberleri