Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından yapılan ve Almanya, Fransa ve Hollanda’da yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak Türkler arasında “Siyasi ve Sosyal Katılım” konulu raporun sonuçları açıklandı.
AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin araştırmasında 18-40 yaş arası toplam 2 bin 750 Türkiye kökenli kişinin görüşü sorulurken, sonuçların etkilenmemesi için araştırmanın UETD adına yapıldığının belirtilmediği duyuruldu.
UETD Başkanı Zafer Sarıkaya'nın verdiği bilgilere göre, Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadıkları ülkelerde siyasal katılımının hangi düzeyde olduğu sorusuna yanıt arayan araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, araştırmaya katılanların çoğunluğunun bulundukları ülke politikası ve Türkiye politikaları ile hemen aynı düzeyde ilgilenmeleri. Türkiye’deki siyasetle ilgilenenlerin oranı Almanya’da yüzde 85, Fransa’da 71 ve Hollanda’da 62. Almanya siyasetiyle ilgilenenlerin oranı yüzde 77, Fransa siyasetiyle ilgilenenlerin oranı yüzde 69, Hollanda siyasetiyle ilgilenenlerin oranı yüzde 62.
Araştırma son yıllarda Türkiye’de yapılan çeşitli oylamalarda söz konusu üç ülkede yaşayanların siyasi tercihlerini doğrular bir nitelik taşıyor. Ancak Türk göçmelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sempatileri ve ilgi oranı, AK Parti’ye göre daha yüksek. Hollanda’da Erdoğan’a olan sempati ve ilginin oranı Türkler arasında yüzde 73 iken, AK Parti’ye olan sempati ve ilgi yüzde 53. Fransa’da bu oran yüzde 65’e 50 yine Erdoğan lehine. Almanya’da ise yüzde 66’ya yüzde 46 yine Erdoğan önde.
UETD Başkanı Sarıkaya, söz konusu sayılardaki makası vatandaşların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarını AK Parti’nin uygulamaları ile eş tutmasıyla açıklıyor.
Rapora göre, Türkiye söz konusu olduğunda çoğunlukla AK Parti’yi tercih eden Türk seçmenler yaşadıkları ülkelerde daha fazla oranda sol ve sosyal demokrat partilere destek veriyorlar. Avrupa'daki sağ ve muhafazakar partilerin göçmenlere yönelik kucaklayıcı politikalar izlemediğini savunan Sarıkaya, vatandaşların yabancı düşmanlığı nedeniyle siyasete giderek soğuduğunu ve resmi makamlara olan güvenin azaldığını tespit ettiklerini söyledi. Sarıkaya, “Özellikle Almanya’da NSU cinayetlerinden sonra resmi makamların konuyu ciddi olarak takip etmemiş olması bu güvensizliği iyice artırdı” şeklinde görüş belirtiyor.
Araştırmanın bir diğer sonucuna göre, yaşadıkları ülkenin diliyle aynı zamanda Türkçe'yi de beraber kullanan insanların oranı yüzde 50'ler düzeyinde. Sadece Türkçe dilini kullananların sayısı Almanya'da yüzde 22 düzeyindeyken Hollanda ve Fransa'da ise bundan daha aşağı seviyede. Öte yandan Almanya'da ve Fransa'da medyanın Türkiye ve Türkler konularında sübjektif olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 50'nin üzerinde. Hollanda'da ise bu yüzde 70 oranında.
Kaynak: Amerika'nın Sesi