Wagner lideri Yevgeny Prigozhin'in ölümünün ardından grubun geleceğinin nasıl şekilleneceği merak konusu.
Bazı uzmanlar Wagner'in varlığının sona ereceği görüşündeyken bazıları ise grubun Rusya için yok edilemeyecek kadar önemli olduğu görüşünde.
Anna Gordon ve Koh Ewe, Time'de yayınlanan analizlerinde, Prigozhin'in ölümü sonrasında Wagner'i nelerin beklediğini değerlendirdi. Analiz Mepa News okurları için Türkçeleştirildi.
Wagner lideri Yevgeny Prigozhin'in öldüğünün tahmin edilmesi, Rusya-Ukrayna savaşında kilit rol oynayan paralı asker grubunun geleceğine ilişkin soru işaretlerini artırıyor. Prigozhin'in Çarşamba günü ikinci komutanı Dmitry Utkin ile birlikte bir uçak kazasında öldüğü düşünülüyor.
Prigozhin, Utkin ve üç mürettebata ek olarak, Rus acil servisleri uçakta beş kişinin daha öldüğünü ve bunların hepsinin Wagner ile bağlantılı olduğunu bildirdi. Guardian'a göre bu kişiler arasında uzun süredir Prigozhi'nin müttefiki olan ve Prigozhin'in Suriye'deki varlıklarını yönettiğine inanılan Valery Chekalov da bulunuyordu. Bir diğeri ise Prigozhin'in kişisel güvenlik görevlisi olan ve Çeçen savaşlarında yer almış Sergey Propustin'di.
Wall Street Journal'a göre ABD istihbaratının ilk raporları kazanın kasıtlı bir suikast olduğunu ve muhtemelen uçak havadayken bir bomba patlaması ya da başka bir sabotaj girişimiyle gerçekleştiğini söylüyor. Rus yetkililer olayla ilgili cezai soruşturma başlatacaklarını açıkladı. Pek çok kişi olayın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından, Prigozhin'in Haziran ayında Moskova hükümetine karşı başlattığı isyana karşılık olarak düzenlendiğine inanıyor.
Uzmanlar, 2014 yılında kurulan, Kremlin tarafından desteklenen "kâr amacı gütmediğini" belirten özel bir askeri şirket olan Wagner'in Putin'in Ukrayna'yı işgalinde önemli bir rol oynadığını söylüyor. Haziran ayındaki isyan, Putin'in iktidara geldiğinden bu yana karşılaştığı en doğrudan tehdit olarak görülüyor. O tarihten bu yana Prigozhin'in Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko'nun ara buluculuğuyla sağlanan ateşkes kapsamında Belarus'ta kalmasına izin verildi (ancak Prigozhin Temmuz ayında Rusya'da da görüldü). Yine de pek çok kişi Prigozhin'in isyanının cezasız kalmayacağını düşünüyordu.
Prigozhin'in yerine kim geçebilir?
Lancaster Üniversitesi'nde uluslararası siyaset profesörü olan Amalendu Misra, Wagner'in liderlik yapısının sıkı bir şekilde gizli tutulduğunu, bu nedenle Prigozhin'in yerine kimin örgütün başına geçeceğinin belirsiz olduğunu söylüyor.
Wagner'in Putin hükümetine verdiği zarara rağmen Misra, paramiliter grubun Rus dış politikasında önemli bir rol oynamaya devam edeceğini ve Rusya Savunma Bakanlığı'ndan ayrı kalacağını öngörüyor.
Moskova yıllardır Wagner'le herhangi bir ilişkisi olduğunu inkâr etse de, yakın zamanda Kremlin'in grupla ilişkisini kabul etti ve Putin Haziran ayında Wagner'in "tamamen devlet tarafından finanse edildiğini" iddia etti. Kremlin Wagner ile hassas bir denge kurmak zorunda kaldı ve hala örgüt ile devlet arasındaki ayrımı koruyor. Yine de uzmanlar Kremlin'in Wagner'i Rus dış politikasını yürütmek için kullandığına inanıyor.
