Londra'nın yeşil ışık yakmasının ardından, Avrupa Birliği (AB) de 5G teknolojisini geliştirmesi için Huawei'ye kapıyı açtı. ABD'nin "casusluk ve bilgi güvenliği" kaygılarını göz önünde tutan AB, bu süreci çok sıkı kurallara bağladığını açıkladı.
Washington yönetimi uzun süredir, "Huawei firmasının Pekin yönetimi adına casusluk yaptığı ve AB'nin Huawei'yi dışlaması gerektiği" yönünde uyarı ve baskılarını sürdürdü. Washington yönetimi bu konuda Avustralya ve Japonya'yı ikna etti, ancak AB yönetimi Amerika ile bir ticaret savaşı riskini arttırma ihtimaline rağmen, Huawei'nin teklifini kabul etti. Birlik, Çarşamba günü yazılı bir açıklama ile kararı duyurdu.
Huawei'den AB'nin yazılı açıklamasına yine yazılı bir açıklama ile hızla yanıt geldi. Çinli firma, AB'nin kararından, "Avrupalılar'ın tarafsız ve nesnel gerçeklere dayalı karar almasından dolayı büyük memnuniyet duyduklarını’’ bildirdi.
AB Sanayi Komiseri Thierry Breton, "Huawei ve 5G teknolojisi ile ilgili alınacak önlemler kılavuzunun sunumu sırasında, "Biz Avrupa'da, herkesi kabul ediyoruz ama kurallarımız var. Bu kurallar son derece açık ve talepkar" dedi.
Akıllı telefon pazarında ikinci sırada yer alan Çin firması Huawei, rakipleri İsveçli Ericsson, Finli Nokia ve Güney Koreli Samsung'a karşı, ‘‘ultra hızlı 5G mobil internet’’ geliştirmede daha iyi olduğunu kanıtladı. Bu nedenle Huawei olmadan 5G teknolojisini kurmanın zor olduğu görüşünde uzlaşan AB, endüstriyel açıdan da Huawei'nin rakiplerine göre teknolojik olarak avantajlı olduğunu ve bunu pek çok ülkede gösterdiği tespitini yaptı.
Bu hafta başında Belçika gazetesi L'Echo'ya konuşan Huawei, Avrupa'nın müdürü Walter Ji ise, şirketlerinin AB'den dışlanmasının olanaksız olduğunu dile getirdi. Walter Ji, "Yerel teknoloji ortaklarımızla güçlü ilişkiler kurduk ve sağlam temeller attık. Teknolojimiz en son teknolojidir ve operatörlerin gözünde birçok ticari değeri temsil eder. Huawei'nin dışalacağını sanmıyorum" diye konuştu.
AB komiseri Thierry Breton, Avrupa'nın 5G teknolojisini kurma konusunda gecikmesini istemediklerini, Huawei'nin ise bu alanda dünya lisanslarının yüzde 50'sine sahip olduğunu vurguladı. Breton da, "Huawei olmadan bu teknolojiyi kurmak AB için oldukça zor. Endüstriyel açıdan rakiplerine göre teknolojik bir avantajı var ve zaten birçok ülkede mevcut" dedi.
AB içinde durum
AB'nin yaptırdığı pazar araştırmaları, bu projeyi başka bir operatöre vermenin bedelinin 3.5 milyar Euro olduğunu ortaya koydu.
Almanya'da operatörler, 3G ve 4G ağlarınyla uyumlu kaynakların yüzde 60'ında Huawei ekipmanlarıyla donatmış durumda. Bu durum Almanya'nın Huawei olmadan, 5G'ye geçmesini zorlaştırıyor. Eğer başka bir firma ile anlaşılırsa, yeni 5G ekipmanının yeniden kurulması ve dolayısıyla dağıtımda önemli bir ek maliyet ve gecikme yaşanması sorununu doğuruyor.
Fransa, eğer gerekli önlemler alınır ve sert şartlar konulursa, Huawei karşıtı olmadığını dile getiriyor. Üstelik İspanya, İtalya, Polonya ve Yunanistan'da Ericsson ile Nokia dağıtımının yanısıra Huawei 5G ağının kullanılması planlandı bile.
Çin ile AB arasında Huawei ve 5G konusu, Elysee Sarayı'nda, ilk kez doğrudan ele alınmıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmaneul Macron, geçtiğimiz yıl, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'i Paris'e davet ederek, Elysee Sarayı'nda Çin'in yeni İpekyolu ve 5G projesi hakkında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve dönemin AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker'in de katılımıyla dörtlü bir zirve toplamıştı.