USGS’ten Alex Hatem, depremin ardından 11 saat içinde en küçüğü 5 büyüklüğünde olmak üzere 13 şiddetli artçı sarsıntı yaşandığını belirtiyor.
İlk büyük depremden 9 saat sonra 7,5 büyüklüğünde bir başka şiddetli deprem gerçekleşti.
Bilimadamları iki depremin birbiriyle bağlantılı olduğu konusunda hemfikir.
Hatem, depremin şiddetine bakıldığında daha fazla artçı sarsıntının beklendiğini ve bu sarsıntıların önümüzdeki günler, haftalar hatta aylarda devam edeceğini kaydediyor.
Araştırmacılar depremin tektonik plakaların birbirine yatay olarak geçtiği düşey atılımlı deprem olduğunu belirtiyor.
Missouri Üniversitesi’nden sismolog Eric Sandvol dünyanın yapboz gibi farklı parçalara bölündüğünü belirtiyor.
Bu parçalar plakaların genelde yavaşça birbirlerini aşındırdığı fay çizgisinde buluşuyor. Ancak basınç yeterli düzeyde artınca birbirlerinden hızlıca kopuyorlar ve bu da büyük oranda enerjiyi açığa çıkartıyor.
Hatem, bu depremde bir plakanın batıya diğerinin de doğuya hareket ettiğini ve depremin meydana geldiğini belirtiyor.
Sandvol da artçı sarsıntıların zaman içinde azalacağını kaydediyor.
Deprem sismik olarak aktif bir bölgede meydana geldi, Sandvol da neredeyse Türkiye’nin tamamının sismik olarak aktif olduğunu belirtiyor ve bunun Türkiye için yeni bir durum olmadığını kaydediyor.
İngiliz Jeolojik Araştırma Dairesi’nden sismolog Margarita Segou, Türkiye’deki depremin, merkez üssü karada olanlar hesaba katıldığında güçlü olduğuna dikkat çekiyor.
Segou, şiddetli depremlerin genelde deniz altında olduğunu vurguluyor.
Bunun yanında deprem yoğun yerleşimin olduğu bir bölgeyi vurdu.
Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi’nde yapı mühendisi olan Kishor Jaiswal etkilenen bölgelerde kırılgan yapıların olduğunu belirtiyor.
Jaiswal, İstanbul gibi şehirlerde deprem standartlarına uygun yeni binaların yapıldığını ama Türkiye’nin güneydoğusunda yüksek katlı birçok eski yapı olduğunu kaydediyor.
Londra College Üniversitesi’nde felaketler ve sağlık konusunda uzman olan Ilan Kelman da deprem bölgesindeki yıkımı, “Binaların desteklenmediği bir bölgeyi güçlü deprem vurduğunda görebileceğimiz korkunç bir yıkım” olarak niteliyor.
Kaynak: Amerika'nın Sesi