Misra, "Kremlin [lider olarak] yeni bir kişinin atandığını söylemeyecek çünkü bu kendisini her türlü yasal soruna ve savaş suçu suçlamalarına açık hale getirir" diyor. "Yani bu gizlice ve sessizce gerçekleşecek. Tüm bunların uzun zaman önce planlanmış olabileceğini tahmin ediyorum."
Putin'le yakın ilişkileri sayesinde adını duyuran ve servetini artıran Prigozhin, üretken bir sosyal medya kullanıcısı olarak tanındı. Sık sık Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov'a yönelik ağır küfürler içeren eleştiriler yayınladı. Misra, Putin'in bu kez kamuoyunda daha az tanınan birini seçmesinin muhtemel olduğunu söylüyor.
Misra "Kremlin, Wagner Grubu'nun gelecekteki başkanı kim olursa olsun, hiç kimsenin aynı derecede kamusal kişiliğe sahip olmasını istemeyecektir." diyor ve ekliyor: "Bu yeni liderlik Kremlin'in öneri ve görüşlerine tabi olacak ve daha önce gördüğümüz cinsten herhangi bir çatışma yaşanmayacaktır."
Wagner Ukrayna'da
Wagner Haziran ayındaki isyanın ardından Ukrayna'da resmen dağıtıldı. ABD istihbaratı Temmuz ayında Ukrayna içinde artık Wagner savaşçısı kalmadığını bildirdi. Ancak Wagner savaşçıları Belarus'ta hala aktifler ve ülkedeki özel kuvvetleri eğitiyorlar. Wagner 4 Ağustos'ta Belarus hükümeti tarafından resmi olarak bir eğitim şirketi olarak tescil edildi.
King's College London'da güvenlik çalışmaları profesörü olan Andreas Krieg'e göre Wagner Rusya'nın Ukrayna'yı işgali için çok önemliydi çünkü paralı asker grubunun savaşçıları daha iyi eğitimli olma eğilimindeydi ve savaş alanında resmi Rus ordusu askerlerinden daha etkiliydiler.
Krieg Haziran ayında TIME'a verdiği demeçte şunları söylemişti:
"Wagner, sahadaki kimselerin uygun gördükleri şekilde karar vermeleri için oldukça fazla özerkliğe sahip bir özel kuvvetler birimi gibi yapılandırılmıştır. Bu da onları hala Sovyet sonrası bir ordu olan ve hiyerarşik bir yapıya sahip Rus ordusundan çok daha dinamik ve çevik kılıyor."
Krieg'e göre Wagner'in Rus hükümetinden bağımsız olması, Putin rejimine grubun askeri faaliyetleri konusunda makul bir inkar edilebilirlik sağlıyor. Krieg, bu sayede Rusya'nın hem Ukrayna'da hem de dünya genelinde daha gizli bir şekilde operasyonlar yürütebildiğini söylüyor.
Misra ise şu ifadeleri kullanıyor:
"Wagner Kremlin için kritik bir amaca hizmet ediyor. Kremlin'in kirli işlerini etkili bir şekilde yapabilecek bir örgüte ihtiyacı var."
Rusya'nın Afrika ülkeleriyle ilişkileri
Wagner, Avrupa'nın ötesinde on yıldır Afrika'da otokratik rejimleri destekleyerek varlığını sürdürüyor. Paralı asker grubu; Mali'deki cuntanın desteklenmesinde, isyancı gruplara karşı Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) ordusunun desteklenmesinde ve Mozambik'te cihat yanlılarına karşı savaşta farklı derecelerde başarı ile rol oynadı.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Sahra Altı Afrika Merkezi'nde araştırma görevlisi olan Thierry Vircoulon "Bu hükümetler isyandan bu yana Rusya'nın desteğinin devamı hususunda endişe duyuyor" diyor. "Muhtemelen şimdi çok daha endişeli hale gelmekteler. Bu durum insanların, Moskova'daki güç mücadelesine bağımlı oldukları gerçeğini düşünmelerine neden oluyor. Yani bu onlar için çok endişe verici."
Wagner, Rusya'nın Afrika'daki nüfuzunu genişletme stratejisinin önemli bir parçası, zira Kremlin Ukrayna'yı işgalinin ardından uluslararası toplumun büyük bir kısmı tarafından kınandı ve dışlandı. Prigozhin'in isyanı, Wagner Grubu ile Rus devleti arasında derin bir husumet olduğunu ortaya koysa da Wagner'in Afrika'daki operasyonları her iki tarafça da takdirle karşılandı.
