BBC Türkçe’den İrem Köker’e konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, AP Dış İlişkiler Komitesi’in anayasa değişikliklerinin 2019 yılında yürürlüğe girmesi halinde Avrupa Birliği (AB) katılım müzakerelerinin askıya alınması çağrısını içeren raporu onaylamasına ilişkin, “Biz müzakereler hemen, yarın durdurulsun demiyoruz. Müzakerelerin referandumda kabul edilen anayasa değişikliklerinin 2019’daki seçimlerle birlikte yürürlüğe girmesi halinde müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye ediyoruz” dedi.
‘Bu şartlarda üyelikten söz edilemez’
Türkiye’de temel insan hakları ve hukukun üstünlüğünün sürekli olarak ihlal edildiğini söyleyen Piri, “Müzakerelerin askıya alınması Türkiye ile iş birliği sona erecek, diyalog bitirilecek anlamına gelmiyor. Ancak bu şartlar altında AB üyeliği hakkında konuşmak mümkün değil” diye konuştu.
‘AB’nin açıklamaları tutarsızdı’
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin uluslararası gözlemcilerin raporunu beklemeden referandum sonuçlarını kabul etmesine tepki gösteren Piri, “Bence bu çok rahatsız edici bir açıklamaydı. Zira daha seçim gecesi gözlemciler, seçimlerle ilgili ciddi sorunlar olduğunu açıklamışlardı” dedi.
AP raportörü, AB’yi tutarsız olmakla suçladı: “Hem Komisyon hem de Mogherini, AB’nin yapılacak bir bağımsız soruşturmayı destekleyeceklerini söylemişlerdi. Bildiğim kadarıyla böyle bir soruşturma hiç olmadı. Tutarsız açıklamalar yapıldı. Önce bağımsız soruşturma denildi, ardından da uluslararası gözlemcilerin raporu açıklanmadan sonuçların kabul edildiği söylendi. Bu, tuhaf bir politika türü.”
‘Türkiye’nin AB’ye katılımı en tartışmalı süreç oldu’
Piri Türkiye’de hükümetin değil, halkın AB’ye aday olduğunu düşündüğünü de dile getirdi: “Türkiye söz konusu olduğunda her zaman bir çifte standart olmuştur. Türkiye’nin katılımı bugüne kadarki en tartışmalı süreç oldu. Türkiye aday ülke olarak kalmalı. Ancak hükümetin uyguladığı politikalar AB’ye yaklaştıran değil, AB’den uzaklaştıran adımlar. Ve bunun sonuçları olmalı.”