Bangladeş ordusu ise kaçış güzergahındaki Naf Nehri’nde yasadışı geçişleri önlemek için kontrolleri arttırırken, şimdiye kadar en az 86 Arakan Müslümanı’nın göç yolunda yaşamını yitirdiği bildirildi.
Sınırı geçmeyi başaranlar ise mülteci kamplarında başlarını sokacak bir yer ararken, çoğu ailelerine ne olduğunu bile bilmiyor.
Naf Nehrini geçmeyi başaran acılı bir aile babası şu şekilde durumun vahametini gözler önüne seriyor:
“Köyümüzden botla nehri geçmeye çalışan bir grup vardı fakat aniden bot nehirde battı. Çoğu yüzerek sahile ulaştı. İçlerinde 3 çocuğumunda olduğu 7 kişi şu anda kayıp.”
Bir başka kız çocuğu ise tek başına şu şekilde konuştu:
“Ordu babamı ve amcalarımı aldı. Onlara ne olduğunu veya hayatta olup olmadıkları bilmiyorum. Gördüğüm kadarıyla beni kurtarmak için işkenceye razı oldular. Bu sabah nehri botla geçerek bu eve ulaşabildim.”
Birleşmiş Milletler dünyada en fazla zulüm gören topluluğun Arakan Müslümanları olduğunu belirtiyor. Sınıra yakın konumdaki Cox Bazar’da çalışmalarını sürdüren Birleşmiş Milletler Temsilcisi John McKissick Bangladeş‘in komşusuna baskı yapması gerektiği görüşünde:
“Myanmar hükümetine durumun normale döndürülmesi yolunda baskı yapılması Bangladeş yönetimine bağlı. Böylece son dönemde gelen Arakanlılar güvenle ve şerefleriyle geri dönebilirler.”
Arakan’da tırmanan şiddetin, 2012 yılında Budist çoğunluğun Müslüman azınlığa yönelik gerçekleştirdiği saldırılardan bu yana yaşanan en ciddi çatışma olduğu bildirildi.
Bangladeş yönetimi, salı günü 20 gemi dolusu sığınmacıyı Myanmar’a geri iade etmişti.
Birleşmiş Milletler Myanmar ordusunun operasyonları nedeniyle 30 bin kişinin evlerinde olduğunu ve binlerce kişinin ise durumdan etkilendiğini tahmin ediyor.
Kaynak: Euronews