Haziran ayındaki başarısız isyandan kısa bir süre sonra Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Afrikalı müttefiklerine Wagner'in grubun resmi sözleşmelerinin bulunduğu ve "iyi bir iş çıkardığını" söylediği Mali ve OAC'deki operasyonlarına devam edeceği konusunda güvence verdi.
Ardından Pazartesi günü Prigozhin'in Afrika'da bir yerde çekildiğine inanılan bir videosu (isyandan bu yana ilk video konuşması) yayınlandı. Prigozhin videoda Wagner'in "Rusya'yı tüm kıtalarda daha da büyüttüğünü ve Afrika'yı daha da özgürleştirdiğini" söyledi. Bu ayın başlarında, Prigozhin Wagner'i "Nijer'deki askeri darbenin ardından barışı yeniden tesis etmenin bir yolu" olarak lanse etmişti.
Çarşamba günkü uçak kazası aynı zamanda Rusya-Afrika ilişkilerinde Putin'in kıtadaki bazı liderlerin öfkesine maruz kaldığı hassas bir döneme denk geldi.
16 Haziran'da Afrikalı liderlerden oluşan bir heyet barış misyonu için Ukrayna'nın başkenti Kiev'e vardığında, şehir Rus hava saldırılarıyla vuruldu. Bir gün sonra Rusya'da Putin, Afrikalı heyetin sunduğu barış planlarına ilgisizliğini gösterdi, sunumlarını yarıda kesti ve tekliflerinin bazı kısımlarını açıkça reddetti ki bu açık bir saygısızlık işareti olarak görüldü. Ertesi ay merakla beklenen Rusya-Afrika zirvesine, heyet gönderen 49 Afrika ülkesinden sadece 17 devlet başkanı katıldı.
Johannesburg'daki Witwatersrand Üniversitesi Yönetim Fakültesi'nde profesör olan William Gumede, "Bu iki olay Afrika'nın Putin'e Afrika desteğini gerçekten zayıflattı" diyor. "Şimdi de Wagner liderinin ölümüyle birlikte Rusya'ya Afrika'da verilen desteğinin daha da azalacağını düşünüyorum."
Wagner'in Afrika'daki geleceği
Wagner'deki son değişiklikler, Rusya-Afrika ilişkilerinin değişmesi pek olası olmasa da, Afrikalı liderlerin Moskova ile fazla samimi olma konusunda daha dikkatli hareket etmelerini sağlayabilir.
Chatham House Afrika Programı Direktörü Alex Vines'a göre Prigozhin ve yardımcısının ölümü muhtemelen "Afrika'daki Wagner personelinin moralini bozacak" ve bu da bazılarının gruptan ayrılmasına neden olabilir. Ayrıca durum, bölgedeki liderlere "Rusya'nın sıkı kucaklamasını kabul etmenin kendi çıkarlarına olmadığını" hatırlatabilir.
Yine de Vines, "Birçok Afrika ülkesi Moskova ile ilişki kurmaya devam edecektir çünkü çok kutupluluğun kendileri için en iyisi olduğuna inanıyorlar" diyor.
Wagner'in Rusya'nın dış politikası açısından stratejik önemi göz ardı edilemez. Wagner'in iş modeli çoğunlukla Rusya'nın dış politikasıyla uyumluydu. Batı tarafından ihmal edildiğini düşünen Afrika ülkelerine hitap ediyordu. Bu durum, Rusya'nın kendisini dünya sahnesinde izole edilmiş bulduğu şu günlerde özellikle önemli hale geldi.
Strobe Talbott Güvenlik, Strateji ve Teknoloji Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olan Federica Saini Fasanotti, Wagner'in Prigozhin'in ölümünden sonra bile bir şekilde Afrika'da kalacağını söylüyor:
"Kalacaklar çünkü Wagner, Kremlin'in Afrika'daki önemli bir stratejik varlığı. Rusya'nın uluslararası sahnedeki durumu nedeniyle Putin'in şu anda bu varlığa çok ihtiyacı var. Bu yüzden Wagner'in ne olursa olsun kalacağını düşünüyorum."