MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yıllarca TSK’ya ahlak ve yasa dışı yollarla sızan ve sirayet edenlerin, en sonunda Türk milletine silah doğrulttuğunu, mermi ve bomba yağdırdığını bildirdi.
Bahçeli, "FETÖ’cü kalkışmaya karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa ismi, unvanı, mevkisi ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olamayacaktır. Türk askeri şereflidir, onur sahibidir; vatan ve millet sevgisinin bedelini de gerektiği zaman canıyla, kanıyla ödemektedir. Şerefsizden asker olmaz, olana da asker denmez. Buna rağmen, aklını kiraya vermiş, ruhunu Pensilvanya’daki efendisine devretmiş, sonra da dönüp suyunu içip ekmeğini yediği ülkeye namlu çevirmiş bir onursuz ve omurgasıza Türk askeri demek vebaldir, günahtır, bühtandır'' ifadesini kullandı.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda dinler arası diyalog uydurmasının projelendirilip senelerdir servis ve propagandasının yapılması da boşuna değildir. Erzurumlu bir vaiz, Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş, şakirtleri maklube yiyerek, ışık evleri ismiyle açılan karanlık meskenlerde örgütlenerek melanet gergefinde vatana ihaneti dokumuşlardır. FETÖ’cü teröristler, üçüncü bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş, Kürdistan’ın doğumunu hızlandırmak için tembihlenmiş insan ve inancın yüz karalarıdır. Yıllar içinde, FETÖ’cü hainler Türk devletinin kritik ve stratejik noktalarına özenle taşınmış ve yerleşmişlerdir. Bu bir kuşatma harekatıdır ve kaleyi içten çökertme hazırlığıdır. Türkiye ile hesabı olan, Türk milletinin tarihsel kimliğinden rahatsız olan çevreler, teröristbaşı Gülen’i koz olarak ellerinde tutmuşlar; bir canlıdan, sözde bir dini grup ve cemaatten şiddetli bomba imal etmişlerdir. FETÖ’cü terör çetesi kimin işine yarıyorsa, kimin hedeflerine uyuyorsa onun tarafından silah gibi kullanılmıştır."
"FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ DÜŞMANIN TA KENDİSİDİR, DİN VE İMAN MUHALİFİDİR''
Devlet Bahçeli, farklı dönemlerde nice darbe ve ihtilal denemeleri olduğunu, ancak hiçbirinin "15 Temmuz musibeti" kadar bu milleti sarsmadığını belirterek, "15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür ve bunun tarafları 1919’lu yıllardaki emperyalist komplonun uyuyan hücrelerinden başkası değildir. FETÖ terör örgütü düşmanın ta kendisidir, din ve iman muhalifidir" dedi.
Darbeci Fethullah Gülen yanlılarının, Müslüman Türk milletinin ilelebet lanet ve bedduayla anacağı ihanet oluşumu olduğuna değinen Bahçeli, örgütün devleti ele geçirip tüm güvenlik kilitlerini kırarak Türkiye’yi parçalamayı amaçladığını ifade etti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, OHAL'in, Gazi Meclisin iradesini askıya alma, yok sayma şeklinde yorumlanmaması gerektiğini belirterek, "FETÖ terör örgütünün ve bunun yanında duran her türlü zararlı ve hıyanet oluşumların tamamıyla temizliği için OHAL bir yöntem, bir vasıtadır" değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
''FETÖ terör örgütüyle OHAL kapsamında etkin ve çok boyutlu mücadele ederken dikkat edilmesi ve altı özenle çizilmesi gereken hususlar vardır. Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken, kesinlikle sağlam delil ve belgelere dayanmak esas olmalıdır. Paralel devlet yapılanmasının tüm unsurları tespit edilmeli, her yönüyle analiz edilerek araştırılmalı ve hepsi birden adaletin önüne çıkarılmalıdır. Bu yapılıyorken, masumların hakkını gasp etmek, suçsuz, günahsız insanımızı mağdur etmek en az terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir. Aldığımız yoğun şikayet ve eleştiriler, vatanını ve milletini canından aziz bilen kardeşlerimizin de FETÖ terör örgütüyle aynı kategoride ele alındığı yönündedir. Bu doğru ve hakkaniyetli görülemeyecektir. Her ülkücü, 'ya devlet başa ya kuzgun leşe' diyerek kutlu bir fikri maziden gelen Türkiye sevdalısı Türk milliyetçisidir. İdari ve kanuni tasarruflar alınırken mazlumlara ilişilmemeli, onların hak ve insanlık onurları çiğnenmemelidir. Bu yalnızca 'ben ülkücüyüm' diyenlerle de sınırlı değildir. Toplumun her kesimi kaygılı ve huzursuzdur. 15 Temmuz ihaneti zaten yeterince korku yaratmıştır. Hükümetten beklentim, FETÖ terör örgütünün kökünü kuruturken, suçluyla suçsuzu birbirine karıştırmamasıdır."
