Telefonda görüştüğümüz profesör, doktora danışmanlığını yaptığı eski Çinli öğrencisi hakkında "Genç adam son derece kibar ve yetenekli biriydi" diye övgüyle bahsediyor. Almanya'daki akademik çalışmalarını tamamlayan söz konusu Çinli bilişimci, bugün Çin Halk Kurtuluş Ordusu'na teknik personel yetiştiren Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi'nde (NUDT) çalışıyor.
Almanya'da doktorasını tamamlayan Çinli akademisyen, kendi kendine gidebilen otomobil teknolojileri üzerinde çalışıyor. Bu belki bir gün hayatı trafikten kurtarabilir. Üç boyutlu derinlik haritalarıyla geliştirilen bu teknoloji, aynı zamanda savaşlarda da kullanılabilir.
Bu örnek, muhtemelen Almanya ve Avrupa’daki onlarca üniversitede yaşanan yüzlerce benzer olaydan sadece biri.
Avrupa üniversiteleri ile Çin askerî akademileri arasındaki bağlantıların ne kadar güçlü olduğunu öğrenmek için, kâr amacı gütmeyen Alman araştırma merkezi CORRECTIV'in de desteğiyle Hollandalı araştırma platformu "Follow the Money" liderliğindeki bir Avrupa araştırma platformu, yaklaşık 350 bin bilimsel yayından oluşan verileri derleyip değerlendirdi.
Aralarında Alman yayın organları DW (Deutsche Welle), Süddeutsche Zeitung ve Deutschlandfunk'un da olduğu toplam 11 Avrupalı medya kuruluşu, "China Science Investigation" (Çin Bilim Araştırması) adı verilen projede birlikte çalıştı.
Araştırma neden NUDT odaklı?
Ortak araştırmada, 2000 yılının başından Şubat 2022'ye kadar Avrupa üniversiteleri ile orduya yakın Çinli araştırmacılar arasında 3 bine yakın işbirliği tespit edildi. Söz konusu işbirliklerinin özellikle yapay zekâ, gözetleme teknolojileri ve kuantum araştırmaları gibi hassas disiplinleri de kapsadığı görüldü.
Bu çalışmaların yaklaşık 2 bin 200'ü Çin Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi NUDT tarafından yayınlandı. NUDT ile işbirliği yapan Avrupa üniversitelerinin yaklaşık yarısı İngiltere'de bulunuyor. Bu ülkeyi sırasıyla Hollanda ve Almanya izliyor. NUDT araştırmacıları ile ortaklaşa yazılmış en az 230 makale tespit edildi. Bu nedenle Çin Bilim Araştırması, daha ziyade NUDT odaklı yapıldı.
Sınırsız araştırma özgürlüğünün riskleri
Pekin yönetimi, iddialı hedeflerini gizlemiyor: Çin, 2050 yılına kadar dünyanın önde gelen süper gücü olmak istiyor. Bu hedefe ulaşmada bilim ve teknoloji kilit bir rol oynuyor.
Çin'in Ar-Ge stratejisinin en önemli unsurlarının başında, yurtdışından teknoloji transferi yer alıyor. Özellikle Almanya gibi açık toplumlarda Çin'in özgürce hareket edebildiğini vurgulayan Çin uzmanı ve yazar Didi Kirsten Tatlow, şu ilginç benzetmeyi yapıyor: "Çin, tıpkı tatlıcı dükkânındaki bir çocuk gibi; içeri giriyor ve canın çektiği her şeyi avuçlayıp gidiyor."
Çift kullanım potansiyeli olan çalışmalar
DW ile medya ortakları, araştırmanın Almanya ayağında "Dual use" (çift kullanım) diye tabir edilen ve hem sivil hem de askerî amaçla kullanılabilecek bilimsel çalışmalardan rastgele örnekler seçerek inceledi.
Söz konusu çalışmalar, Bonn ve Stuttgart Üniversiteleri ile Fraunhofer Enstitüsü'nden Alman araştırmacılar ve NUDT bünyesindeki bilim insanlarıyla ortaklaşa yapılıp yayınlanmış. Örneklerin seçildiği veri kümesinin çok sayıda başka sorunlu çalışma içermesi de kuvvetle muhtemel. Bu nedenle rastgele seçtiğimiz çalışmaların konu ve ayrıntılarını açıklamıyoruz.
Örneğin gözetleme ve takip teknolojileriyle ilgili bilimsel bilimsel çalışmanın, Pekin yönetiminin Uygurlara uyguladığı baskı ve takibatta kullanılması ihtimal dahilinde.
Başka bir ortak çalışma, şifreli kuantum iletişimini konu alıyor. Çin, bu teknolojiyi kullanarak gizli bir askerî iletişim yöntemi geliştirebilir ya da yabancı askerî ve istihbarat birimlerinin iletişimini bozabilir.
Bilimsel araştırma özgürlüğü
Almanya'da araştırma özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınmaktadır. Ancak askerî amaçlarla kullanımın da mümkün olduğu projeler için üniversiteler, ihracat izni başvurusunda bulunmak zorunda. Aynı şekilde AB üyesi olmayan bilim insanlarıyla yapılacak ortak yayınlar için de izin başvurusu gerekiyor.
Almanya'daki üniversite araştırmalarında şu ana prensip geçerli: Temel bilimsel araştırmalarda serbestlik söz konusu. Ancak uygulamalı araştırmalar, somut bir hedefe yönelik olduğundan izne tâbi.
Rastgele seçtiğimiz çalışmaların yapıldığı iki üniversite, başvurumuz üzerine gönderdiği yazılı cevapta, "söz konusu yayınların temel araştırma kapsamında olduğunu ve bu nedenle izin alınmadığını" açıkladı. Her iki üniversite ayrıca Çin askerî akademisi NUDT ile herhangi bir resmî işbirliğinin olmadığını da belirtti.
Diğer yandan üniversitelerden biri, araştırmanın ortak müelliflerinden olan Çinli araştırmacının NUDT ile bağlantısının bilindiğini kaydetti.
Aynı kapsamda bilgisine başvurduğumuz Fraunhofer Enstitüsü, yazılı olarak verdiği cevapta "münferit bilimsel çalışmalar hakkında prensip olarak yorum yapmadıklarını" vurgulamakla yetindi.
Çin Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi NUDT ise görüşme talebimize henüz yanıt vermedi.
Güvenlik birimleri uyarıyor
DW ve medya ortaklarının güvenlik makamlarından edindiği bilgiye göre, siyasette son iki yıldır bu sorun hakkında daha büyük bir farkındalık oluştu. Ancak güvenlik uzmanları, Alman üniversitelerinin Çin'e karşı tutumunun hâlâ oldukça naif olduğu konusunda uyarıyor ve daha temkinli davranılmasını tavsiye ediyor.
Öte yandan, Çin ile bilimsel işbirliğinin sadece küçük bir kısmının çift kullanım tehlikesi taşıdığını da vurgulamamız gerekiyor. Bu bakımdan, Almanya ve Avrupa'daki her Çinli araştırmacıya "olağan şüpheli" yaftası yapıştırmak da yanlış olur.