Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteklediği, ABD'de yaşayan din adamı Hamza Yusuf'un İslam şeriatı hakkındaki sözleri İslami çevrelerde büyük tepki topladı.
Hamza Yusuf, İslam şeriatını hakim kılmaya çalışmayı "Bazı İslami hareketlerin modern bir fantezisi" olarak nitelendirdi ve şeriatın modern çağa uygun olmadığını iddia ediyor.
Yusuf, had cezaları ve şeriatın diğer hükümlerinin uygulanmasını desteklemediğini belirterek, gerekçe olarak çağın değişmesini gösteriyor.
2016 yılında yayınlanan video bu günlerde tekrar gündeme oturmuş durumda.
Hamza Yusuf kimdir?
Hamza Yusuf (Mark Hanson) 1958'de ABD'de Katolik ve İrlanda asıllı bir ailede doğdu. 1977'de Müslüman olduğunu açıkladı. 1980'li ve 90'lı yılların başında İslami faaliyetlerde bulundu.
Hamza Yusuf, 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren Moritanyalı Abdullah bin Beyye'nin (1935-) üzerindeki etkisi ve başka etkenlerle, İslami kesimlerden kendini soyutlayıp söylem değişikliğine gitti.
2000'li yıllarda ABD yönetimince "İslami hareketlere bir alternatif" olarak görülen Hamza Yusuf desteklenmeye başlandı. Bu desteklerle 2008 yılında Hamza Yusuf, 1996'da açtığı Zeytune Enstitüsü'nün imkanlarını büyük oranda artırıp 2008'de Zeytune Koleji'ne çevirdi ve "ılımlı İslam" çizgisinde faaliyetini sürdürdü.
Aralık 2010'da başlayan Arap Baharı sürecinde Hamza Yusuf'un halklara karşı Arap rejimlerinden yana tavır alması sonrasında, Birleşik Arap Emirlikleri de Hamza Yusuf'u yoğun biçimde desteklemeye başladı.
Son yıllarda ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin müdahaleleriyle Hamza Yusuf'un ismi öne çıkarılıyor.
Yusuf ve Abdullah bin Beyye'nin Şeriat karşıtlığı
Moritanyalı din adamı Abdullah bin Beyye'nin Hamza Yusuf üzerinde büyük etkisi olduğu belirtilmekte, Hamza Yusuf da bunu kabul etmektedir.
Arap Baharı sürecinde Birleşik Arap Emirlikleri ile yakın ilişki kuran Abdullah bin Beyye, eserlerinde ve konuşmalarında İslam şeriatının, özellikle de İslam ceza kanunlarının bu çağda uygulanmasına karşı olduğunu belirtmektedir.
Hamza Yusuf ve Abdullah bin Beyye Birleşik Arap Emirlikleri yöneticileriyle
Abdullah bin Beyye, İslam şeriatı yerine mevcut laik kanunların uygulanmasının daha doğru olduğunu savunmaktadır.
BAE ile ilişki
Abdullah bin Beyye ve Hamza Yusuf sık sık Birleşik Arap Emirlikleri'ni övüyor ve bu devletin hoşgörülü, iyiliksever, adil bir devlet olduğunu iddia ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin İslam Dünyası'nda giriştiği insan hakları ihlalleri, darbe girişimleri gibi konulara değinmemeyi tercih ediyorlar.
2020'de Birleşik Arap Emirlikleri İsrail'i tanıyıp dostça ilişkiler geliştirdiğinde Abdullah bin Beyye ve Hamza Yusuf bu karar ve uygulamaları desteklemişlerdi.
Pompeo'ya danışmanlık
Hamza Yusuf ABD ile iyi ilişkileri sayesinde 2019'da dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından "İnsan Hakları Danışmanı" olarak atandı. Pompeo'nun İslam karşıtı görüş ve açıklamaları nedeniyle, Hamza Yusuf'un bu görevi kabul etmesi Müslümanlardan büyük tepki çekti ve "Müslümanlarla savaşan ABD'nin, İslam karşıtlığını en açıktan ifade eden bakanlarından birinden bu görevi alması İslam'a ve Müslümanlara ihanettir" şeklinde eleştirilmesine neden oldu.
"Dinlerarası Diyalog Projesi"
Hamza Yusuf ve Abdullah bin Beyye, "Dinlerarası Diyalog Projesi"ni de destekliyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde inşa edilen ve "dinlerin birleştirilmesi" mesajını taşıyan "El-Beytu-l İbrahimi" (İbrahimi Ev) projesinin de destekçileri arasındalar.
'İbrahimi Din' projesinin bir parçası olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nde ortak bir ibadethane ve İslam-Hristiyanlık-Yahudilik'in birleştirildiği yer olmak üzere "El-Beytu-l İbrahimi" (İbrahimi Ev) inşa ediliyor.
Bu projeye ABD, Vatikan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve El-Ezher resmen destek veriyor. 2022'de bu merkezin açılması planlanıyor. Projeye daha sonra Hinduizm ve Budizm gibi inançların da eklendiği belirtiliyor.
"İbrahimi Ev" projesi
Kaynak: Mepa News