"TSK’NIN HİYERARŞİK YAPI VE OMURGASI ÇOK HIRPALANDI"
Bahçeli, TSK’nın hiyerarşik yapı ve omurgasının çok hırpalandığını bildirdi. Askeri sistemin yeni baştan, mutlaka sadakat öne alınarak takviyesinin asıl ve zorunlu görülmesi gerektiğine işaret eden Bahçeli, "Peygamber ocağı; din tacirlerinin, içi dışı fitne fücur olanların değil, samimi, devletinin ve milletinin çıkarlarını kişisel menfaatlerin üstünde tutan fedakarlık timsali kardeşlerimizle layık olduğu mertebelere çıkacaktır" dedi.
Devlet Bahçeli, "yıllarca pırıl pırıl milliyetçi, ülkücü ve vatanseverlerin bürokrasiden dışlandığını, eziyet ve suçlamalara maruz kaldığını" anlatarak, Fethullah Gülen yanlılarının dava arkadaşlarına olmadık oyunlar oynadığını, görevlerinden aldığını, kul hakkı yediğini belirtti.
"Önce Türkiye, önce Türk vatanı, önce Türk milleti demedikten sonra; allame olunsa ne yazacak, alim ve arif olunsa ne olacaktır?" diyen Bahçeli, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne batılı ülkelerin kesin bir tepki koyamadıklarını anımsattı.
Bahçeli, darbe sürecinin arkasında CIA’nın olduğu iddialarının yoğunlaştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"ISAF Komutanı bir ABD’li generalin FETÖ darbe girişimini hazırlayan ve yönetenler arasında bulunduğu dillendirilmektedir. Bu ABD’linin 15 Temmuz öncesinde, Türkiye’ye 2 defa gizlice geldiği, Erzurum ve Adana İncirlik Üssü’nde sır dolu görüşmeler yaptığı konuşulmaktadır. Şayet bu iddialar doğruysa, yani hainlerin ardında CIA ve Pentagon duruyorsa, karşımızda çok ciddi bir sorun var demektir ve ABD bunun altından kalkamayacaktır. ABD, 15 Temmuz’un içindeyse ve İncirlik üzerinden devreye girmiş ise bunun doğal sonucu olarak iki ülke arasındaki dostluk ve müttefiklik ilişkisi vahim düzeyde hasar görecektir. Bu demektir ki ABD ve küresel güç merkezleri Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeyi planlamaktadır."
Bahçeli, 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsünü, Ortadoğu’daki kaynama ve alt üst oluştan ayrı tutmamak gerektiğini söyledi.
"Fırat-Dicle su havzalarıyla, enerji ve petrol kaynakları üzerinden yürüyen güç ve şiddet dolu mücadelenin sonunda, Büyük Kürdistan ve Büyük İsrail hedeflerinin tezahürü söz konusudur." diyen Bahçeli, Halep’te yaşanan vahşet ve insanlık dramlarının, bu hedefle birebir ilgi ve ilişkisi olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, "Halep’i imha etmek isteyenlerle 15 Temmuz’da üzerimize mermi, bombayla gelenler aynı zulmün etrafında kümelenen emperyalizmin kanlı ve karanlık süvarileridir. Bunlar Suriye’yi çürümeye bırakmışlar, Türkiye’yi de tüm bağ ve temellerinden çözmeye çalışmışlardır" diye konuştu.
