Somali'de ABD ve Batı desteğiyle tesis edilen Mogadişu hükümeti, ayrımcı 4.5 aşiret sistemi temeline dayanıyor.
Söz konusu sistem, birçok siyasi uzman tarafından ayrımcı ve adaletsiz bir sistem olarak görülüyor.
Somalili siyasi uzman Ali Abdi Ali, 4.5 sistemi ile ilgili Somalia News Room için 2016 yılında bir değerlendirme kaleme aldı.
Ülkenin temelini oluşturan 4.5 sistemine ve günümüzde ülkenin durumuna ışık tutan değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edildi.
2016 nihayet geldi. Tıpkı, 2000, 2004, 2009 ve 2012’de olduğu Somali parlamentosu tekrar bir başkan seçecek. Güvenlik ve siyasi ortam ile alakalı gerekçeler nedeniyle genel seçimlerin ertelenmesinin ardından siyasetçiler bu yılki seçimlerin doğasına dair hararetli bir tartışma içine girdi.
Bir tarafta, insanlara artık komik gelen 4.5 aşiret sisteminin devam ettirilmesini isteyenler, bir tarafta da bölgelere dayalı bir seçim sistemini destekleyenler bulunmaktadır.
Her iki taraf da, birbirine zıt bu iki sistem için ikna edici argümanlar arz etti. Anca, tartışmalarda ilk bir şekilde hiç yer bulmayan bir husus var, rotasyon geleneği. 2000’de, Arta konferansında 4.5 güç paylaşım sistemi kabul edildiğinden bu yana, Somali’deki en yüksek iki makam olan başkanlık ve başbakanlık koltuklarında sadece iki aşirete mensup isimler oturdu.
Darod ve Haviye aşiretleri
Bu makamlarda oturan 13 kişi de ya Darod ya da Haviye aşiretlerinden seçildi. Geriye kalan 2.5 yani Dir, Digil ve Mirifle ile azınlık aşiretleri rotasyon geleneğine dahil edilmedi.
Bu geleneğe göre, Darod veya Haviye aşiretinden gelen başkanın, yine Darod veya Haviye aşiretlerinden bir başbakan ataması gerekir. Teknik olarak, diğer aşiretlerin bu makamlarda oturmasını engelleyen bir anayasa maddesi veya hususi bir kanun yok ancak bu gelenek o kadar derin bir şekilde kabul görmektedir ki insanlar geleneğe bir anayasa maddesi gibi bakmaktadır. 2000’den sonra yapılan dört başkanlık seçimlerinin her birinde Somali Meclisi bu geleneği izleyerek bir Darod veya Haviye’yi başkan seçti. Aynı şekilde bu seçilmiş başkan da başbakanı olarak bir Darod veya Haviye’yi göreve getirdi.
Sistem ülkeyi bölüyor
Bu mesele, uzun vadeli olarak düşünüldüğünde Somali’ye zarar vermektedir. Son 26 yıldır iç savaş halinde olan bir ülkeyi birleştirmek yerine bu gelenek ülkeyi daha fazla bölmektedir. Gelenek ayrıca, geniş kapsamlı bir barış sürecini zora sokmakta ve Somalili gençlerin büyük bir kısmının hayallerine balta vurmaktadır.
Kapsayıcı ve milliyetçi politikaların hayata geçirilmesi gerekirken, 4.5 sistemi, hükümete ait ve idari makamların her seviyesine sirayet eden aşirete dayalı siyaset anlayışını kurumsallaştırmıştır. Rotasyon geleneğinin ortaya çıkmasına neden olmuştur ki bu da Somali halklarının büyük bir kısmını ötekileştirip öfkelenmesinin önünü açmıştır.
Kanada, ABD veya İngiltere’de ikamet eden Benadiri aşiretine mensup bir adam hayal edelim. Aile üyelerinin öldürülmesine, tecavüzlere veya sakat bırakılmasına ve topraklarının elinden alınmasına şahit olan bu adam 90’ların başında ülkesinden kaçar. Yurt dışında kendine yeni bir hayat kurar ancak hala memleketinin hayalini kurar. Sonunda karar verip 2000 yılında geri döner. Bu adama 'hoşgeldin' denilmesi gereken yerde ona senin ederin 0.5 denmektedir. Rotasyon geleneğine göre bu adam kendi memleketinin makamlarına asla layık değildir.
(Editörün notu: Somali'deki 4.5 sistemine göre, siyasi arenada ülkenin 4 büyük aşireti birer pay, geri kalan tüm aşiretler ise yarım pay almaktadır.)
İkinci sınıf vatandaşlar
Bu durum, azınlık toplumlarına ve onların çocuklarına nasıl bir mesaj vermektedir? Bu aşiretin üyeleri kendi vatanlarında ikinci sınıf vatandaştır. Bu insanlar bağımsızlık mücadelesinde çok önemli roller üstlenmişti; Somali’deki bağımsızlık mücadelesini yürüten kurum olan Somali Gençlik Ligi’nin 13 kurucu üyesinden altısı Benadiri aşiretindendi. Maruz kaldıkları cürümlerine açtığı yaralara sargı veya bir özür yerine bu insanlara hala ayrımcılık yapılmaktadır.
Şimdi bir başka adam hayal edelim. Bu adam 98’de Somaliland, Hargeisa’da yaşarken şehrinin yok oluşuna ve sevdiklerinin ölümüne şahit olur. Maruz kaldığı soykırımın tanınması ve bir şekilde telafi edilmesi gerekirken bu adamın karşılaştığı tek şey daha fazla adaletsizlik olmaktadır. 4.5 sisteminin 2000’de kurumsallaşmasından bu yana Isaak aşiretinden kimse başkan veya başbakan olmamıştır. Bu gelenek, Somalilandlilerin maruz kaldığı tarihi cürümleri yok saymakta ve bu insanları öteye itmektedir.
Harsegia’daki çocukların Somali’deki yüksek makamlara gelme heveslerini kursaklarında bırakan bir gelenekten gerçekten razı mıyız? Bunun gibi örnekler çoktur. Mesela, Baidoa aşiretinden bir ufaklığı düşünün. Yukarıda bahsedilen nedenden dolayı bu çocuk büyüdüğünde asla Meclis Sözcüsü olamayacak zira bu koltuk Digil ve Mirifle aşiretleri için ayrılmıştır. Bu çocuk belki de Aden Abdulle veya George Washington gibi büyük bir başkan olabilir ancak kimliğe dayalı siyaset kurumsallaştığı için bunun olup olmayacağını asla bilemeyeceğiz. Bu bir talihsizliktir.
Somali’nin komşusu Kenya bu meseleyi biraz daha iyi anlamıştır. Kenya’nın mevcut Dışişleri Bakanı Amine Mohamed aslen Somalilidir. Ülkenin bir önceki Savunma Bakanı Mohamed Yusuf Haji de keza yine Somalilidir. Bu örnek Somali’nin siyasetine yön verenlere yolun değiştirilmesi gerektiğini izah etmeye yeterlidir.
Rotasyon geleneği hali hazırdaki şekliyle Somali halklarının büyük bir kısmının kendilerini bulundukları yere ait hissetmesini engellemektedir. Bir ülkede, hayaller ve fırsatlar sistematik bir biçimde baltalanıyorsa o ülke asla ilerleyemez. Kimliğe dayalı siyaset tarzı reddedilmelidir. Somalili siyasetçiler liyakata dayalı bir sisteme geçiş yapmalı ve her Somalilinin aynı şansa sahip olmasını sağlamalıdır. Bu gelenek artık yıkılmalıdır.