Bangladeş'te iklimsel olayların ve iklim değişikliğinin en ağır bedelini yoksul halk kesimleri ödemek zorunda kalıyor.
Mayıs ayında Bangladeş'in güneybatısındaki evi Yaas Kasırgası'nda zarar gördükten sonra, Emine Begüm tamamen çaresiz kaldı. 2009'dan beri peş peşe gelen kasırgalarda tüm varlığını kaybeden Begüm, birkaç yıl önce eşini de kaybettikten sonra, çocuklarıyla beraber büyük bir şehre göç etti.
Kendisine düğününde takılan altın küpelerini ve birkaç parça eşyasını da satan Begüm, en yakın büyük şehir olan Khulna'daki Notun Bazar bölgesine yerleşti. Artık gündelik işçi olarak bu şehirde yaşayan Begüm, ülkede iklim krizinin kurbanlarından biri.
İklim krizinin bedelini yoksullar ödüyor
Bangladeş'te de iklimsel krizlerin bedelini, ülkenin en yoksul kesimleri ödüyor.
İklim değişikliğine yol açan emisyonlara çoğunlukla zengin ülkeler yol açarken, Bangladeş gibi bunda en az payı olankar ise en çok etkilenen ülkeler arasında. Bangladeş'te yoksul kesimlerin, iklimin yol açtığı sorunları aşmak için yılda yaklaşık 2 milyar dolar harcama yaptığı değerlendiriliyor.
Ülkenin resmi iklim fonu ise, bu miktarın ancak yarısı kadar bir katkıda bulunurken, yükün büyük kısmını yoksul kesimler kendi başlarına çekmek zorunda.
Gelişmiş ülkeler sözlerini tutmadı
Yoksul kesimler, iklim değişikliğine kendi imkanlarıyla adapte olmaya çalışırken, bu durum sadece Bangladeş'e de has değiş. Gelişmiş ülkeler her ne kadar kendilerinin yol açtığı bu yükü paylaşmak üzere geri kalmış ülkelere yardım taahhüdünde bulunsa da, bu vaatler çoğunlukla yerine getirilmiyor.
ABD, Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkeler ise, bu yoksul kesimlere destek için bağımsız bir fon kurulmasına şimdiye dek engel olmuş durumda.
Zengin devletlerin sebebiyet verdiği büyük bir krizin bedelini daha yoksul kesimler ödemeye devam ediyor.
Kaynak: Mepa News