Kudüs’ün kapısına dayanan Haçlı operasyonunun hala iş başında, hala görevde olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle südürdü:
"Fethullahçı Terör Örgütü bunların Türkiye’ye tutunmuş ortakçılarıdır. 12 Eylül’de 'Bizim çocuklar kazandı' diyorlardı. Çok şükür, 15 Temmuz’da onların gayrimeşru çocukları kaybetti, bu kez Türk milleti kazandı, Türkiye ayaklandı, ayıklandı ve yeni bir tarih yazdı. Tankların önüne milli irade dikildi, teröristlere Osmanlı şamarını korkusuzca indirdi. 15 Temmuz’da millet kenetlendi, birleşti, oyunu gördü ve oyuncuların maskesini düşürdü. Bu birlik ruhunun devamı mutlaka korunmalıdır.
Her birimiz Sütçü İmam olmalıyız. Her birimiz Şahin Bey olmalı, Nene Hatun gibi cesur ve vatansever davranmalıyız. Ve her birimiz Mustafa Kemal ve kurucu kahramanların aziz emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni son neferimize, son ferdimize kadar müdafaa etmeliyiz. 'Bayrak inmez, ezan susmaz, vatan asla bölünmez' diyerek, Türkiye’ye sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Türk milleti hainlerden büyüktür. Demokrasi darbeden büyüktür. İster FETÖ, ister kanlı iş birlikçisi PKK/PYD, isterse aynı karanlık yolun yolcusu IŞİD olsun, Türkiye’yi geçemeyecekler, Türk milletini yenemeyeceklerdir."
Bahçeli, Türkiye'nin zalimlere yem olamayacak kadar kudretli olduğunu vurgulayarak, "Cumhurbaşkanı artık derleyici, dengeliyici, toparlayıcı olsun ve birleştirici mesajlarla üstlendiği görevi yerine getirsin. Başbakan ve hükümeti de ayrım gözetmeksizin herkesi kucaklasın ve unutmasınlar ki hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz, aynı çizgideyiz" dedi.
"İHANET ETMİŞ KİM VARSA EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALIDIR"
Türkiye’ye silah sıkmış, ihanet etmiş kim varsa bulunup en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen Bahçeli, idam konusunda AB’nin ne söylediğinin, nasıl bir pozisyon aldığının kendi bileceği iş olduğunu; Türkiye'nin, egemenlik haklarını ve tarihi devamlılığını korurken, hiç kimseden müsaade almayacağını ve almaması gerektiğini kaydetti.
Milletin tamamını kapsayacak ve rahatlatıcı mesajlarla yüklü bir yönetim kucaklamasının hayata geçirilmesinin önem taşıdığını dile getiren Bahçeli, "Muhalefeti ciddiye almayan, küçümseyen, tahkir eden, yok sayan siyasi ahlak ve demokrasi dışı siyaset anlayışıyla ülkemiz daha iyi ve güzel günlere ulaşamayacaktır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, "Muhalefetsiz bir yönetim anlayışını özlemek ve bu yolda adım atmak da demokrasiyle bağdaşmaz ve en az ara rejim çağrıları kadar zararlı ve karanlıktır" diye konuştu.
"HER ZAMAN MİLLETİNİN YANINDA YER ALDI"
Bahçeli, "Herkes, başlamasını temenni ettiğimiz bu yeni döneme samimi katkılarda bulunmaya hazır olmalıdır. Aksi halde gerilim ve çatışmaların sürmesi halinde, demokratik rejimin ve hukuk devletinin geleceğinin kararacağını söylemek ve bugünün bile aranacağını öngörmek kehanet olmayacaktır. MHP, Türkiye’nin ve Türk milletinin beklentileri doğrultusunda yeni bir sayfa açmaya hazırdır" dedi.